Aleviler: Yargıtay'ın kararını tanımıyoruz

Aleviler: Yargıtay'ın kararını tanımıyoruz

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin, diyanetin görüşüne dayanarak verdiði "cami ve mescit dışındaki yerlerin ibadethane olarak kabul edilmesinin mümkün olmadıðı" yönündeki karara tepki gösteren Aleviler, bu kararı tanımadıklarını belirtti. Cemevlerinin ibadethane olduðu gerçeðini tartıştırmayacaklarını vurgulayan Geçmez, “Herkes bilmeli ki; Aleviler için ibadethane konusunda belirleyici olan yargı kararları deðildir. Bu konuda Başbakan, Meclis başkanı konuşamaz. Diyanet ve mahkeme karar alamaz” dedi.

Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin, diyanetin görüşüne dayanarak verdiði "cami ve mescit dışındaki yerlerin ibadethane olarak kabul edilmesinin mümkün olmadıðı" yönündeki kararını Türkiye genelinde yaptıðı eş zamanlı eylemlerle protesto etti.

Ankara’da ise YKM önünde eylem yapan Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı adına açıklamada bulunan Ercan Geçmez, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin, Çankaya Cemevi Yaptırma Derneði hakkındaki kapatma davasını reddeden yerel mahkeme kararını oy çokluðuyla bozarak cemevlerinin ibadethane olmadıðına, ilgili yasa ve düzenlemelere göre cami ve mescit dışındaki yerlerin ibadethane kabul edilemeyeceði yönündeki kararını hatırlattı.

“Yargıtay’ın verdiði bu karar, bütün cemevlerin kapatılmasına kadar varabilir” diyen Geçmez, ancak Alevilerin buna asla izin vermeyeceðini ve uygulamada kimsenin buna cesaret edemeyeceðini belirtti.

Yargıtay’ın verdiði bu kararın sıradan bir karar olmadıðını ifade eden Geçmez, “Hükümetin, diyanetin, Meclis başkanının paralel açıklamaları bu karar ile deðerlendirildiðinde, Alevilere karşı nasıl bir bütünsel yaklaşımı ve fikri ifade ettiði görülüyor. Tüm Alevi örgütlerinin ve Alevilerin cemevleri konusundaki talepleri ortada iken bu karar ve söylemler, hükümetin inançlarla ilgili yürüttüðü açılımlardaki samimiyetsizliði bir kez daha ortaya çıkarıyor” diye konuştu.

Verilen bu kararın ve hükümetin yaklaşımlarının evrensel demokraside yeri olmadıðı gibi insan haklarına da yaraşır bir yanı olmadıðını vurgulayan Geçmez, Suriye’ye demokrasi götürmeye heveslenen Türkiye’nin kendi ülkesinde evrensel demokrasi ilkelerini gözardı ettiðine işaret etti.

Geçmez, yaşanan gelişmelerin, Alevilerin Türkiye’de ısrarla görülmediðinin, yok sayıldıðının göstergesi olduðunu söyledi.

Cemevlerinin ibadethane olduðu gerçeðini tartıştırmayacaklarını vurgulayan Geçmez sözlerini şöyle tamamladı: “Herkes bilmeli ki; Aleviler için ibadethane konusunda belirleyici olan yargı kararları deðildir. Bu konuda Başbakan, Meclis başkanı konuşamaz. Diyanet ve mahkeme karar alamaz. Biz Aleviler, yüzyıllardır cem’imizi diyanet ve muadillerinin iznine ihtiyaç olmadan bir’liyoruz. Ýbadetimiz Cem, ibadethanemiz cemevidir. Bu yasalara göre verilmiş kararları tanımıyoruz. Yargıtay’ın, diyanetin görüşüne dayanarak verdiði, "cami ve mescit dışındaki yerlerin ibadethane olarak kabul edilmesinin mümkün olmadıðı" yönündeki bu kararını da tanımıyoruz!”

Açıklamanın ardından Pir Sultan Abdal Kültür Derneði Semah Ekibi, semah döndü.