ATİF: Kürt halkının mücadelesi meşrudur, yasaklanamaz
ATİF: Kürt halkının mücadelesi meşrudur, yasaklanamaz
ATİF: Kürt halkının mücadelesi meşrudur, yasaklanamaz
Almanya’daki PKK yasağının yıl dönümüne ilişkin bir açıklama yayınlayan ATİF, 129. Madde’nin kaldırılması gerektiğini belirtti. “Kürt ulusunun kendi kader tahin hakkı meşrudur, Kürt halkının bugüne kadar demokratik hakları için verdikleri mücadele meşrudur, yasaklanamaz ve engellenemez. Ulusal, sosyal kurtuluş mücadelesi veren örgütlerin mücadelesi meşrudur ve yasaklanamaz. Emperyalizme, faşizme ve her türden gericiliğe karşı verilen mücadele meşrudur ve engellenemez” dedi.
Almanya’nın 1993 yılından itibaren uyguladığı PKK yasağının yıl dönümüne ilişkin yazılı bir açıklama yapan Almanya Türkiyeli İşçiler Federasyonu (ATİF), demokrasi, özgürlük, bağımsızlık ve sosyal kurtuluş mücadeleleri geliştikçe, karşıt saldırıların da yoğunlaşarak süreceğini belirtti.
Geçmişten günümüze kadar böyle olduğunu vurgulayan ATİF, “Gelecekte de böyle olacaktır. Bunun içindir ki, mücadelenin gelişimi sürecinde sürekli mevcut yasalar değiştirilerek, saldırgan hale getirilmektedir.
11 Eylül saldırısından sonra neredeyse bütün dünyada ‘terörle mücadele’ adı altında, halkın meşru mücadelesi terörize edildi. Avrupa’da da aynı şekilde birçok ülkede ‘terörle mücadele’ kapsamında mevcut yasalar değiştirilip, halkın demokratik hak ve özgürlükleri gasp edildi” dedi.
Almanya’nın da bu saldırı paketlerini hayata geçiren ülkelerden olduğunu vurgulayan ATİF, 11 Eylül’den sonra anayasanın 129. Bendinin değiştirilerek, devrimci, ilericiler üzerinde de bir saldırganlık politikasının güdüldüğünü ifade etti.
“Özellikle 129. Maddeye eklenen a ve b şıklarıyla birlikte; Almanya’nın içinde ve dışında (başka ülkede) yapılan eylemler ve etkinlikler ‘terör’ kapsamında ele alınmaktadır” denilen açıklamada, Almanya’nın bu saldırganlık politikasının 11 Eylül öncesine dayandığını belirtti. 1990’larda Türkiye ve Kürdistan coğrafyasında gelişen mücadelelerle beraber Almanya’da da dayanışma eylemleri ile geliştirilen katliamlara karşı kamuoyu oluşturma çalışmalarının daha da yoğunluk kazandığı belirtildi. Birçok bölgede devasa eylemlerin gelişmesinin, Alman devletinin Türk devleti ile olan ilişkilerinden dolayı rahatsız ettiğini de vurgulayan ATİF, “Bundan dolayı da bilinçli geliştirilen provokasyonlar bahane edilerek 26 Kasım 1993’de PKK yasaklandı. Ardından farklı birçok örgüt yasaklandı. 11 Eylül ile beraber mevcut değişikliklerle anayasanın 129 a-b maddesinin içeriği daha da saldırganlaştırıldı.
Bu yasaklamalarla birlikte, birçok demokratik kurum kapatıldı. Bu kurmalara üye olma ideası ile birçok insan hakkında davalar açıldı, evleri basıldı ve birçok insan tutuklanarak cezaevlerine sokuldu. Halen birçok insan hakkında yürüyen davalar söz konusudur.
Aynı içerikle 2007 yılında federasyonumuza bağlı dernekler ve bazı üyelerimizin evleri basılıp aramalar yapıldı. Üzerinde yıllar geçmesine rağmen hukuk ihlalleri yapılarak, halen bu üyelerimizin dosyaları kapatılmamaktadır. Basına süsleyerek verdikleri ‘operasyon’ haberleri ellerinde patladı ve iddia ettikleri hiç bir şeyi ispatlayamadılar. Fakat bunu bir baskı aracı olarak kullanarak, üyelerimiz üzerinde sindirme yaratmaya çalışmaktadırlar” dedi.
“PKK yasağının 21. yıldönümü vesilesiyle, hiç bir yasağın, baskının halkın demokrasi, özgürlük, bağımsızlık ve sosyal kurtuluş mücadelesini engelleyemeyeceğinin altını bir kez daha çizmek istiyoruz. Baskıya, sömürüye, katliamlara karşı mücadele meşrudur ve yasaklanamaz” diyen ATİF, Kürt ulusunun kendi kaderini tayin hakkının meşru olduğunu, Kürt halkının bugüne kadar demokratik halklar için verdikleri mücadelenin meşru olduğunu belirten ATİF, bunun yasaklanamayacağı ve engellenemeyeceğini belirtti.
Ulusal, sosyal kurtuluş mücadelesi veren örgütlerin mücadelesinin meşru ve yasaklanamaz olduğuna da dikkat çeken ATİF, emperyalizme, faşizme ve her türden gericiliğe karşı verilen mücadelenin meşru ve engellemez olduğuna dikkat çekti.