Almanya'nın Frankfurt kentinde gerçekleştirilen Newroz kutlamasına katılan Hessen Eyaleti Başbakan Yardımcısı, Kawa Mansouri ve SPD'li Almanya Federal Meclisi Üyesi Armand Zorn, hem Newroz'a hem de Önder Apo'nun tarihi çağrısına ilişkin ANF'nin sorularını yanıtladı.  

NEWROZ BASKILARA KARŞI DURUŞU TEMSİL EDİYOR' 

Kürt halkının Newroz'unu kutlayan Kawa Mansouri, Newroz'un yeni bir başlangıcı, umudu ve barışı simgelediğini, aynı zamanda halkların baskılara karşı duruşunu temsil ettiğini söyledi. Newroz'un bu sebeple önemli bir anlam içerdiğini ifade eden Mansouri, "Bugün burada bulunup mesajımı bizzat iletmek benim için önemliydi. Aslında her yıl buradaki Newroz alanına geliyorum. Bu yıl da birçok insanın Frankfurt'a gelerek Newroz'u barış içinde kutlamasından dolayı mutluyum" diye konuştu.  

'BU YIL NEWROZ'UN AYRI BİR ÖNEMİ VAR' 

Konuşmasında halkların kendi kaderini tayin hakkının önemine değinen Mansouri, bunun Kürt halkı için de geçerli olduğunu ifade etti. Hessen Eyaleti'nde çok sayıda Kürt'ün yaşadığına işaret eden Mansouri, "Kürt toplumu için önemli olan şeyleri diğer insanlara da göstermek önemli. Bu yüzden bugün burada bu festivale birçok insanın katılması, bilgi edinmesi ve Kürt kültürünü tanıması harika. Ben de İran kökenliyim ve bizim toplumumuzda da bu bayram farklı bir biçimde kutlanıyor. Bu yüzden bugün burada olmak benim için kişisel olarak da anlamlı" ifadelerini kullandı.

Mansouri son olarak "Newroz pîroz be" diyerek bir kez daha halkların Newroz'unu kutladı.  

'DÜNYAYA UMUT VE GÜÇ VERMEK ÖNEMLİ' 

Newroz mesajını sorduğumuz Almanya Federal Meclisi üyesi Armand Zorn ise, "Newroz, umut, ışık, dayanışma ve birlik festivali. Bugün bunu burada barışçıl bir şekilde kutlayabildiğimiz için çok mutluyum" diye konuştu. Newroz'a gelemeyen ve baskı altında yaşayan insanları hatırlatan Zorn, bu kesimlerle dayanışmanın ve dünyaya umut ve güç göndermenin önemli olduğunu kaydetti.  

'TÜRK HÜKÜMETİ ADIM ATMALI' 

 Önder Apo'nun 27 Şubat'ta yaptığı çağrıyı "cesur bir adım" olarak nitelendiren Zorn, "Barışa hazırım, ben herkesin barış ve güvenlik içinde yaşayabileceği bir çözümün parçası olmaya hazırım" demenin güçlü bir adım olduğunu ifade etti.

Bu adımın kabul edilip devam ettirilmesi ve barışın sağlanmasının Türk hükümetine düştüğünü söyleyen Zorn sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyeliği uzun süredir tartışılan bir konu. Avrupa Birliği'nin belirlediği kriterler var. Bunlar arasında hukuk devleti ilkeleri, demokrasi ve bazı ekonomik göstergeler bulunuyor. Bunları görüşmeye her zaman açığız ve bir süredir zaten bunu konuşuyoruz."  

'ALMANYA ARABULUCU OLABİLİR' 

Zorn, Almanya'nın barış ve diyalog sürecine dair rol ve misyonuna ilişkin ise, "Almanya, dünyada her zaman iyi bir arabulucu olmuştur. Bu konuda katkı sağlayabiliriz. Gerekli olduğunda köprüler kurabiliriz" dedi.

Zorn, hem Kürt tarafı hem Türk tarafı bu arabuluculuğu isterse, Almanya'nın rol oynayabileceğini ifade ederek şöyle devam etti: "Ancak şunu de söylemeliyim; her sorunun çözümünü bizim bildiğimizi düşünmemeliyiz. Frankfurt’tan veya Berlin’den dünyayı en iyi nasıl yönetileceğini bildiğimizi varsayamayız. Bu yüzden bence daha önemli olan şey, bir çözüm teklifi sunmak ve bunun kabul edilmesini ummaktır."

Zorn, Türk hükumetine ise şu çağrıyı yaptı; "Bu sürecin devam etmesi için Türk hükümetinin ciddi bir irade göstermesi gerekiyor. Görüşmelere açık bir şekilde ve sonuç odaklı devam edilmesi gerekiyor ki, sonunda herkes için güvenlik ve barış sağlanabilsin. İlk adım atıldı ama bu kesinlikle yeterli değil." 

 KÜRTLERİN MÜCADELESİ BANA İLHAM VERİYOR 

Kürt halkının her zaman çok güçlü ve cesur bir mücadele yürüttüğünü söyleyen Zorn, "Aynen devam edin. Kendi davanızı savunma konusundaki tutkunuz, birbirinizle ve diğer gruplarla dayanışmanız bana ilham veriyor. En çok takdir ettiğim şeylerden biri de sadece kendi topluluklarıyla değil, diğer topluluklarla da dayanışma içinde olmaları. Lütfen aynen devam edin" diye konuştu.