Avrupa Birliði Türkiye Ýlerleme Raporu'nun geçtiðimiz hafta açıklanmasının öncesinde Ankara ile Brüksel arasında tartışma yaşandı. Türkiye, raporda yer alan bazı bölümlerin deðiştirilmesini isterken AB, bu talebin bir kısmını geri çevirdi. Hükümetin itiraz ettiði bölümler arasında işkenceci polis Sedat Selim Ay ve toplu mezarlarla ilgili hususlar da var.

Cumhuriyet gazetesinde yer alan habere göre AKP Hükümeti, Avrupa Birliði'ne, hazırladıðı Türkiye Ýlerleme Raporu dolayısıyla itiraz ederek, bazı bölümlerin “gerçeði yansıtmadıðı ya da sübjektif olduðu”iddiasıyla deðiştirilmesini istedi. Raporun açıklanmasının son anına kadar süren Ankara-Bürüksel pazarlıðında bazı talepleri reddeden AB, kimilerinde ise önemli deðişiklikler yaptı.

AB'nin raporda deðişikliðe gittiði bölümlerin başında, Ergenekon ve Balyoz davalarına ilişkin notlar yer alıyor. Taslaktaki, “Hükümetin yargı üzerindeki etkisi ve dava süreçlerindeki eksikler ile soruşturmaların geniş çerçevesi nedeniyle bu davalar hakkındaki şüpheler artıyor” ifadesinde “hükümetin yargı üzerindeki etkisi” şeklindeki vurgu ifadesi çıkarılırken “davaların demokratik işleyişe katkısı”na dikkat çekildi. Bölümün son hali ise şöyle deðiştirildi:

“Türkiye’deki demokratik kurumların düzgün işleyişine ve hukukun üstünlüðüne duyulan güvenin güçlendirilmesi bakımından bir fırsat teşkil eden bu davalar, yargı süreçlerinin geniş kapsamlı olması ve söz konusu süreçlerle ilgili eksikliklere yönelik ciddi endişeler yüzünden gölgede kalmıştır.”

SEDAT SELÝM AY'IN DENEYÝMLERÝ!

AÝHM’de iki işkence davasından Türkiye'nin mahkûmiyet almasına neden olduðuna deðinilen işkenceci Sedat Selim Ay’ın, 'terör'den sorumlu Ýstanbul Emniyet Müdür Yardımcılıðı’na getirilmesiyle ilgili karar raporda, “Geçmişte işkence ve tecavüz suçlamalarına maruz kalmış bir polis amirinin Ýstanbul’da terörle mücadele biriminde kilit bir göreve atanmasını tüm partiler eleştirdi” şeklinde yer buldu. Hükümetin buna verdiði yanıtta ise şu ifadeler kullanıldı:

“AB Komisyonu bazı basın organlarında eski terör mahkûmlarının verdiði ifadelere dayanarak bu eleştiriyi yapıyor. Bahsedilen kişi hakkında ne verilmiş bir yargı kararı ne de AÝHM kararı vardır. Bu atama tamamen terörle mücadeledeki deneyimine dayanarak yapılmıştır. Karar ulusal makamların idari tasarrufu olup Türkiye’nin bir iç işidir.”

AB, hükümetin bu savunmasını yerinde bulmayarak, Sedat Selim Ay'a ilişkin paragrafı deðiştirmedi.

'TOPLU MEZAR' ÝFADESÝ DE HÜKÜMETÝ RAHATSIZ ETTÝ

Hükümet, insan kemiklerinin çıkarıldıðı toplu mezarlarla ilgili olarak da rapora itirazda bulundu. Kürt illerindeki toplu mezarlara deðinilen AB raporunda "Güneydoðu Anadolu’daki toplu mezarlar yeterince soruşturulmamıştır" ifadesinin yer almasına hükümetin tepkisi ise“Raporunuzdaki ‘toplumezar’ ifadesi kabul edilemez. Bu iddia temelsizdir. Kazılar sırasında ya da bir inşaat sahasında tesadüfen bulunan insan kemikleri ya da kimliði belirsiz mezarlar toplu mezar diye adlandırılamaz” şeklinde oldu. Ancak AB bu savunmayı da dikkate almayarak söz konusu bölümü deðiştirmedi.