Amed Barosu'ndan miting saldırısına ilişkin savcılığa başvuru

Amed Barosu, 5 Haziran 2015 tarihinde HDP'nin İstasyon Meydanı'ndaki mitingine yapılan bombalı saldırı ve katliam girişimine ilişkin Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayet dilekçesi sundu.

Amed Barosu, 5 Haziran 2015 tarihinde HDP'nin İstasyon Meydanı'ndaki mitingine yapılan bombalı saldırı ve katliam girişimine ilişkin Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayet dilekçesi sundu.

Baro Başkanı Av. Tahir Elçi tarafından sunulan dilekçede, bombalama eylemini gerçekleştiren kişi ve kişiler ile bu kişilerin üyesi olduğu örgütün diğer üye ve yöneticilerinin soruşturularak kimliklerinin tespiti ve haklarında kamu davası açılması talebinde bulunuldu.

'EN ÇOK İNSANIN KATILDIĞI MİTİNG'

Dilekçede, şu ifadelere yer verildi: 

"Halkların Demokratik Partisi (HDP) 07 Haziran 2015 tarihinde yapılacak Milletvekili Genel Seçimleri çerçevesinde 05.06.2015 tarihinde Diyarbakır şehir merkezi İstasyon Meydanında yüz binlerce kişinin katıldığı bir miting düzenlemiştir. Yapılan tespitlere göre bugüne kadar Diyarbakır'da ve belki de Türkiye'de en çok insanın katıldığı bir miting olmuştur. Açıkhava mitinginin hazırlıklarının tamamlanması ve yüz binlerce insanın toplanmasından sonra miting programı başlamış ve bazı konuşmalar yapılmıştır. HDP'nin Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın konuşmasını yapmak üzere miting platformuna çıkmaya hazırladığı bir sırada platforma yakın bir elektrik trafosunun hemen yanında ve aynı yerin çaprazında ve yakın mesafede bulunan bir çöp kutusunda iki ayrı şiddetli patlama meydana gelmiştir. Patlama sonucunda Necati Kurul ve Şeyhmus Çakan adlı iki kişi yaşamını yitirmiş, onlarca kişi vücutlarının farklı uzuvlarını kaybetmiş ve yüzlerce kişi yaralanmıştır."

'KAOS VE İÇ KARIŞIKLIK HEDEFLENDİ; HDP KATLİAMI ÖNLEDİ'

Av. Elçi, dilekçesinde, HDP yetkililerinin soğukkanlı ve planlı hareketleri ile bir izdiham ve katliamın önlenmeye çalışıldığını ve hemen mitingin iptal edildiğini belirtti. 

Dilekçede, "Eylemin bir plan dahilinde ve örgütsel bir yapı tarafından organize edildiği, binlerce insanın ölümüne neden olacak nitelikte patlayıcı maddelerin hazırlandığı, patlama ile birlikte bir izdiham ve insanların  birbirlerini de ezerek kitlesel bir katliam yapılmaya çalışılmıştır. Eylemin kritik bir seçim sürecinin en hassas günlerinde ve en kalabalık mitinglerinden birine yönelik yapılarak ülke genelinde bir kaos ve iç karışıklık hedeflendiği gibi, aynı zamanda farklı etnik ve siyasal görüşlere sahip toplumun bir kesimine yönelik kitlesel bir kırım yapılmaya çalışılmıştır. Eylemin bu niteliği nedeniyle kamu düzenini ve toplumsal barışı ihlal eden en ağır suçlardan biri olduğu, TCK'nin 'İnsanlığa Karşı Suçlar' başlıklı 77 ve 78 maddeleri ile aynı zamanda silahlı terör örgütü suçlarını düzenleyen TCK'nin 314 maddesi bağlamında 220 ve 302 maddesinde yazılı suçların gerçekleştiğinden kuşku bulunmamaktadır. Gerçekleşen bombalama eyleminin niteliği, yöneldiği hedefler, toplumsal düzende yaratacağı tahribatın ağırlığı gözetilerek eylemi gerçekleştiren kişi veya kişilerin yanı sıra bu kişilerin dahil olduğu örgütsel yapı ve ilişkinin bütün yönleriyle araştırılarak ortaya çıkarılması toplumun güvenliği ve demokratik geleceği bakımından yaşamsal önem arz etmektedir" denildi.