Almanya'nın 'KCK davaları' başlıyor

Almanya'nın 'KCK davaları' başlıyor

Almanya'da 11 Eylül’ün ‘anti-terör’ yasalarından biri olan 129b maddesi nedeniyle tutuklanan Kürt siyasetçilerinin pilot davası Pazartesi günü Ali Ýhsan Kıtay'ın Hamburg'daki yargılanmasıyla başlıyor. AB'nin 'Terör örgütleri' listesine dayandırılan yasa yüzünden Almanya'da 10'a yakın Kürt siyasetçi ve aktivist cezaevinde. Hukukçular, 129b'nin Kürtlere uygulanmasını anti-demokratik buluyor.

129b, Almanya’da 11 Eylül saldırıları ardından yürürlüðe giren ‘anti-terör’ yasalarının içinde en çok tartışılan maddelerinden biriydi. Yasa, Yabancı örgütleri kapsayan şiddet eylemlerini gerçekleştirme potansiyeli taşıyan hedeflerini tespit edilmesi halinde söz konusu örgütün takibata alınmasını öngörüyor.

“Uluslararası terörizmle mücadeleyi kolaylaştırılma” mantıðıyla yürürlüðe giren yasa, Almanya dışında herhangi bir politik şiddet eylemine katılan kişi ve grupların Almanya’da yargılanabilmelerinin önünü açıyor. 2003 yılında yürürlüðe giren madde, 11 Eylül saldırıların ardından AB'nin “Terörist örgütler” listesine dayandırılıyor. 2 Mayıs 2002'de AB'nin "Terörist örgütler" listesini açıklayan Avrupa Komisyonu, bu listeye PKK'yi de almıştı.

F.MAHKEME, PKK'YÝ 2010'DA YASAYA ALDI

Hukukçu ve siyasetçilerin eleştirilerine raðmen yıllardır yürürlükte olan yasanın PKK üyesi oldukları iddia edilen Kürt siyasetçilerinin davalarına esin kaynaðı olması uzun yıllar tartışma konusuydu. Ancak 28 Ekim 2010'da Federal Mahkeme, 129b maddesinin PKK davaları için de geçerli olmasına karar verdi. 23 Aðustos 2011'de ise Frankfurt Yüksek Eyalet Mahkemesi, kararı gerekçe göstererek Vakuf M. isimli Kürt aktivistin yeniden yargılanmasını istedi.

Bu tarihten itibaren çok sayıda Kürt siyasetçi ve aktivist, 129b yasası gerekçesiyle peşi sıra Alman yargı organları tarafından ya takibe alındı ya da gözaltına alındı. Abdullah S. Düsseldorf Yüksek Eyaleti Mahkemesi'nin kararıyla Nisan ayından bu yana gözaltında. Vezir T. hakkında yargılama süreci devam ediyor. Metin A. Almanya'nın talebi üzerine Ýsviçre'de sınırdışı cezaevinde tutuluyor. Sedat K.'yı Fransa 25 Temmuz'da Almanya'ya teslim etti.

PÝLOT DAVA HAMBURG'DA

12 Ekim 2011'de Hamburg'da gözaltına alınan Ali Ýhsan Kıtay'ın ilk duruşması ise yarın başlıyor. Aynı şekilde Mehmet A. ve Rıdvan Ö. 13 Eylül'de Stuttgart-Stammheim Yüksek Eyalet Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkartılacak. Fakat 20 yıl Türkiye ve Kürdistan'da cezaevinde kaldıktan sonra 1 yıla yakındır Damtor Cezaevi’nde bir hücrede tutulan Kıtay'ın davası, 129b yargılamaları için pilot dava olarak görülüyor.

Pazartesi günü saat 9:00’da görülecek duruşma öncesinde Kürtlerin protesto miting düzenleyeceði davada Ali Ýhsan Kıtay, PKK'nin üst düzey yöneticisi olmakla suçlanıyor. Aðır cezaevi koşulları ve kaldıðı hücrenin karanlık olmasından dolayı görme bozukluðu geçiren Kıtay'ın ziyaretçileriyle yaptıðı görüşmelerin ise Federal Kriminal Dairesi tarafından filme alındıðı öðrenildi.

Alman hükümetinin dış politikada daha fazla hareket serbestisine sahip olmak için ceza hukukuna 129b maddesini eklediðini söyleyen Kıtay'ın avukatı Cornelia Ganten-Langen "Suç işlemeleri ve şiddet kullanmalarına raðmen Libya Ulusal Kurtuluş Ordusu ve Özgür Suriye Ordusu 'terörist' bir örgüt sayılmadıkları gibi üstelik Almanya'dan da silah yardımı alıyorlar" dedi.

'KÝMÝN YARGILANACAÐI HÜKÜMETÝN KEYFÝNE KALMIŞ'

Kürtlerin davalarıyla yakından ilgilenen insan hakları savunucusu avukat Britta Eder'e göre ise 129b maddesinin Kürtlere karşı kullanılmasını anti-demokrat bir uygulama. Yasa çerçevesinde kimlerin tutuklanacaðının hükümetin politik ve jeostratejik konuma göre karar verildiðini söyleyen avukat Eder “Bu kişiler diktatör bir rejime karşı mı mücadele ediyorlar, yoksa bir özgürlük hareketinin üyeleri midir? Bu Alman yargı organlarının umurunda deðil" görüşünü savunuyor.

Kürt sorunun çözülmesi için uðraşan ve birçok kez Kürdistan'a giden Federal Meclis üyesi Sol Partili Andrej Hunko ise Türkiye'nin Almanya'nın Kürt politikasından ve Kürtleri kriminalize etme girişimlerinden cesaret aldıðını düşünüyor. Aralarında Hunko ve Ulla Jelpke'nin de bulunduðu çok sayıda Sol Partili milletvekili, Almanya'nın bu politikasından vazgeçerek Türkiye’ye demokratik prensipler dayatmasını ısrarla dile getiriyor.