Eşit yurttaşlık talebiyle Ankara'da buluşan Aleviler, savaş tezkeresine karşı çıkarak "Suriye Kerbela olmayacak" diyerek barış taleplerini haykırdı. "Tarihten ders öðrenemeyenler yaşayarak ders alırlar" ifadesini kullanan ABF Genel Başkanı Selahattin Özel, Alevilerin sorunlarının hala görülmezden gelindiðini söyledi.

Türkiye'nin dört bir yanından Aleviler "Laik, demokratik bir Türkiye için eşit yurttaşlık istiyoruz" diyerek Ankara'da buluştu. Ankara Tren Garı önünde biraraya gelen Aleviler, buradan Sıhhıye Meydanı'na yürüyerek miting gerçekleştirdi.

Mitinge, PSAKD Genel Başkanı Kemal Bülbül, HDK Milletvekili Levent Tüzel, KESK Genel Başkanı Lami Özgen, ESP Genel Başkanı Figen Yüksekdað, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, sanatçı Ferhat Tunç, Sodev Genel Sekreteri Mehmet Tunç katıldı. Aralarında ESP, BDP, EMEP, BDSP, HDK, KESK, Kaldıraç gibi bir çok demokratik kitle örgütü, sendika ve siyasi parti ile yöre derneklerinin yanı sıra Arap Alevilerinin de katılarak destek verdiði mitinge yaklaşık 200 bin kişi katıldı.

"Laik, demokratik Türkiye için eşit yurtttaşlık istiyoruz" yazılı ana pankartının arkasında yürüyen kitle sık sık attıkları, "Suriye Kerbela olmayacak", "Susma haykır savaşa hayır", "Pir Sultanlar yaşıyor, savaşıyor", "Devletin Alevisi olmayacaðız", "Madımak müze olsun" sloganları ve taşıdıkları benzer içerikteki dövizlerle Türkiye'nin savaş tezkeresini ve hükümetin Alevilere yaklaşımını protesto etti.

Ankara Tren Garı önünden yürüyüşe geçen ve miting alanına ulaşan kitle arama noktasında üstü aranarak alana alırken aranmaya izin vermeyen ESP ile polis arasında tartışma yaşandı, ESP üyeleri polis bariyerlerini yıkarak alana girdi. Polisin biber gazı ve coplu müdahalesi sonucu kısa süreli çatışma yaşandı.

Alevi dedelerinin kitleyi selamlaması ve okuduðu dualarla ile başlayan mitingde konuşan Alevi Dernekleri Federasyonu adına konuşan Hüsniye Takmaz, Türkiye'de tek tip insan yetiştirilmek istendiðini ifade ederek kitleye, "Artık bu ülkede kimsenin öteki yurttaş olmasına izin vermeyeceðiz. Türkiye'de tek din ve inanç zihniyeti aldı başını gidiyor. Bu utanç politikasına izin verecek misiniz?" diye sordu.

Milyonlarca halkın varlıðını, taleplerni yok sayan bir yönetimin düşünülemeyeceðini vurgulayan Takmaz, Aleviler olarak varlık haklarını, eşit yurttaşlık haklarını savunmaya devam edeceklerini belirtti.

Zorunlu din derslerinin ve diyanetin kaldırılması gerektiðinin altını çizen Takmaz, 4+4+4 eðitim sisteminin kindar ve dindar gençlik yetiştirmek amaçlı olduðunu ifade ederek, "Biz özgürlükten, emekten yana gençler yetiştirilmesinden yanayız. Biz kin bilmeyiz, sevgidir bizim dinimiz" dedi.

Hergün gelen ölüm haberlerine dikkat çekerek bu savaşta ölenlerin yoksul halkın çocukları olduðunu söyleyen ve sözlerini "Yanıbaşımızda haksız bir savaş var" diye sürdüren Takmaz, "Bu savaşa hangi kodamanın çocuðu gidecek? Böyle haksız bir savaşta Türkiye'nin yer almasına gönlünüz razı olacak mı?" diye sordu.

Alevilerin yaşadıðı acıları anlatan ve kadının sosyal yaşamdaki konumuna da deðinen Takmaz, halka örgütlenme çaðrısında bulundu.

