AKPM'den Êzidî soykırımına karşı tahkikat çağrısı

AKPM'de Êzidîlerin maruz kaldığı soykırıma karşı tahkikat çağrısı yapıldı. AKP'liler ise 'soykırım' tanımını kullanmazken, oylamaya da katılmadı. Toplantıda, daha fazla Êzidînin ölmesini PKK ve YPG/YPJ'nin engellediğine dikkat çekildi.

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nde (AKPM) bugün oy birliği ile onanan kararda, Êzidîlerin soykırıma uğradığı ve başta Birleşmiş Milletler (BM) ve AK üyesi 47 olmak üzere soykırımı uygulan DAİŞ vb. çete ve üyelerine karşı tahkikat başlatılması çağrısı yapıldı.

AKPM Hollanda Üyesi, Raportör Pieter Omtzsig tarafından kaleme alınan raporda, "Eğer bu soykırımda hiçbir şey yapmayacaksak, o halde 'soykırım sözleşmesini' çöpe atalım" denildi.

NELER KONUŞULDU?

AK Genel Kurulunda yapılan konuşmalarda ise, Kürt halkının DAİŞ vb. güçlere karşı ilk ayağa kalkan halk olduğu, YPG ve PKK savaşçılarının müdahalesi ve koridor açması olmasaydı, soykırım kurbanlarının önemli bir kısmının yaşamlarını yitirmiş olacaklarına dikkat çekildi. Konuşmalarda, "Bu soykırımcılara karşı ilk direnen halk Kobanê’de gördüğümüz Kürt halkıydı. Soykırım yapıldı, hiç olmazsa adaleti tesis edelim" vurgusunda bulunuldu.

Genel kuruldaki konuşmalarda öne çıkan husular şunlar oldu:

"DAİŞ, Êzidî Kürtlere, Hıristiyanlara ve Sünni olmayan diğer Müslümanlara soykırım uyguladı. Biz bir mahkeme karar bekleyemeyiz zira çok geç kalınabilir. Elimizde soykırıma dair pek çok belge var. Buna karşı AK üyesi devletlerin, BM'nin yapacağı çok şey var. Bu soykırımcıların elinde Avrupa vatandaşlık pasaportları var ve ülkemizde tahkikat yapılmalı. Bunlar sadece terörizmden değil, insanlığa karşı ve soykırım suçlarından yargılanmalılar. Şimdiye kadar pek bir şey yapılmadı. BMGK'de Rusya ve Çin veto etti. Irak ve Suriye tahkikatlarına, mahkemelerine uluslararası uzmanlar gönderilmeli."

AKP 'SOYKIRIM' DEMEDİ

AKP üyelerinin ise soykırım tanımını kullanmamaları, bunun yerine " terörün dini, milleti yok" söylemini dillendirmeleri ve daha sonra oylamaya katılmamaları dikkat çekti.

AKPM Sosyalist Grup'tan Liam Byrne:

"DAİŞ, El Kaide vb. çeşitlilikten nefret ediyorlar. Burada soykırım uygulandı ve dünyanın pek çok yerinde soykırımlar yargılandı. Bu da yargılanmalı. Bugün Kürtler ile bunlar arasında kıyasıya bir mücadele var, buna sesiz kalmayalım. Suriye UCM üyesi olmadığında ancak BM GK bunu gündeme gelebilir…”

Liberal Demokrat Grubu'ndan Sırbistan Üyesi Aleksandar Stevanoviç:

"Peki, kendi kendimize soralım: Kobanê’den önce bir şey yapamaz mıydık, acaba biz mi bu canavara göz yümduk… Burada biz de sorumluluğumuzu almalıyız."

Sol Grup adına Ertuğrul Kürkçü:

"DAİŞ ve benzerleri cihat anlayışıyla soykırım yapıyor. Bu yaşanan bir soykırımdır. DAİŞ Kürtlere de düşman, zira onları kendilerine ve fikirlerine karşı duran etkili ve örgütlü bir güç olarak görüyor ve bunun için saldırdılar ve saldırıyorlar. ABD ve müttefikleri 2013’te öyle pek de politik hesaplar yapmadan, bunlara göz yumdular…"

İtalyan Parlamenter Sergio Divina:

“Kürtler bu zalimlere ilk tepki gösteren halktır. Kürt meselesi halen çözüm bekliyor. Kürtlerre karşı da soykırım işlendi.

DAİŞ vb. gittikleri ülkelerden geri geliyor. İtalya'da sıradan bir trafik suçu işleyen biri aranır duruma düşüyor fakat insanlığa karşı suçlar tahkikata uğramıyor."

Filiz Kerestecioğlu:

"4 yıl önce peşmergelerin de koruyamadığı Êzidîler feci bir soykırıma uğradılar. Eğer Kürt savaşçılar olmasaydı (PKK ve YPG) kurbanlar çok çok daha fazla olurdu… Kadınlar, çocuklar satıldı, tecavüze uğradı.

Miloseviç ve Ruwanda için harekete geçenler Suriye için neden harekete geçmiyor?

Zaman geçirmeden çok acilen tahkikat başlatılmalı."