AÝHM’den işkence dosyasında skandal karar

AÝHM’den işkence dosyasında skandal karar

Türkiye’ye babasının cenazesini defnetmek amacıyla Haziran 2002’de gelen ve varlıðından dahi haberi olmadıðı bir örgüte üye olmak iddiasıyla 6 yıl boyunca yargılanıp hapsedilen Mehmet Desde’nin “adil yargılanmadıðına” hükmeden AÝHM, “işkence var” dedi ancak 2 yıl 6 ay hapisle sonuçlanan dava dosyası başvurusuna olumsuz yanıt vererek, reddetti. Karara tepki gösteren Desde, AÝHM’in hukuka aykırı skandal bir karara imza attıðını söyledi.

Almanya’da hayatını kaybeden babasının cenazesini 2002 yılında Denizli’ye getirerek burada defneden Mehmet Desde, 3 hafta sonra tatilini yapmak üzere gittiði Ýzmir’de gözaltına alındı. Aracı Ýzmir-Menemen Asarlık beldesinde 9 Temmuz 2002’de durdurulan Desde, “Bolşevik Parti/Kuzey Kürdistan-Türkiye” (BP/KKT) adlı örgütün üyesi olduðu iddiasıyla götürüldüðü Bozyaka Terörle Mücadele Şubesi’nde 4 gün boyunca işkenceye maruz kaldı. Bu tarihten itibaren Desde’nin yaşadıkları özetle şöyle:

Varlıðından haberi dahi olmayan bir örgüt üyesi olmakla suçlanan Desde, 9 Temmuz 2002’de tutuklandı. Kırıklar F Tipi, Manisa, Alanya ve Tire’deki hapishanelerde aylarca kaldı. 21 Ocak 2003’te tahliye edilen Desde, hakkında açılan davanın 16 Mart 2006’da Ýzmir 8. Aðır Ceza Mahkemesi’ndeki karar duruşmasında “yasadışı örgüte üye olmak” iddiasıyla 2 yıl 6 ay hapis cezasına ve bin 666 TL para cezasına çarptırıldı. Yargıtay 9. Ceza Dairesi de Desde hakkında verilen mahkumiyet kararını 25 Aralık 2006’da onadı. Bunun üzerine Desde 8 Haziran 2007’de yeniden tutuklandı ve 6 Ekim 2008’de tahliye oldu.

AÝHM ÖNCE KABUL ETTÝ VE YENÝDEN YARGILAMA ÝSTEDÝ

Türkiye’de Desde’ye işkence yapan 4 polis hakkında dava açıldı ancak polisler beraat etti. 6 yıl boyunca süren yargılama sürecinde ise Almanya vatandaşı olmasına raðmen Desde, dışarıda kaldıðı sürece de yurtdışı yasaðı nedeniyle zorunlu olarak Türkiye’de tutuldu. Bu süre içerisinde maddi ve manevi kayıplar yaşayan Desde, Mayıs 2003’te Avrupa Ýnsan Hakları Mahkemesi’ne (AÝHM) başvurmuştu. AÝHM 2. Dairesi, Desde’nin başvurusunu 1 Şubat 2011 tarihinde karara baðladı. 2011-23909/03 sayılı kararında Desde’nin yeniden yargılanmasının talep edilebileceði yönünde karar verdi. Ayrıca Türkiye’yi de “işkence iddialarını etkin bir şekilde soruşturmadıðı” için 21 bin Euro para cezası ödemeye mahkum etmişti.

AÝHM’ÝN KARARI TÜRKÝYE’DE UYGULANMADI

Desde, AÝHM kararı gereðince, Ýzmir 8. Aðır Ceza Mahkemesi’ne “yargılamanın yenilenmesi” istemi ile geçtiðimiz yıl başvuru yaptı. Ýzmir 8. Aðır Ceza Mahkemesi ise 21 Ekim 2011’de “…hükümlünün kollukta susma hakkını kullandıðı, C. Cavcılıðında ifadesinin alındıðı, mahkemede ise müdafisi ile birlikte savunmada bulunduðu, hükümlünün kollukta işkence gördüðü iddia edilmiş ve bu nedenle AÝHS’nin ihlal edildiði ileri sürülmüş ise de hükümlünün kolluk ifadesi olmaması nedeniyle bu ifadeye dayan(ıl)mış olması zaten mümkün deðildir. Yargılamanın yenilenmesi yoluna gidilmekle bu aşamada bu yönden yapılabilecek herhangi bir yenilik bulunmamaktadır…” gerekçesiyle talebi reddetti.

