AKPM temsilcilerinden AKP ve Erdoğan'a sert tepkiler
AKPM temsilcileri, AKP ve Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın antidemokratik uygulamalarına sert tepki gösterirken, buna sessiz kalınmaması gerektiğini belirtti.
AKPM temsilcileri, AKP ve Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın antidemokratik uygulamalarına sert tepki gösterirken, buna sessiz kalınmaması gerektiğini belirtti.
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nin (AKPM) bugünkü genel kurulunda "Türkiye'de demokratik kurumların işleyişi" raporu tartışıldı.
Tartışmaların odağında ise Türkiye'nin AK normlarına uymadığı gerekçesiyle denetim sürecine yeniden dahil edilip edilmemesi geliyor.
AKPM Türkiye Raportörü Lgebjorg Godskesen, ilk sözü aldığı oturumda şu hususlara dikkati çekti: "Kürt bölgesinde süren çatışmalar, sokağa çıkma yasakları ve bunun sonucunda olanlar, güçler ayrılığı meselesinde yaşanan çok ciddi sorunlar, basın özgürlüğünün bu kadar kısıtlanmış olması çok ciddi sorunlardır."
'TÜRKİYE GERİLİYOR'
AKPM Hıristiyan Demokrat Üyesi Pieter Omtzigt ise şunları söyledi: "2000 kişiye 'cumhurbaşkanına hakaret'ten dava açılmış. Bu dahi tek başına ciddi bir sorunların varlığına işaret ediyor. Zira sadece içeride de değil, Hollanda'da da tahkikat yürütmeye başladılar. Her şey başbakana bağlanmış durumda. Yani Türkiye'de başta Kürt meselesinde olmak üzere, insan hakları ve hukuk devleti konularında ilerleme yok, tam tersine gerilemeler var."
'ERDOĞAN KAOSU DAYATIYOR'
AKPM’nin eski Türkiye raportörü Josette Durrieu ise "Bugün Türk halkı tarihi bir yol ayrımında… Otoriter bir eğilime gidiyor. Çatışmalar vahim. Erdogan orduyu yanına aldı, Gülen Cemaati'nden konuşan yok. HDP’ye yönelmek muhalefete, demokrasiye yönelmedir. Türkler ile Kürtler arasındaki durum vahim bir noktaya gelmiş. Bütün bu sorunlar yumağı Erdoğan’ın işine yarıyor. Cumhurbaşkan Erdoğan 'ya ben ya kaos' diyor" diye konuştu.
'TÜRKİYE'Yİ KINIYORUZ'
"Teröre karşı mücadele etmek hukuk devleti ilkelerini ve demokrasiyi hiçe sayıp insan haklarını çiğnemek değildir" diyen AKPM eski başkanı Anne Braseur da, "Türkiye’de en temel insan hakları ayaklar altında, sokağa çıkma yasakları Venedik Komisyonu'nda açıklandığı gibi, hukuken kabul edilemezdir. Muhalefet milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması kabul edilemez; kınıyoruz. HDP’ye, kadınlara, basına, muhaliflere yapılanlarını kınıyoruz" dedi.
'NET BİR KARŞI DURUŞ SERGİLEMELİYİZ'
AKPM Sol Grup adına konuşan Andrej Hunko da, "Gelecek oturumda HDP’li ve diğer dostlarımız burada olmayabilirler. Zira iktidar hapse attırmak istiyor. Biz AKPM olarak, buna karşı çok net bir karşı duruş sergilemeliyiz" ifadelerini kullandı.
Sosyalist Grup Üyesi Alman Parlamenter Frank Schwabe ise şöyle konuştu: "Şöyle bir dikkatliçe analiz ettiğinizde, sanki Türkiye’de devleti ele geçirme planı var… Eğer biz şimdi konuşmayacak isek, ne zaman konuşacağız... Sistemaktik sorunlar var. Medya işgal altında… Daha dün 3 aydın basın ile dayanışmaya yeltendikleri için tutuklandılar. Can Dürdar’ın konumu ortada. Herkese dava açılıyor. Terör ile mücadele böyle olamaz. Bunun değişmesi gerekir."
Esli Yunanistan Dışişleri Bakanı Teodaris Bakiyani de "Kadın hakları, basın özgürlüğü, belediye başkanlarının, milletvekillerinin terörizm ile ne alakası var" diye Türkiye'ye tepki gösterdi.
'ERDOĞAN İSTEDİ, ŞİDDET TIRMANDI'
HDP'den AKPM Sol Grup Üyesi Ertuğrul Kürkçü de oturumda konuşma yaptı. Kürkçü, şunları ifade etti: "Türkiye’de Kürt meselesinde ve diğer demokrasiyi kapsayan sorunlarda iyimser olamıyoruz zira iyimserlik iktidar tarafından yok ediliyor… Kürt meselesinde diyaloğun bittiğini ve artık askeri operasyonlar ile meseleyi halledeceğini Erdoğan ilan ettiğinden beri, şiddet hızla tırmandı ve bugünkü konuma geldi. HDP kategorik olarak şiddete karşı olmasına rağmen dokunulmazlıkların kaldırılması girişimi ile Meclis'ten atılmak isteniyoruz."