Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan aðırlaştırılmış tecrit bir yılı geride bırakıyor. 27 Temmuz 2011 gününden beri ne ailesi ne de avukatlarıyla görüştürülmeyen Abdullah Öcalan üzerindeki aðırlaştırılmış tecrit bugün itibarıyle halen devam etmekte.

Tecridin nedenleri ve yarattıðı sonuçlar geniş bir kesim tarafından yoðun bir şekilde tartışır ve farklı çözüm önerileri geliştirirken AKP hükümeti geçmişte olduðu gibi bu kesimlere karşı baskıcı politikalarını devam ettiriyor. En son 14 Temmuz günü Amed’i dolduran yüzbinlere karşı düzenlenen polis saldırısı devletin Öcalan’a ve Kürt sorununa yaklaşımını bir kez daha gözler önüne serdi.

PROTOKOLLER SAVAŞI ENGELLEYEBÝLÝRDÝ

Öcalan’ın Kürt sorununa barışçıl demokratik çözüm amacıyla hazırladıðı ve kendisiyle görüşen devlet yetkililerinin de kabul ettiði protokollerin AKP hükümetince reddedilmesi ardından yükselen savaşta da bir yıl geride kaldı. AKP hükümetinin 12 Haziran 2011 seçimleri ardından startını verdiði ve tüm Kürtleri hedefleyen saldırıları bir yıldır hızından bir şey kaybetmeden devam ediyor.

2011-2012 kışında “bitirdik” söylemleriyle HPG gerillalarının darbelendiði ve yenilginin eşiðine geldiði yönlü söylemler gerillaların bahar aylarıyla birlikte ivme kazandırdıðı eylemlerin sonuçları yansıdıkça sönük bir iddia olarak kaldı. AKP hükümetinin savaşın sonuçlarının kamuoyuna yansımaması amacıyla yaptıðı perdelemeye dikkat çeken en eski sistem partisi olan CHP’nin önemli isimlerinden Gürsel Tekin Türk ordusunun kayıplarını gizlediðini belirtmişti.

Bir yılını geride bırakan savaşın bilançosu yaşanan savaşın yükünü ortaya koyması açısından önemli veriler sunuyor. 2011 Temmuz ile 2012 Temmuz arasındaki bir yıllık savaşın bilançosu aynı zamanda AKP hükümetinin barışçıl çözümden yana olduðu iddialarını çürütmesi açısından da oldukça önemli.

2010-2011 BÝLANÇOSU

Kürt Halk Önderi’ne yönelik tecritten önceki bir senelik süredeki (2010-2011 Temmuz) bilançoyla karşılaştırıldıðında AKP hükümetinin savaşı tırmandıran tutumum neredeyse gün gün izlenebiliyor. Bu süreç bilançosundan 2010 yılında 1 Haziran-13 Aðustos tarihleri arasındaki iki buçuk aylık savaş sürecinin rakamlarını çıkardıðımızda savaşın bilinçli arttırılması çabasını bir kez daha görebiliyoruz.

2010-2011 Temmuz tarihleri arasında Türk ordusunun düzenlediði kara operasyonlarının sayısı 225. 99 operasyonun belirttiðimiz iki buçuk aylık savaş sürecine tekabül ettiði göz önüne getirildiðinde yine de oldukça yüksek bir rakam olan 126 operasyon sayısına ulaşıyoruz. Buna karşı HPG gerillaları aynı süre içerisinde toplam 131 eylem gerçekleştirmiş. 131 eylemden 98’i 1 Haziran-13 Aðustos arasındaki savaş sürecinde gerçekleşmiş. Buna göre diðer on aylık süreçte çoðu misilleme eylemi olmak üzere sadece 33 eylem gerçekleştirmiş.

Sadece bu rakamlarla dahi ateşkes süreci de içinde olmak üzere Türk ordu ve devletinin gerillalara karşı sürekli bir saldırı halinde olduðu görülebiliyor.

Bunun yanında Türk ordusunun bombardımanları da oldukça yüksek. Temmuz 2010-2011 arasındaki süreçte Türk ordusu savaş uçaklarıyla 59 hava saldırısı düzenlerken, 19 kez kobralarla, 266 kez de tank ve toplarla bombardıman düzenlediði kaydedilmişti.

Bu 12 aylık süreçte 42 kez Türk ordu birlikleriyle HPG gerillaları arasında çatışma yaşanmıştı. Yaşanan çatışma, saldırı ve eylemlerde toplam 292 asker, polis ve korucu öldürülmüş (210’u 1 Haziran-13 Aðustos) 137 gerilla da yaşamını yitirmişti (61’i 1 Haziran-13 Aðustos).

Yaşamını yitiren gerillalardan 76’sı ateşkes süreçlerinde Türk ordusunun düzenlediði operasyon, pusu, komplo ve bombardımanları sonucu yaşamını yitirmişti.

SON 1 YILIN BÝLANÇOSU

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan son görüşmesi olan 27 Temmuz tarihinde avukatları aracılıðıyla basına yansıyan deðerlendirmelerinde AKP hükümetinin oyalama ve kandırma siyasetine karşı tavır alarak “Ben Kürtlerin onuruyla oynanmasına izin vermem, buna hiçbir şekilde müsaade etmeyeceðim” demişti. Öcalan, ardından “bitireceðiz, şöyle bitireceðiz” diyor. Eðer bitirmezsen senden daha rezili yoktur” şeklindeki sözleriyle de AKP hükümetinin başındaki Erdoðan’ı eleştirmişti.

Erdoðan’ın ‘bitirme’ operasyonları tam da bu dönemde devreye girdi ve tüm yıla yayıldı. Temmuz 2011-2012 sürecinde Türk ordusu toplum 301 kara operasyonu düzenledi. Çoðu kısa süreli olsa da on günleri aşan kara operasyonlarıyla HPG gerillalarına darbe vurulmaya çalışıldı.

BOMBARDIMANLARIN HEDEFÝ

2011-2012 Temmuz ayları arasında savaş uçaklarının düzenlediði 180 hava operasyonunun hedefi sadece gerillalar deðildi. Kandil’de Aðustos ayında aynı araçta 1’i doðmamış 3 çocuðun aralarında yer aldıðı 7 sivil Kürt yurttaş, Şırnak’ın Uludere ilçesi sınır hattında sınır ticareti yapan 34 Kürt’ün 28 Aralık günü katledilmesi bu katliamlardan sadece birkaçı.

Savaş uçaklarının bombardımanı yanında 95 kez kobra, 318 kez de havan, obüs ve tanklar tarafından Kürdistan daðları bombalandı. Bombardımanlar sonucu ormanlık alanlarda 40’ın üzerinde yangın çıktı.

946 ASKER, POLÝS ÖLDÜRÜLDÜ

Geçen bir yıllık savaşta Türk ordu birlikleriyle HPG gerillaları arasında yaşanan çatışma sayısı ise 112. Haziran ve Mayıs aylarında HPG gerillaları eskiye nazaran çatışmalardan kaçınmazken, Türk ordu birliklerinin düzenlediði her operasyonda deyim yerindeyse askerlerle karşılaşmak için özel çaba sergiledi. Artan operasyon ve imha saldırıları, sivilleri hedefleyen bombardımanlar karşısında hassasiyetini defalarca dile getiren HPG, bu tavrını eylemlerde de gösterdi ve geçen bir yıllık süreçte 262 eylem gerçekleştirdi.

Tüm çatışma ve eylemlerde toplam 946 asker, polis ve korucu ölürken 250 gerilla da yaşamını yitirdi. Aynı dönemdeki yaralı asker, polis ve korucu sayısı ise 261.