Hasan Ocak'ın ölümünden sorumlu tutulan Sedat Selim Ay'ın Ýstanbul Emniyet Müdür Yardımcılıðı'na getirilmesine tepki gösteren Ocak'ın aðabeyi Ali Ocak, "AKP'nin 'işkenceye sıfır tolerans' söylemiyle kurduðu yalan imparatorluðu, bu terfi ile yıkılmaya başlamıştır" dedi.

Cumartesi Anneleri, 383. kez Galatasaray'da buluştu. Ellerinde kaybedilen yakınlarının fotoðrafları ile karanfiller taşıyan Cumartesi Anneleri, katillerin peşini bırakmayacaklarını bir kez daha duyurdu. Bugünke eyleme, aileler çocukları ve torunlarıyla geldi.

'ÇOCUKLAR BABALARINI ÝSTÝYOR'

Eylemde ilk olarak 20 yıl önce kaybedilen Hasan Gülünay'ın akrabası Zeki Eyi söz aldı. Geçtiðimiz hafta Gülanay'ın akıbetinin açıklanması için yapılan pankart asma eylemine polisin müdahale ettiðini hatırlatan Eyi, şöyle konuştu: "Hasan Gülünay kaybedildiðinde, çocukları o zamanlar tam anlamıyorlardı. Aðlıyorlardı ama süt, yiyecek istiyorlardı. 20 yıl sonra bugün çocuklar, babalarını istiyorlar. Geçen haftaki eylemde, çocukların babalarının istemesiydi. Yaşadıðımız müddetçe Hasan Gülanay'ın katillerinin peşinde olacaðız. Birgün mutlaka hesabı sorulacaktır."

Gözaltında kaybedilen Kenan Bilgin'in kardeşi Ýrfan Bilgin de, "katil" olarak açıkladıkları isimlerin terfilerle ödüllendirildiðini belirtti. Gazetelerde yer alan polis şefi Mehmet Aðar'ın Kürt sorunu ile ilgili kitap hazırlıðında olduðu haberlerini hatırlatan Aðar, "Bu ne biçim ülke? Bu ne biçim demokrasi? Dökülen her kanda Aðar'ın parmaðıdır vardır" dedi.

Gözaltında öldürülen Hasan Ocak'ın kardeşi Ali Ocak, yıllardır yürüttükleri mücadele sayesinde üzerilerindeki "çıplak şiddeti" gerilettiklerini söyledi. Ocak, şöyle konuştu: "Buna karşılık AKP iktidarı eliyle bu sefer büyük bir yalan imparatorluðu kuruldu. 'Ýşkenceye sıfır tolerans' ve 'açılım'larla bombardıman yayılmaya başladı. Bu son terfi ile de görülüyor ki bu yalan imparatorluðu da yıkılmak üzere. Burada sessiz çıðlımızla, çıplak gerçeði haykırmaya devam edeceðiz. Ta ki bu kirli karanlıkla yüzleşene kadar. Ta ki işkencelerin hesabı verilene kadar."

'DEVLET HALA ÝŞKENCECÝLERÝ KORUYOR'

ÝHD Genel Merkez Yöneticisi Avukat Gülseren Yoleri, gözaltında kayıplara karşı yürütülen mücadele içerisinde Sedat Semih Ay, Bayram Kartal, Mehmet Aðar ve Tansu Çiller gibi çok sayıda suçluya işaret ettiklerini hatırlattı, "Halen bu katilleri korumaya devam ediyor. Sedat Semih Ay üzerinden başlayan tartışma, devletin halen sistematik olarak işkenceyi ve katilleri korumayı devam ettirdiðini gösteriyor" dedi.



"Suçlulardan biri hakkında tartışma başlatılmış olması devletin bu suçlardan vazgeçtiði anlamına gelmiyor" diyen Yoleri, şöyle konuştu: "Devlet işkencecilerin, katillerin başımıza yönetici olacak kadar iyi yerlerde olmalarına olanak tanıyorsa, demek ki katliamları, işkenceleri hala savunuyor. Gözaltında kaybetme politikasını toplumun üzerinde bir kılıç misali sallamaya devam ediyor. Dolasıyla sadece bir suçlunun peşine düşmek deðil, ama devletin bu katliamlar politikasından vazgeçmesini saðlamaya dönük olarak çalışmalarımızı sürdürmemiz gerekiyor."

Hasan Gülünay dosyasını da hatırlatan Avukat Yoleri, savcıların zamana şımı uygulamasıyla dosyaları kapatma eðiliminde olduðunu belirtti.

ÝHD Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına açıklama yapan Canan Kaftancıoðlu, Sedat Selim Ay'ın Hasan Ocak'ı sorgulayan ve kaybeden timde yer aldıðını hatırlattı, "Hesap vermeyen, denetlenmesi mümkün olmayan baskıcı bir rejim, insan haklarına itibar eder mi?" diye sordu.

"Bu zihniyet deðişmedikçe, hiçbir şey deðişmeyecek" diyen Kaftancıoðlu, "Bizler Cumartesi Anneleri, Cumartesi Ýnsanları, hak savunucuları olarak kamuoyuna açıkladıðımız ve 17 yıldır sürdürdüðümüz sessiz protestomuzu aynı tarzda devam ettireceðiz. Kayıplarımızın akıbeti açıklanıncaya, failleri yargılanıncaya kadar bu meydanda olacaðız" dedi.

Cumartesi Anneleri, açıklamanın ardından 384. haftada yeniden buluşmak üzere Galatasaray'dan ayrıldı.