GÖRÜNTÜLÜ

AKP/Saray'ın inkar ve imha politikalarına cevap: Berxwedan jiyane

Kürt halkının Saray tarafından susturulmaya çalışıldığını söyleyen HDP Adıyaman Milletvekili Behçet Yıldırım, HDP'ye yönelik saldırıların da halkı iradesiz bırakma çabası olduğunu belirterek, her şartta ve koşulda direneceklerini kaydetti.

 

Kürt halkı, halk olmaktan gelen hakları için verdiği yüzyıllık demokrasi ve özgürlük mücadelesi kapsamında geleceğini tayin etme ve belirlemeye en çok yaklaştığı bir süreçten geçiyor. Ancak buna karşı tekçi ve sömürgeci anlayışlar tarafından çok yönlü olarak kendisine dayatılan kirli savaş konseptine karşı siyasi alanda da görkemli ve tarihi bir direniş sergiliyor. Kürt siyasetine karşı AKP/Saray tarafından geliştirilen darbe mekaniğinin 80 milletvekiliyle meclise girmelerinden itibaren hayata geçirildiğini söyleyen Behçet Yıldırım, almış oldukları halk desteği karşısında derin devletin; AKP/Saray, MHP ve CHP ile Ergenekoncular ve Balyozcuların tek vücut olarak karşılarına dikildiğini söyledi. Demokrasi ve özgürlük mücadeleleri doğrultusunda halktan aldıkları destek ile girdikleri Meclis'te kendilerine karşı topyekûn bir savaşa girildiğini ve kaos ortamı oluşturulduğunu söyleyen Yıldırım, Suruç katliamı ile başlayan ve devreye koyulan kirli savaş konsepti sonucu Adana-Mersin, Diyarbakır ve Ankara katliam serisiyle sürdürüldüğünü dile getirdi. HDP şahsında hedef alınan Kürt siyasetinin önünü tıkamaya dönük tüm girişimlere rağmen 7 Haziran'da halk desteğiyle büyük bir kazanım elde ettiklerini ve bunu engellemeye dönük yapılan katliamların açığa çıkarılması için verilen araştırma önergelerinin AKP-MHP tarafından üzerinin kapatıldığını söyleyen Yıldırım, Kürt siyasetini temsil eden HDP'nin güçlü olduğu şehirlerde de ablukalar ile beraber sivil katliamlar geliştirilerek, kirli savaş ayaklarının bir bir hayata geçirildiğinin altını çizdi.

'HALKLA BİR ARAYA GELMEMİZİN ÖNÜ KESİLMEK İSTENİYOR'

Devletin eliyle AKP/Saray'ın tüm faşizan baskılarına rağmen girdikleri 1 Kasım seçimlerinde bir kez daha halk desteğiyle devreye koyulan kirli savaş konseptine rağmen Melis’teki yerlerini aldıklarını hatırlatan Yıldırım, bu durumunda hazmedilmediğini belirterek, inkar ve imha siyasetiyle kirli savaşın daha da tırmandırıldığını söyledi. Kürt kentlerine dönük sıkıyönetim uygulamaları, abluka ve gerçekleştirilen katliamlarla Kürt halkının özgürlük ve demokrasi talebinin bastırılmaya çalışıldığını söyleyen Yıldırım, Kürt siyasetinin de bunun karşısında gereken rolü ve misyonunu yerine getirememesi için Meclis'in işlevsizleştirildiğini dile getirdi. Tüm yönelimler karşısında istediğini elde edemeyen AKP/Saray rejiminin son olarak HDP'yi susturmak adına dokunulmazlık gündemi yaratığını ve Meclis'ten geçirdiğini kaydeden Yıldırım, "Bunun adı dokunulmazlık değil. Bize karşı resmen yapılan bir darbedir. Ki zaten bizim aslında hiçbir zaman dokunulmazlığımız olmadı. Halk ile bir arada olmamamız için önümüze her türlü engeli çıkarıyorlar. Hakkımızda hazırlanan fezlekelerin tamamının içeriği gerçekten yoksun, mesnetsiz ve barış, demokrasi ve özgürlüklere ilişkin yaptığımız çağrı ve girişimlerden oluşuyor" dedi.

'BAŞKANLIK ÖNÜNDE EN BÜYÜK ENGEL OLAN HDP MECLİS'TEN ATILMAYA ÇALIŞILIYOR'

Haklarında hazırlanan fezlekelerin çoğunluğunun savcı ve hakimlerden doğru değil de polis ve asker gibi kolluk kuvvetleri tarafından hazırlanışına dikkat çeken Yıldırım, "Buda Meclis'ten geçirildiğinde ne kadar karşı çıksak da geçirilen 'Güvenlik Paketi'yle oluşturulan polis devletinin oluşumunu ortaya koyuyor. Burada bir polis devleti ile karşı karşıyayız. Bu çok tehlikeli bir girişim. Bu durumun biran önce gözden geçirilerek, gereken düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Türkiye'de Erdoğan'ın tek adam olma hevesi nedeniyle yaşanan haksızlık ve hukuksuzlukların muhatabı olan Meclis çalıştırılmıyor. Ülkedeki tüm hak, hukuk başkanlık hevesi nedeniyle ayaklar altına alınıyor. Demokrasi yerine antidemokratik, özgürlük yerine ise baskıcı, otoriter ve diktatör bir rejim oluşturuluyor. Başkanlık sistemi önündeki tek engelin HDP olduğunu da gören Saray, başkanlık yolundaki en büyük engel olan HDP'yi saf dışı bırakmak için Meclis'ten atmaya çalışıyor" diye konuştu. 

'BİZ HALK İLE VAR OLDUK'

Meclis'ten atılmaya dönük kaldırılan dokunulmazlıklar ve HDP'ye yönelik saldırılar karşısında halkın kendilerine sahip çıktığını söyleyen Yıldırım, "Halk bize kaldırılan dokunulmazlıklarımızın bizim için bir şeref madalyası olarak gördüklerini söylüyorlar. Bu süreçte kimin haklı kimin haksız olduğunu çok iyi bildiklerini ve bu süreci çok iyi işlememiz gerektiği yine halk bize bizzat söylüyor. Bize oy veren bizim yanımıza olan halkımız HDP'nin yaptığı tüm işlerin farkındalar. Bundan dolayı da halkımız bizi asla yalnız bırakmıyor. Bu sahiplenme bile AKP/Saray tarafından engellenmeye çalışılıyor. Ancak bunun karşısında halka giderek, alanlara inerek her şeyi halka en soyut haliyle anlatıyoruz. Mahalle toplantıları, mitingler, halk buluşmaları ile halkımız ile bir araya geliyoruz. Biz halk ile var olduk halk ile var oldukça halk ile yürümeye de devam edeceğiz. Çünkü biz “berxwedan jiyane”yi bilen bir toplumuz. Direneceğiz. Biz onların faşist yasaları ile seçilmedik. Bizi halk seçti. Halk ne derse o olur. Halk bizim direnmemizi, hakkımızı/haklarını savunmamızı istiyor. Bizde direneceğiz" ifadelerini kullandı. 

 

...