YPG Basın Merkezi dünkü açıklamasında Dêrazor’un Hecin kasabası ve çevresinde yürütülen Cizre Fırtınası Hamlesi kapsamında Özbekistan, Tacikistan, Kazakistan, Ukrayna, Rusya, ABD ve Almanya vatandaşı olan 8 yabancı kökenli DAİŞ’linin sağ yakalandığını bildirmişti.

YPG’nin eline yeni bir Almanya vatandaşı DAİŞ’linin geçmesi yaygın Alman medyasında geniş yer buldu. Almanya’nın Dortmund kentinde 1988 yılında dünyaya geldiği belirtilen Glaß’ın ise 2013 yılında Selefist gruplarla ilişki kurduğu ve 2014 yılında Türkiye güzergahını kullanarak DAİŞ çetelerine katıldığı belirtiliyor.

ANTEP ÜZERİNDEN DAİŞ’E KATILDI

DAİŞ’e katıldıktan sonra “Abu Ibrahim al-Almani” kod ismini kullanan Lucas Glaß hakkında ise Alman güvenlik birimlerinin 2016 yılından bu yana “Terör örgütüne üye olmaktan” soruşturma yürüttüğü öğrenildi. Zira 2016 yılında DAİŞ belgelerinin güvenlik birimlerinin ele geçmesinden sonra Glaß’ın DAİŞ’e katıldığı ortaya çıkmış.

Söz konusu belgelerden birisinde Glaß, DAİŞ yönetimine öz geçmişini yazmış ve nasıl katıldığını anlatmış. Notlara göre Glaß, 2017’den bu yana Celle’de yargılanan DAİŞ’in Almanya sorumlusu Abu Walaa tarafından 2014 yılında çetelere katıldığını ve aynı yılın Temmuz ayında Suriye’ye geçmek için Antep’e gittiğini belirtiyor.

DAİŞ çetesi üyesi Alman Glaß devamla Antep’te Abu Muhammad Al-Schimali’ye bağlı ekip tarafından Suriye’ye geçirildiğini ifade ediyor. Suudi Arabistan vatandaşı Al-Schimali’nin ise 2017 yılında Rusya’nın Suriye’ye yönelik düzenlediği bir hava saldırısında öldüğü iddia ediliyor.

DAİŞ’in iç yazışmalarının Alman güvenlik birimlerinin eline geçmesi ardından merkezi Karlsruhe’de bulunan federal başsavcılık 2016 yılının Ekim ayında Lucas Glaß hakkında “yabancı bir terör örgütüne üye olmaktan” soruşturma açtı. Ancak Glaß’ın izine hiçbir şekilde ulaşılmadı, taa ki YPG güçlerinin 6 Ocak 2019 günü Dêrazor’un Hecin kasabasında gerçekleştirdiği operasyona kadar.

YPG’NİN ELİNDEKİ ALMAN VATANDAŞI SAYISI 36’A ÇIKTI!

Alman devletinin Glaß’ı YPG’den isteyip istemeyeceği merak ediliyor. Glaß ile birlikte YPG’nin elinde bulanan DAİŞ’li sayısı da 36’a çıkmış oldu. Zaten batılı ülke vatandaşı DAİŞ’liler bir süredir Avrupa’nın gündemindeydi. Özellikle YPG’nin DAİŞ çetelerine yönelik hamle ve operasyonlarında sağ ele geçirdiği Alman vatandaşı DAİŞ’liler için Merkel’in başbakanlığındaki federal Alman hükümetine bir süredir çağrılar yapılıyordu.

Berlin yönetimi ise söz konusu vatandaşlarının Almanya’ya getirilmesine yönelik seçenekler üzerinde çalıştığını açıklamıştı. Bu bilgi geçtiğimiz Kasım ayında Sol Parti’nin bir soru önergesini cevaplayan Merkel hükümetinin yanıtında yer almıştı. Lucas Glaß dışında YPG’nin elinde Alman vatandaşlarından 14’ü hakkında federal başsavcılığın soruşturması bulunuyor.

Alman hükümetinin sözüne ettiği seçenekler arasında ise YPG ile yapılacak görüşmeler sonrasında tutuklu olan DAİŞ üyesi Almanların Suriye’den Irak’a götürmek ve orada Alman güvenlik birimlerine teslim edilmesini sağlamak var. Almanya’nın Suriye’de resmi temsilciliği olmadığı için Kızıl Haç görevlilerinin veya Güney Kürdistan Federe Yönetimi yetkililerinin bunun için devreye girebileceği ifade edilmişti.

YPG’e bağlı özel birliklerinin yaptığı operasyonlarda yakalanan 2700 DAİŞ’li şu anda Rojava Kürdistanı’ndaki hapishanelerde tutuluyor. Bunlardan 800’ü çoğu batılı ülkeler olmak üzere 46 değişik devletin vatandaşları. Rojava yönetimi bir süredir özellikle ABD, Fransa ve Almanya’nın devreye girmesini ve söz konusu yabancı DAİŞ’lilerin yargılanmasını üstlenmesi yönünde çağrılar yapıyor.