Amasya E Tipi Kapalı Cezaevi Müdürü, bir grup gardiyanla koğuşa girip, 'siz öleceksiniz. Sizin burada yeriniz yok’ diye tehditler savuruyor. Tutsaklar dövülüyor, hastaneye götürülmüyor, üstelik görüşe giden aileleri de aynı muameleye maruz kalıyor. Van, Adana ve Amed'deki tutsak yakınları, hem yaşadıklarını hem de çocuklarının aktardıklarını anlattı.

Amasya E Tipi Cezaevi'ndeki 26 yıllık tutsak Kadir Kaplan'ın babası Mehmet Kaplan, geçen hafta İHD Van Şubesi'nde tutsak yakınlarıyla birlikte katıldığı basın açıklamasının ardından ANF'ye konuştu. Oğlunun telefonla aradığını belirten Kaplan, şunları aktardı: "Hastahaneye götürecekleri zaman ayakkabılarını çıkarma dayatmasını kabul etmeyince işkence yapmışlar.  Gardiyanlar, 1. Müdür Yardımcısı Aydın, 2. Müdür Yardımcısı Bekir ve Başgardiyan Fethi ile birlikte tutsaklara işkence yapıyor. 1. Müdür Aydın, tehditler savurarak 'ben devletim ve her şeyi yapmaya hakım var. Zaten OHAL var, yetki bende' diyor."

KOĞUŞ ARAMASI ADI ALTINDA

Adana'da oturan Hansa Malgir de Amasya E Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan oğlu Mahsun Malgir ile 8 Temmuz'da yaptığı telefon görüşmesini dihaber ile paylaştı.

Anne Malgir, oğlunun cezaevinde yaşadıklarını, "OHAL’le birlikte üzerimizdeki baskı giderek artıyor. 15 arkadaşımızla cezaevinde kalıyoruz. Son 15 gündür gardiyanlar, her gün 'arama' adı altında bize saldırıyor. Muş’tan gelen Aydın adlı müdür ile birlikte baskılar arttı. Gardiyanlar ve müdür koğuşa girip, 'siz öleceksiniz. Sizin burada yeriniz yok. Kürtlük bitmiştir’ diye bizi tehdit ediyor. 3 arkadaşımız yaralı ve hastaneye götürülmediler. Cezaevinde can güvenliğimiz yok” sözleriyle aktardığını söyledi.

HEM TUTSAKLAR HEM DE AİLELERİ

Amasya E Tipi Cezaevi'nde işkence gören tutsaklardan Tugay Üstüntaş, Zülfü Binbir, Seyfettin Yaşa ve Fethi Yaşa'nın yakınları ise İHD Amed Şubesi'ne başvuruda bulundu.

Zülfü Binbir'in eşi Filiz Binbir, cezaevinde yaptıkları görüşmenin ardından aileler daha içerdeyken gardiyanların tutsaklara saldırdığını söyledi. Gardiyanlara karşı çıkan ailelerin de darp edildiğini ifade eden Binbir, "Gardiyanlar ailelerimizi darp edip hakaretler ve küfürler savurdu. Darp ederek dışarı attılar. Dışarı çıkan aileler çevik kuvvet tarafından gözaltına alınıp ifadelerine başvuruldu. Ertesi gün yani Cumartesi (8 Temmuz) eşim bizi telefonla arayarak aynı şekilde kendilerinin de gardiyanlar tarafından darp, hakaret, küfür ve tehditlerde bulunduklarını söyledi. Eşimin ayağında platin olmasına rağmen yerden sürükleyip darp etmişler" dedi.

Tutsakların "Ya kurallarımıza uyacaksınız ya da hepiniz öleceksiniz, sizi ve partinizi yok edeceğiz" gibi tehditlere maruz kaldıklarını da kaydeden Binbir, eşinin can güvenliğinden endişe ettiğini belirtti.

GÖRÜŞTE ÇIPLAK ARAMA DAYATMASI

Tugay Üstüntaş'ın babası Gazal Üstüntaş da oğlunun 4 yıldır Amasya E Tipi Cezaevi'nde kaldığını ve 7 Temmuz'da yaptıkları görüş esnasında gardiyanlar tarafından çıplak arama ve hakarete maruz kaldığını söyledi. Görüş yapıldıktan bir gün sonra ise oğlunun telefonla kendilerine ulaştığını ifade eden Üstüntaş, "Görüş bittikten sonra gardiyanlar tarafından kaldıkları kısım basılmak suretiyle işkence yapıldığını belirtti. İşkenceden kaynaklı vücutlarının çeşitli yerlerinde işkence izi, morluklar olduğunu söyledi. İşkenceden sonra hastane veya revire götürülmediğini ifade etti. Şuan hayati tehlikelerinin söz konusu olduğunu, müdürünün kendilerini tehdit ettiğini en son işkencenin de müdürün emriyle yapıldığını aktardı. Oğluma işkence uygulayan, hakaret eden müdür ve gardiyanlardan şikayetçiyim" diye konuştu.

ANNESİNİN GÖZÜ ÖNÜNDE DARP

Oğlu 4.5 yıldır Amasya E Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan Nevin Tanrıverdi ise açık görüşte oğluna işkence yapıldığını kendi gözleriyle gördüğünü söyledi. Oğlunun görüşte cezaevi müdürünün  Muş'tan geldiğini ve geldiği günden beri tutsaklara kötü muamelede bulunduğunu aktardığını kaydeden Tanrıverdi, son olarak müdürün tutukluları tehdit ettiğini belirtti. Görüşme esnasında "ince arama" yapıldığını ve rahatsız edildiğini söyleyen Tanrıverdi, "Gardiyanların ve jandarmanın tutumu ailelere insanlık dışı ve baskı kurma amacıyla tacize varan uygulamalardır. Oğlumu da ziyaret esnasında bizim gözümüzün önünde çoraplarına kadar soyup onur kırıcı davranmaya çalıştılar. Görüşmede oğlum müdürü kendilerine ölümle tehdit ettiğini ve 'Ya dediklerimizi uygulayacaksınız ya da öldürürüm' dediğini söyledi. Ayrıca her görüş sonrasında onur kırıcı şekilde çorap, ayakkabılarına kadar çıkarıldığını ve hakaret edildiğini söyledi” dedi.

AİLELERE: SİZLER TERÖRİSTSİNİZ!

Gardiyanlar ve cezaevi müdürünün fiziki işkence uyguladığını öğrendiğini aktaran Tanrıverdi, gardiyanların tutsakların boğazını sıkarak nefessiz bıraktığını ve daha sonra 50-60 kişilik gardiyan grubunun tüm tutsaklara işkence yaptığını kaydetti. Tutsakların vücudunda işkence izlerinin halen mevcut olduğunu ifade eden Tanrıverdi, şunları anlattı: "Hukuksuz ve hakaretler hakkında müdürle görüşmek istedik. Müdür görüşmek istemediğini söyledikten sonra 'sizler teröristsiniz, ben teröristlerle görüşmek istemiyorum, ülkemizden defolun' dedi. Biz bu hakarete karşı çıkınca polisleri çağırdı. Hakaretler yetmediği gibi polisleri, bize ‘terörist’ diyerek saldırttı. Eşime ve kayınpederime işkence uygulayan, hakaret eden müdür ve gardiyanlardan şikayetçiyim."