Kuzey Ren Vestfalya (NRW) Eyaleti Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın 2016 yılı raporu Düsseldorf'da düzenlenen basın açıklamasıyla kamuoyuna tanıtıldı. Almanya'nın en büyük eyaleti olan NRW'nin istihbarat teşkilatı başkanı Burkhard Freier ve NRW İçişleri Bakanı Herbert Reul katıldı.

İstihbarat başkanı Freier, Türk istihbaratının casusluk faaliyetlerini devam ettiğini bildirdi. Türk istihbarat teşkilatı MİT'in Erdoğan rejiminin muhaliflerine ilişkin bilgileri Ankara'ya aktardığını söyleyen Freier, casusluk ağının merkezinde ise Türk devletinin Almanya'daki diyanet kurumu DİTİB olduğunu belirtti.

'DİTİB ERDOĞAN MUHALİFLERİNİ MİT'E BİLDİRİYOR'

DİTİB'e bağlı camilerde Erdoğan muhaliflerinin imamlar tarafından gammazlandığını aktaran Alman istihbaratının NRW'deki şefi Freier, Türk imamlarının görevlerini kötüye kullandıklarını söyledi. NRW Eyaleti'nde şimdiye kadar casusluk faaliyetlerinden dolayı 13 Türk imam hakkında soruşturma açıldığını belirten Freier, bu imamlardan bazılarının Türkiye'ye kaçtığını ifade eti.

DİTİB'in casusluk faaliyetlerinin bilinmesine rağmen Anayasa Koruma Örgütü hala bu kuruluşu takibe almış değil. Üstelik Alman hükümeti DİTİB'e projeler adı altında para yağdırmaya devam ediyor. Geçtiğimiz yıllara göre DİTİB'e yapacağı yardımları yüzde 80 kısan Alman hükümeti, 2018 yılı için 297.500 Euro vermeyi planladığı belirtilmişti.

NRW POLİSİNE TÜRKİYE'YE GİTMEYİN UYARISI

NRW İçişleri Bakanı Herbert Reul ise eyaletlerinde görev yapan istihbarat elamanı, polis ve Yabancılar Dairesi çalışanlarına Türkiye'ye gitmeyin uyarısı yaptı. İktidar partisi Hıristiyan Demokratlar Birliği (CDU) üyesi bakan Reul, "Türkiye'deki havalimanlarında memurların cep telefonlarındaki bilgiler kopyalanıyor" dedi.

Bu konuda ellerinde somut bilgilerin bulunduğu hatırlatan bakan Reul, Türkiye'ye gitmek isteyen devlet memurlarına özellikle iş cep telefonlarını yanlarında götürmeme uyarısı yaptı.

NRW'nin raporunda dikkat çeken bir ayrıntı ise geçtiğimiz yıla göre eyalette yaşayan Türkler ve Kürtler arasında şiddet olaylarının artması. 2015'e göre her iki göçmen grubu arasında 4 daha kat fazla siyasi içerikli olayın yaşandığı 2016'da 205 vukuat kayıtlara geçti. Bunların çoğunun Türk faşistlerin Kürtlere saldırma olayları olduğu belirtiliyor.

Federal çapta açıklanan Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın yıllık raporlarına paralel olarak eyaletler de kendi raporlarını açıklıyor.