Almanya mülteciler için fon bulmakta zorlanıyor
Almanya mülteciler için fon bulmakta zorlanıyor
Almanya mülteciler için fon bulmakta zorlanıyor
Almanya’da son yıllarda mülteci sayısının katlanarak artmasıyla birlikte eyaletler ile kent yönetimleri mültecilerin ağırlaşan konut, sağlık ve eğitim ihtiyaçlarına hazırlıksız yakalandı. Federal hükümet ile eyaletler arasında sel ve afet bütçelerinin mültecilere ayrılması konusunda anlaşmazlık yaşanırken, mültecilerin Alman ailelerin yanına yerleştirilmesi seçeneği de destek bulmaya devam ediyor.
2000’li yıllarda iltica başvuruları yıllık 40 bin civarına kadar gerileyen Almanya’da son yıllarda mülteci sayısında ciddi bir artış yaşanıyor. Geçtiğimiz yıl 127 bin kişinin iltica başvurusu yaptığı Almanya’da sadece bu yılın ilk 10 ayında 158 bin başvuru yapıldı. Başvuruların 135 bin 600 kadarı ilk kez ülkeye giriş yapan mültecilerden gelirken, 22 bin 500 kadar mülteci de ikinci kez iltica başvurusunda (Folgeantrag) bulundu. Bu sayının yıl sonuna kadar toplamda 200 bine ulaşması beklenirken, mülteci sayısındaki artışın gelecek yıl da devam edeceğine kesin gözüyle bakılıyor.
Ancak en son 2008 yılında toplamda 28 bine kadar gerileyen iltica başvuruları nedeniyle ülke genelindeki birçok mülteci kampı ve konut devre dışı bırakılmıştı. Mülteci sayısının 2012 ve 2013 yılındaki ani artışı ve bu yılki rekor sayıya ulaşması ile mültecilerin barındırılması için ciddi konut eksikliği baş gösterdi.
MÜLTECİLERE TANINAN SOSYAL HAKLAR YETERSİZ
İki yıl gibi kısa bir sürede 200 bini aşkın mülteciyle karşı karşıya kalan Almanya’da, Federal hükümet ile eyalet hükümetleri arasında çözüm yollarına ilişkin anlaşmazlıklar da devam ediyor. Bugün Eyaletler Meclisi (Bundesrat) gündemine gelecek olacak tartışmalarda, mültecilere yapılacak devlet yardımlarına ilişkin kanun görüşülecek.
Halen mültecilerin önemli bir kısmına yapılan gıda yardımı yeni düzenlemelerle para yardımına çevrilirken, mültecilere Almanya’ya geldikleri 3 ayın sonunda çalışma hakkı veriliyor. Ancak, mültecilere ayrılan sosyal yardım miktarı, 2012 yılında Karlsruhe Federal Anayasa Mahkemesi tarafından anayasaya aykırı bulunmuştu. Mültecilerin, Almanya’da kaldıkları 15 ayın sonunda diğer Alman vatandaşlarına sunulan sosyal yardımlardan aynı ölçüde yararlanmaları da gündemde.
Tartışmaların odağında, özellikle Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden gelen göçmenlerin sosyal yardımlardan ne ölçüde yararlanabilecekleri de bulunuyor. Sağ partiler, AB ülkelerinden gelen bireylerin sosyal yardım alabilmek için ‘sahte belge’ veya ‘yanlış beyanatta’ bulunmaları durumunda Almanya’ya girişlerine yasak getirilmesini savunuyorlar.
SEL VE AFET YARDIMLARINI MÜLTECİLERE AYIRMA TARTIŞMASI
Mültecilerin barınma, sağlık, eğitim gibi temel ihtiyaçlarının karşılanması için sel felaketleri için ayrılan yardım fonunun kullanılması da gündemde. Son olarak Mayıs ve Haziran 2013’de doğu ve güneydeki sel felaketleri nedeniyle oluşturulan yardım havuzuna toplamda 8 milyar euro kaynak aktarılmıştı. Ancak, bu fonun şimdiye kdar sadece 1,2 milyar euroluk ksımı kullanıldı.
Federal Hükümet, mülteciler için eyaletlere yapılacak mali yardımların bir kısmının sel felaketleri için oluşturulan bu fondan sağlanmasını istiyor. Bu kapsamda, 2015 ve 2016 yılları için 500’er milyon euroluk bir kaynağın mülteciler için ayrılması tartışılıyor.
Sel felaketlerine ayrılan fonların mülteciler için kullanılmasına, 2013 yılındaki sellerden en çok etkilenen Bavyera ve Sachsen-Anhalt eyaletleri ile Brandenburg ve Thüringen eyalet yönetimleri karşı çıkıyor. Federal hükümetin en küçük partisi Hristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) lideri ve Bavyera Eyalet Başbakanı Horst Seehofer de, fonların bir kısmının mültecilere ayrılmasıyla, ‘sellerden etkilenen halkın hakkının ellerinden alındığı duygusunun yerleşeceğini’ iddia ediyor.
Her ne kadar federal koalisyon hükümetinin ortağı Sosyal Demokrat Parti (SPD) bu fikre sıcak baksa da, partinin iktidarda olduğu Brandenburg eyaleti yönetimi bu fikre karşı çıkıyor. Aynı şekilde Nordrhein-Westfalen eyaletinin Eyaletler Meclisi’ndeki temsilcisi Angelica Schwall-Düren de, sel fonlarının mültecilerin sorunları için ‘bir kerelik bir çözüm’ olacağı görüşünde.
SPD’deki bazı milletvekillerinin yanı sıra Federal Meclis’te grubu bulunan Yeşiller ile Sol Parti (Die Linke) partileri de, mevcut sosyal hakların söz konusu mülteciler olduğunda yetersiz olduğunun altını çiziyorlar. Mülteciler her ne kadar kronik hastalık ve ağrı durumunda tedavi edilseler de, özellikle psikolojik terapi noktasında birçok engelle karşı karşıya kalabiliyorlar.
SPD’nin bir kesimi,Yeşiller ve Sol Parti ile Alman Kızılhaçı ve diğer birçok insani yardım kuruluşu ise, birçok mültecinin ülkelerinde yaşadıkları sorunlar ve baskılar nedeniyle travma geçirdiğini ve bu nedenle psikolojik terapilerden mümkün olduğunca yararlanmasını talep ediyorlar.
GRASS: MÜLTECİLER AİLELERİN YANINDA KALMAYA ZORLANMALI
Öte yandan, mültecilere ilişkin tartışmalara Nobel ödüllü yazar Günter Grass da katıldı. Mültecilerin Almanya’ya entegrasyonunun sağlanması ve ‘ülkeye daha fazla katkı sunmaları’ için Alman ailelerin yanına yerleştirilmesini isteyen Grass, bunun zorunlu olması gerektiğini söyledi.
PEN Vakfı’nın düzenlediği törende konuşan Grass, İkinci Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında Polonya ve Çekoslavakya’dan göçmenlerin bir kısmının bu yöntemle yerleşik ailelerin yanına yerleştirildiğini hatırlattı.