Amed'de 22 yıl önce gazeteci-yazar Musa Anter'in öldürülmesi olayıyla ilgili davada sanık avukatları, dosyanın güvenlik gerekçesiyle başka ile naklini istedi.

Amed'de bugün 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık eski korucu ve itirafçı Hamit Yıldırım katıldı. Tutuksuz sanıklar emekli Albay Savaş Gevrekçi, "Yeşil" kod adlı kontrgerilla elemanı ve itirafçı Abdülkadir Aygan katılmadı. 

Duruşmada ayrıca yazar Musa Anter'in oğlu Dicle Anter ve avukatları da hazır bulundu. 

Mahkeme heyeti, sanık avukatların, davanın güvenlik nedeniyle başka ile nakli konusunda talebinin bulunduğunu, söz konusu talep üzerine Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne yazı yazılarak 9 klasörden oluşan dava dosyasının örneğinin gönderildiğini bildirdi.

Anter ailesinin avukatı Mehmet Selim Okçuoğlu, davaya konu olayın aydınlatılmasının Türkiye'deki demokratikleşmeyi göstereceğini belirterek, "Davanın nakledilmemesi konusunu bakanlığa bildirdik. Dava Diyarbakır dışında bir yere gönderilirse, Diyarbakır'daki mahkemeler kapatılmalıdır. Bu kararın politik bir karar olduğunu düşünüyoruz. Çıkacak karara göre ayrıntılı düşüncelerimizi belirteceğiz" dedi.

Tutuklu sanık eski korucu ve itirafçı Hamit Yıldırım savunmasında bugüne kadar JİTEM veya faili meçhul bir olaya karışmadığını ileri sürerek, şöyle konuştu: "Bu olay benim üzerime atılmıştır. 2 kardeşim şehit edilmiştir. Musa Anter'i neden öldüreyim, bu bana atılmış bir iftiradır. 2005 yılında Nesim Benzer isimli kişi yakalandığında benim üzerime ifade verilmesi konusunda zorlanmıştır. Yaklaşık 2.5 yıldır tutukluyum, 9 çocuğumla mağdur edildim."

Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Yıldırım'ın tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı.

Heyet ayrıca, avukatların talebi doğrultusunda "MİT Teftiş Kurulu Başkanlığının 1998 yılındaki 9850/179 sayılı soruşturma raporunda, Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'ın Metin Tanrıkulu ismiyle yurt dışına çıkış yaptığına ilişkin kayıt olup olmadığının sorulmasına" karar verdi. Mahkeme ayrıca MİT'ten "Yeşil' kod adlı sanık Yıldırım ile çalışıp çalışmadıklarını ve Susurluk Raporu'nda "Yıldırım'a aracılık eden jandarma yetkilisinin istihbarat komutanlığına vekalet eden kişi" olduğu belirtildiğinden, söz konusu "jandarma yetkilisinin" kim olduğunun sorulması talebine cevap verilmemesi üzerine talebin yenilenmesini isteyerek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.