Türkiye’nin geçmişten beri Kerkük üzerinde hesapları var. Kerkük’teki Türkmenler bahane edilerek çeşitli dönemlerde çeşitli planlar yaparak her zaman Kerkük’ün Misak-ı Milli sınırları içinde olduğu, bunun için Türkiye’nin bir kenti olduğunu iddia etti. Son bir ay içinde Güney Kürdistan’da gerçekleştirilen referandumu gerekçe göstererek Kürtlere yönelik tehditler savururken, Kerkük’e yönelik kirli planlar içinde olduğu ortaya çıktı. Adlarının açıklanmasını istemeyen güvenilir kaynakların verdiği bilgiler şöyle:

KERKÜK TÜRKMENLERİ ÜZERİNDEN KİRLİ PLANLAR

“Kerkük’ün içinde her zaman Türkiye’nin eli var. Kurdurduğu ve adeta Kürtlerle düşman düzeyine getirdiği Irak Türkmen Cephesi var. Son bir hafta içinde bu cephenin üyelerine dağıtılmak üzere 40 bin piyade silahı gönderdi. Bu cephenin topladığı 40 kişiyi bir ay önce Türkiye’ye götürüp eğitti. Eğitimini bitirenleri de geri gönderdi. Eğitmek için 400 kişilik yeni bir grubu Türkiye’ye götürdü.”

Güvenilir kaynaklar, silah ve eğitilen kişilere ilişkin belgelerin de ellerinde olduğunu, önümüzdeki günlerde gerekli görülmesi durumunda belgeleri kamuoyuna sunacaklarını vurguladı.

BAHÇELİ AÇIKLAMIŞTI!

Son bir ayda Devlet Bahçeli, “5000 ülkücü Kerkük’e gitmeye hazır, böyle devam ederse Kerkük’e yürürüz” diyerek tehditler savurmuştu. Güvenilir kaynakların verdiği bilgiler, Bahçeli’nin tehditlerinin boşa olmadığını, Türkiye’ye eğitim için götürülen Türkmenlerin ülkücü eğitiminden geçirildiğini, eğitimden sonra silahlandırılarak gönderildiğini doğruluyor. Bilgiler, Bahçeli’nin konuşmalarının altının boş olmadığını, bu yönlü uzun süreden beri hazırlıklar yapıldığını ortaya çıkarıyor.

'YENİ BİR SURİYE' Mİ?

Suriye’de halk ayaklanmasından kısa bir süre sonra ayaklananların silahlandırılmasında Türkiye’nin oynadığı rolü bilmeyen yok. O yüzden Kerkük’e silah gönderilmesi ve Türkmenlerin eğitimlerden geçirilmesi, 'Suriye’de kaybeden Erdoğan, Kerkük üzerinden yeni bir Suriye yaratma peşinde mi' gibi bir soruyu akla getiriyor. Suriye’de izlenen kirli oyun ve politikalar iç savaşın derinleşmesini beraberinde getirdi.

ABD başta olmak üzere Rusya ve tüm batılı bölgelerin gözlerinin üzerinde olduğu Kerkük’te Erdoğan ve Bahçeli ikilisinin böyle bir planı uygulamalarına izin vermesi mümkün görünmüyor. Zira ABD Kerkük ve Musul petrolleri için yaklaşık otuz yıldır bölgede savaş yürütüyor. Yürüttüğü savaşla yüz yıllık projelerini yerleştirmeye çalışıyor. Erdoğan ve Bahçeli’nin uygulamak istedikleri bu plan, daha başlamadan bitmeye mahkûmdur. Ancak bir kez daha tüm kirli planların Kürtler üzerinden yürütüldüğü, yürütülmeye çalışıldığını görmeden geçmek doğru olmaz.

SİLAH VE EĞİTİLENLER NASIL GEÇİRİLDİ?

Diğer önemli bir nokta ise, bu silahların ambargonun uygulandığı bir dönemde Kerkük’e nasıl sokulduğudur. Bu konuda da çeşitli bilgiler var. Ancak bu bilgiler henüz teyit gerektiriyor.

Kerkük’e tırlarla eşya getirildiği yönünde bilgiler de var. Burada bir kez daha Erdoğan’ın Suriye’de uyguladığı yöntemler insanın karşısına çıkıyor. Çünkü Suriye’ye yardım adı altında binlerce tırla el-Kaide kökenli ve DAİŞ başta olmak üzere bu gruplara örtü görevini yapan diğer çete gruplarına silah gönderildi.

Diğer bir nokta ise; Suriye’de Ezaz ve Halep merkezli Türkmenlerden oluşturulan grupların benzerleri, Kerkük’te de mi oluşturuluyor? Irak Türkmen Cephesi için daha önce kurumlarının güvenliklerini sağlamak için silahlı birimler oluşturma hakkı verilmişti. Öyle görünüyor ki, Erdoğan, bu birimleri de tıpkı Ezaz, Halep, Cerablus, Bab çevresinde oluşturduğu gruplara dönüştürme çabası içinde.

ESHAB EL HAK, KERKÜK'Ü TEHDİT ETTİ

Türkiye’nin silah gönderip eleman eğittiği bugünlerde Haşd Eş Şabii içinde yer alan İran yanlısı Keys Xeze Ali komutasındaki Eshap El Hak grubu komutanlığından bir açıklama yapıldı. Açıklamada, Kerkük ve Kerkük çevresindeki güçler tehdit edildi. Her iki olayın eş zamanlı bir şekilde yapılması tesadüf değil. Tesadüf olmadığı gibi İran ile Türkiye arasında gerek Suriye, Kuzey Suriye ve Rojava üzerinde varılan anlaşmanın bir diğer ayağı da, Kerkük üzerine yaptıkları bir anlaşmanın sonucu olabilir. Kaldı ki bunun daha başka verileri de mevcuttur.

AYNI GÜNLERDE DAİŞ PEŞMERGEYE SALDIRDI

Türkiye’nin silah göndermesi, Eshap El Hak grubunun Kerkük’ü tehdit ettiği günlerde dikkat çekici bir gelişme daha yaşandı. O da, DAİŞ’in Kerkük Batı cephesindeki peşmerge mevzilerine saldırısıdır. DAİŞ tarafından gerçekleştirilen saldırıda bir peşmerge yaşamını yitirdi, iki peşmerge de yaralandı.

Bütün bunlar bir araya getirildiğinde, Türkiye'nin referandumu gerekçe yaparak Kerkük merkezli Suriye benzeri bir plan peşinde olduğu görülüyor. Ortaya çıkan somut verilerden hareketle, Türkiye’nin bu planda tek olmadığı, İran ile tümüyle olmasa da, bir ortaklık içinde olduğu görülüyor.