Amed Barosu: Osmaniye Cezaevinde işkence var

Amed Barosu, Osmaniye'deki tutsaklarla görüşerek, cezaevinde işkence yapıldığını açıkladı. Baro, hasta tutsakların hastaneye götürülmediğine de dikkat çekti.

Amed Barosu Cezaevi İzleme Komisyonu, Osmaniye Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutsaklarla yapılan görüşmelere ilişkin Adli Yardım binasında basın toplantısı düzenledi. 

Avukat Yusuf Çakal, şunları söyledi: "Sekiz mahpus ile yaptığımız görüşmelerde, görüşme ortamı kamera ile izlenmiş, iki infaz koruma memuru görüşme kabininde bulunmak suretiyle görüşmeleri dinlemiştir. Görüşmelerde kullanmak üzere getirdiğimiz diyagram ve görüşme sırasında düzenlediğimiz tutanak infaz koruma memurlarınca incelenmiş ve tutanağa el konulmaya çalışılmıştır. Mahpuslardan biri ile yapılan görüşme neticesinde düzenlenen tutanak tarafımızca mahpusa imzalatılmak istenmiş ancak OHAL ve KHK’ler gerekçe gösterilerek infaz koruma memurlarınca buna izin verilmemiştir.”

TUTSAKLAR NELER YAŞADI?

Tutsak Abdulkadir Barbars'ın vücudunda şişlik ve morlukların olduğunu dile getiren Çakal, şöyle devam etti: "Osmaniye 2 No’lu T Tipi Cezaevi’nde kalmakta olan tutuklu Abdulkadir Baybars, üç aydan fazla bir süredir hiçbir gerekçe gösterilmeden tek kişilik hücrede tutulduğunu ifade etmiştir. Görüşmenin devamında, hücresinin yanında bulunan adli mahpusların tehditlerine maruz kaldığını, cezaevi idaresine, bu konuda sürekli başvuru yaptığını, son olarak 19 Temmuz tarihinde Cezaevi Müdürlüğüne durumu aktardığını ve akabinde 15-20 kişilik infaz koruma memuru tarafından saldırıya uğradığını, elleri ve ayakları kelepçelenerek darp edildiğini, kalbinden rahatsız olduğu bilinmesine rağmen kalbine baskı yapıldığını, boğazı sıkılarak ve kafası yastığa bastırılarak nefes almasının engellendiğini beyan etmiştir. Tarafımızca yapılan gözlemde ellerinde ve ayaklarında kelepçe sebebiyle ekimozlar oluştuğu, boğazında kızarıklıklar olduğu ve vücudunun bazı bölgelerinde de şişlik, morartı ve darp izleri olduğu tespit edilmiştir. Osmaniye 2 No’lu T Tipi Cezaevi’nde kalan diğer mahpuslarla yapılan görüşmelerde ise Abdulkadir Baybars’a yapılan işkence seslerinin koğuşlarından duyulduğunu beyan etmişlerdir."

CEZAEVİ DOKTORUNUN TUTUMU

Cezaevi doktorunun tutsaklara yönelik tavrını da anlatan Çakal, "Tutuklu bulunan Mehmet Faruk Engin, kendisiyle yapılan görüşmede, -kendisi de dâhil olmak üzere- hastaların hastaneye sevkinin yapılmadığını, revir doktoru tarafından ‘siz suçlusunuz, hak ediyorsunuz…’ şeklinde hakaretlere maruz kalarak muayenelerinin yapılmadığını ve her seferinde kendisine ağrı kesici, kas gevşetici ve benzeri ilaçlar verilerek geri gönderildiğini belirtmiştir. Ayağında rahatsızlık olduğu ve tedavi edilmesi gerektiği halde Mayıs 2017’den beri hastaneye götürülmediğini ve en son götürüldüğünde ise doktorun kelepçe ile muayene etmek istemesi sebebiyle muayeneyi kabul etmediğini belirtmiştir. Ayrıca Akar İkbal adlı tutuklunun da kolundan rahatsız olduğunu, elini oynatamadığını, kolunun felç olma noktasına geldiğini, yaklaşık iki yıldır tedavi edilmediğini beyan etmiştir" diye konuştu.

DAYATMA, SALDIRI, HAKARET...

Ayakta sayım dayatılmasına karşın keyfi disiplin cezalarına başvurulduğunu ifade eden Çakal, şu bilgileri verdi: "Görüştüğümüz tüm mahpuslar, ayakta sayım dayatmasına maruz kaldıklarını, 9-11 Şubat tarihleri arasında, cezaevi müdürü gözetiminde, infaz koruma memurları tarafından darp edildiklerini, buna ilişkin yaptıkları başvuruların sonuçsuz kaldığını ve ayakta sayım adı altında kötü muamele ve hakaretlerin düzenli olarak devam ettiğini ifade etmiştir. Uzun bir süreden bu yana sosyal aktivitelerin yapılmadığını, istedikleri gazete ve dergilerin verilmediğini, hiçbir kitabın verilmediğini, başta kurumlara yazdıkları mektuplar olmak üzere göndermek istedikleri mektuplara keyfi gerekçelerle el konulduğunu, sürekli keyfi bir şekilde disiplin cezalarına maruz kaldıklarını ifade etmişlerdir.”

Çakal, idari ve adli soruşturma başlatılmasını isterken, Adalet Bakanlığı ve Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’nu göreve davet etti.