Aydoğan, “AKP hükümeti Kürt sorunun çözümsüzlüğü ile ne zaman bir savaş kararı, ne zaman çatışmalı bir döneme geçiş yapıyorsa o dönemlerde ilk yaptığı İmralı’ya tecrit uygulaması getirmek oluyor” dedi.
HDP Amed Milletvekili Nursel Aydoğan, “AKP hükümeti Kürt sorunun çözümsüzlüğü ile ne zaman bir savaş kararı, ne zaman çatışmalı bir döneme geçiş yapıyorsa o dönemlerde ilk yaptığı İmralı’ya tecrit uygulaması getirmek oluyor” dedi.
AKP iktidarı Kürdistan’da başlattığı savaş politikaları adı altında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a uyguladığı tecrit 1 yılı aşkındır devam ediyor. 3 Ocak 2013 tarihinde başlayan Demokratik Çözüm ve Barış süreci, AKP iktidarının ‘çözüm süreci buzdolabında’ açıklaması üzerine 5 Nisan 2015 yılında bozuldu. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a 5 Nisan 2015 tarihinden beri tecrit uygulayan AKP iktidarı ısrarla Kürt Halkına karşı kirli savaş politikalarını sürdürüyor.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Amed Milletvekili Nursel Aydoğan, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a uygulanan tecride ilişkin ANF’ye konuştu.
‘AKP HÜKÜMETİ İNSANLIK SUÇU İŞLİYOR’
AKP hükümeti 14 yıldır tek başına iktidar olma çabasını verdiğini belirten Aydoğan, “AKP hükümeti 14 yıldır İmralı’ya yönelik özel bir tutuklu hükümlü politika uyguluyor. İmralı’ya uygulanan tecrit politikası Türkiye’deki ceza insaf kanunu çerçevesinde tanımlamak mümkün değildir. Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’a tam bir esir hukuku uygulanıyor. AKP hükümeti Kürt sorunun çözümsüzlüğü ile ne zaman bir savaş kararı, ne zaman çatışmalı bir döneme geçiş yapıyorsa o dönemlerde ilk yaptığı İmralı’ya tecrit uygulaması getirmek oluyor. 3 Ocak 2013 yılında Demokratik Çözüm ve Barış Süreci başladı ve 5 Nisan 2015 yılına kadar devam etti. Bu süre içerisinde İmralı’ya geliş gidişler milletvekilli arkadaşlarımız tarafından gerçekleştirildi. Fakat AKP hükümeti ne zaman ki demokratik çözüm ve barış sürecini sonlandırıp, yeniden Kürt sorununu savaş yoluyla çözüme götürmek istedi ve İmralı’da tecridi başlattı” diye konuştu.
‘KÜRT HALK ÖNDERİ ABDULLAH ÖCALAN’IN ÇELİKTEN BİR İRADESİ VARDIR’
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrit 1 yılı aşkındır devam ettiğini vurgulayan Aydoğan, şöyle devam etti: “Tecrit uluslararası insan hakları yasalarına göre bir insanlık suçudur. AKP hükümeti bu insanlık suçunu her geçen gün işlemeye devam ediyor. Bu insanlık suçu sadece bizim için değil demokrasi, barış, özgürlükten yana olan herkes için kabul edilemez bir durumdur. AKP hükümetinin yapması gereken tek bir şey var bu uyguladığı insanlık suçundan vazgeçmesidir. En önemli sorulardan biri ise, AKP hükümeti tarafından Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’a 16 yıllık ağırlaştırılmış tecrit neden uygulanıyor? Tecridin uygulanmasının en önemli nedenlerinden birisi irade kırmaktır. Tecrit koşullarında kalıp mücadele etme ve direnme iradesini kırmaktır. Ve yıllardır bu irade kırma noktasında başarılı olamadıklarını görüyoruz.
Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan, İmralı’da tam anlamıyla bir direnme savaşı sürdürüyor ve bu savaşı kazanmış bir kişiliktir. Sayın Öcalan’ın demir ve çelikten iradesi söz konusudur. Şüphesiz ki tecrit aynı zamanda kişiye uygulanan psikolojik bir savaştır. Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan bu psikolojik savaşı çelikten iradesiyle boşa çıkarmıştır. AKP hükümeti bu saatten sonra irade kırma konusunda alacağı bir yol yoktur.”
‘ÖCALAN, DÜNYADA LİDER VE ÖNDER OLARAK KABUL EDİLMİŞ BİRİDİR’
Aydoğan, ‘AKP iktidarının uyguladığı ağırlaştırılmış tecridin nedenlerinden birinin de Kürt halkı ile Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın arasındaki bağları koparmak istemesidir’ diye ifade ederek şunları söyledi. “AKP hükümeti 14 yıldan bu yana Kürt halkı ile Önderliklerinin bağını koparmak istiyor. Kürt halkı ve Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın dostları her ne kadar kendisini göremeseler, haber alamasalar da Sayın Öcalan’ı gönüllerinde yaşatan hem bir halk gerçekliği hem de bir dost gerçekliği söz konusudur. AKP hükümetinin bu konuda başardığı bir nokta yine yoktur. 3 buçuk milyon kişinin imzası ile Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan dünyada önder ve lider kabul edilmiş bir kişiliktir. Bu tip uygulanan tecrit ve şantaj politikalarıyla Kürt halkının gönüllerinden çıkabilecek bir önder değildir.
AKP hükümeti Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ı tecride tutarak PKK’ye de bir mesaj vermek istemektedir. Şöyle diyor açıkçası, ‘Siz savaşı yükseltirseniz ben de Kürt halkının önder ve lider olarak gördükleri önderliği bu şekilde tecride alırım’. Burada PKK’yi kendi söylemleriyle bir hizaya çekme ve Sayın Öcalan’ın yürüteceği mücadeleden geriye çektirme durumu söz konusu. Çünkü her çatışmalı dönemde Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın tecrit edilmesi PKK açısından da başka türlü değerlendirmek mümkün değil. Açıkça şunu dile getiriyor AKP iktidarı ‘Öcalan benim elimde esirdir.’ Peki AKP iktidarı bunda başarılı olabilir mi? Tabii ki başarılı olmadığı çok açık bir şekilde ortadadır’’.
'KÜRT HALKI UYGULANAN TECRİDE KARŞI HAYIR DEMELİDİR’
Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılmasının iki yolu olduğunu söyleyen Aydoğan, “1 yılı aşkındır devam eden bu tecride karşı Kürt halkının daha fazla insanlık suçu işlenmesin diyerek meydanlara çıkması gerekiyor. Bu konuda halkımız yapılabilecek ne varsa eylemler, etkinlikler yaşamlarının her alanında ve hatta Türkiye’de sınırlı değil dünyanın her yerinde bu tecride karşı hayır demelidir. Diğer yol ise, tekrardan demokratik çözüm ve barış sürecine geri dönmek. Ama Sayın Öcalan’sız bu sürecin başlatılmayacağı da aşikardır. Sayın Öcalan’sız bir masaya oturmayacağımızı kesinlikle belirmek istiyorum çünkü Türkiye’de Kürt sorunun çözümünde barışın mimarı Sayın Öcalan’dır” diye konuştu.