AÝHM BU KEZ SKANDAL BÝR KARARA ÝMZA ATTI

Ýzmir 8. Aðır Ceza Mahkemesi’nin kararına Ýzmir 10. Aðır Ceza Mahkemesi nezdinde yaptıðı itiraz da reddedilince Desde, 2011’de yeniden AÝHM’e başvurmuştu. Desde, 30 ay hapis cezasına çarptırılması ve Türkiye’de 6 yıl zorunlu ikamete tabi tutulan dava hakkında 13 Nisan 2007’de AÝHM’e başvurmuştu. AÝHM, 21 Haziran 2012’de tek bir hakimin verdiði karar gereði, başvuru hakkında kabul edilemezlik kararı verdi. Tek hakimin verdiði ve itiraz hakkı olmayan bu kararın skandal niteliði taşıdıðını kaydeden Desde, işkence dosyası hakkında verilen ve yapılan tespitlerle, kabul edilemezlik kararının birbiriyle çeliştiðini ifade etti. Desde, AÝHM’in işkence dosyası ile ilgili verdiði kararda işkence altında kimi diðer sanıkların verdiði ifadelerin dosyadan çıkarılması talebine mahkemenin yanıt vermemesini “dikkat çekici” bulduðunu belirtti.

DESDE: AÝHM KARARLARI BÝRBÝRÝYLE ÇELÝŞÝYOR

“AÝHM kuşkulu delillerin dava dosyasına dahil edildiðini, gözaltı sürecinde avukata erişimin engellendiðini ve savunma hakkının ihlal edildiðini tespit etmektedir” diyen Desde, “Kararın sonuç bölümünde AÝHM’in verdiði karar şöyledir: ‘Başvurana baskı yapıldıðına, yetkili makamların başvuranın şikâyetleri hususunda etkili bir soruşturma yürütmediklerine, başvuranın adil olarak yargılanma ve savunma haklarını kullanma haklarının ihlal edildiðine ilişkin şikâyetlerin kabul edilebilir ve başvurunun kalan kısmının kabul edilemez olduðuna; AÝHS’nin 3. maddesinin esas açısından ihlal edildiðine; AÝHS’nin 3. maddesinin usul açısından ihlal edildiðine; Başvuranın işkence altında alındıðını iddia ettiði ifadelerinin dava dosyasına kabulü ve polis tarafından gözaltında tutulduðu süreçte kendisine adli yardım saðlanmaması açısından AÝHS’nin 6. maddesinin 1. ve 3(c) paragraflarının ihlal edildiðine’ karar vermiştir. Görüldüðü gibi kabul edilemezlik kararı, AÝHM’in Şubat 2011’de verdiði karar ile çelişmektedir” ifadelerinde bulundu.

‘HUKUKLA BÝR ÝLGÝSÝ YOK’

AÝHM’de yargılamaların hızlandırılması adına tek hâkimin verdiði kararların skandal kararlara yol açtıðını vurgulayan Desde, şunları dile getirdi: “Sırp hakim Nebojša Vucinic’in verdiði karar hukuk dışı bir karardır. Dosya incelenmeden ve bir önceki AÝHM kararı dikkate alınmadan karar verilmiştir. Ben Türkiye’de haksızlıða uðradım, işkence gördüm ve zorunlu ikamete tabi tutuldum. Bir kişiye sanık sıfatı vererek onu süründürmek, kişilik haklarına tecavüzdür. Türkiye’de zorunlu ikamete tabi tutulmam bir yargılama önlemi olmaktan çıkıp cezaya dönüştü. Bu ise Avrupa Ýnsan Hakları Sözleşmesi’nin ‘Özgürlük ve Güvenlik Hakkı’nı düzenleyen 5. maddesi ve 6. maddesinde garanti edilen hakların ihlali anlamına geliyordu. Avrupa Ýnsan Hakları Sözleşmesi, yargılanan kişi hakkındaki itham ile ilgili nihai kararın makul bir sürede verilmesi hakkını güvence altına almıştır. Hakkımda bir mahkûmiyet kararı verilmeden, özgürlüðümün sınırlandırılması, Türkiye’de zorunlu ikamete tabi tutulmam, özgürlüðüme aðır bir müdahaleydi.”

Göstermelik bir yargılama ertesinde 30 ay hapis cezası verilerek Türkiye’de 6 yıl 3 ay rehin tutulduðunu kaydeden Desde, hukuksuzluðun AÝHM’de düzeltileceðini umduðunu ancak AÝHM’in verdiði kararla yanıldıðını ifade etti.

Desde, Türkiye'de tutulduðu 6 yıl boyunca yaşadıklarını da 2011 yılında "Bir Devlet Bir Ýnsan - Sözde Yargının Kıskacında" adlı kitapta bir araya getirerek yayımladı.