'ALEVÝ ESKÝ ALEVÝLER DEÐÝL'

"Tarihten ders öðrenemeyenler yaşayarak ders alırlar" ifadesini kullanan Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Selahattin Özel ise yaptıðı açıklamada, Osmanlı tarihinin katliamlarla dolu olduðunun altını çizerek, bugün padişahlık özentisi içerisinde olanların yarın tarih karşısında hesap vereceðini söyledi.

Hükümetin savaş çıðırtkanlıðı yaptıðına işaret eden ve bu savaş politikasının fayda vermeyeceðini aksine Türkiye'yi karanlıða sürükleyeceðini ifade eden Özen, AKP Hükümeti'nin Alevi Çalıştayını ve Kürt açılımını da eleştirdi. Özen, "Bugün hala Alevilerin sorunlarını görmezden gelmeye devam ediyorsunuz, kardeş kanı akmaya, gençlerimiz ölmeye devam ediyor. Hangi tohumu ekerseniz onu biçersiniz. Kin tohumunu eken kin biçer, kardeşlik tohumu eken kardeşlik biçer" diye konuştu.

AKP Hükümeti'nin Alevi kimliðinin çerçevesini çizmeye çalıştıðını ve kendi Alevisini yaratmak istediðini ifade eden Özen, hükümete "Bunu yapmaktan vazgeçin, Alevi kimliðinin çerçevesini Aleviler çizecek" diye seslendi.

Dersim katliamına da dikkat çeken ve "Dersim için bir özür lafını aðzınıza alırken, Sivas için bir özür düşünmüyor musunuz?" diye soran Özen, "Dersim'de yaptıklarından dolayı özür dileyen zihniyet, bugün yaptıkları için yarın özür dileyecektir. Devir yüzleşme devridir. Cemevleri kundaklamaları, Sürgü de Alevi evlerini yakmalar bu hükümetin yarattıðı politikaların sonucudur. Ancak bilsinler ki susmadık susmayacaðız. Boyun eðmedik, eðmeyeceðiz. Türkiye'de herkesin Alevilere bir özür borcu var. Herkes bilmeli ki Aleviler eski Aleviler deðil, Aleviler evlerinin işaretlenmesinden, baskılardan korkmuyor. Sinmedik, sinmeyeceðiz" diye sözlerini sürdürdü.

Türkiye'de sorunların giderek çözümsüz bir hale geldiðini söyleyen Özen, komşu ülkelerle de 'sıfır' sorundan savaş politikasına gelindiðinin altını çizerek Suriye'yi işaret etti ve sözlerini şöyle tamamladı: "Suriye'de 'Aleviler Sünnileri katlediyor' denilerek savaş için Aleviler hedef gösteriliyor. Savaş en kirli oyundur. Ülkemizi emperyalist savaş arabasına sokmak isteyenler bilsin ki, bu savaşın galibi olmayacaktır. Aklıselim herkesin savaşa karşı durur. Biz ne Suriye'de ne Yunanistan' da ne de başka bir ülkede savaş istemiyoruz. Gelin, bu savaş çıðırtkanlıðından vazgeçelim. Gelin, laik, demokratik, eşitlikçi bir anayasa ile birlikte yeni bir Türkiye’yi birlikte inşa edelim."

"Ülkemize barış gelsin, gözyaşı dinsin" diyen Özel Alevilerin taleplerini şöyle yineledi: "Zorunlu din derslerinin kaldırılsın. Asimilasyon politikaları son bulsun. Madımak Oteli utanç müzesi olsun. Eşit yurttaşlık hakkımız korunsun. Diyanet Ýşleri Başkanlıðı lagvedilsin. Yasalardaki tüm ayrımcılıklar kaldırılsın. Anadilde eðitim yapılsın. Seçim barajı düşürülsün."

Miting, halk müziðinin usta isimlerinden Arif Sað, Musa Eroðlu ve Yavuz Top'un birlikte sahne aldı. Kitlenin alkışlarla karşıladıðı Sað, Eroðlu ve Top'un deyişleri ve ezgileriyle devam etti.