900'ye yakın camii ile Almanya'da örgütlü olan Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Erdoğan rejiminin bir istihbarat kurumu gibi çalışıyor. Türk devletinin Diyanet kurumunun imamı olan DİTİB üyesi din görevlileri, son yıllarda başta Kürtler olmak üzere Erdoğan rejiminin muhaliflerine ilişkin bilgileri raporlar halinde MİT'e gönderdikleri ayrıntılarıyla kamuoyuna yansımıştı.
Casusluk faaliyetlerinin uzun bir süredir bilinmesine rağmen Alman hükümetinin DİTİB'e değişik projeleri için para yağdırmaya devam ediyor. Geçtiğimiz yıllara göre DİTİB'e yapacağı yardımları yüzde 80 kısan Alman hükümeti, 2018 yılı için 297.500 Euro vermeyi planladığı öğrenildi.
DİTİB'E 2017 İÇİN 1,5 MİLYON EURO ÖDENDİ
Konuya ilşkin Yeşiller Partisi'nin soru önerisini yanıtlayan Federal İçişleri Bakanlığı 2017 yılı için de DİTİB'in merkezine ve yan kuruluşlarına toplam 1,47 Milyon Euro paranın ödendiğini bildirdi. DİTİB'e ödenen para miktarı 2016'da 3,27 Milyon Euro'ydu. Bu rakamlar göz önüne alındığında Türk devletinin bir kurumu olmasına rağmen DİTİB'in en büyük finansörünün Alman hükümeti olduğu ortaya çıkıyor.
2012 yılından itibaren ise değişik federal bakanlıklar DİTİB'e toplam 6 Milyon Euro para yardımında bulundu. DİTİB bu paralarla sözde "uyum projeleri" yürüttüğünü öne sürürken, DİTİB'in camii, dernek ve okullarda nasıl bir faaliyette bulunduğu konusu uzun bir süredir Alman medyasının gündeminde.
HÜKÜMET CASUSLUĞUN FİNANSÖRÜ!
Hakkında casusluk faaliyetleri yüzünden soruşturma açılan bir kuruluşa Alman hükümetinin nasıl hala yardımda bulunduğu merak konusu. Geçtiğimiz Şubat ayında DİTİB üyesi bazı imamlar hakkında Alman başsavcılığı Alman Ceza Yasası’nın 99’uncu maddesi uyarınca ‘istihbari çalışma’ yürüttükleri gerekçesiyle soruşturma açtı.
Söz konusu camilerde Erdoğan rejiminin propagandasının yapıldığı, Erdoğan'ı sevmeyenlerin fişlendiği, okullarda verilen seçmeli din derslerine katılan imamların öğrencilerin velilileri hakkında bilgiler topladığı belgeleriyle ortaya çıkmıştı.
DİTİB'in Almanya'nın gündemine oturması üzerine DİTİB Genel Sekreteri Bekir Alboğa, bazı imamların bilgi topladığını itiraf ederek, bundan büyük üzüntü duyduklarını öne sürdü. Almanya'da soruşturmaları süren 16 imamdan 10'nu ise kayıp. İmamların Türk devletinin yardımıyla Türkiye'ye kaçtığı tahmin ediliyor.
Geri kalan 6 Türk imamı hakkında başsavcılığın tutuklama talebi Federal Mahkeme tarafından red edildiği belirtiliyor. Bu imamların ise hiç bir şey olmamış gibi camilerdeki faaliyetleri kaldığı yerden devam ettiği ifade ediliyor.