AKP'den AİHM'e: HDP'lileri CHP ile birlikte tutukladık

 Türk hükûmeti, AİHM'e savunma göndererek, HDP'lilerin CHP'nin de desteğiyle barış ve demokrasi için tutuklandığını iddia etti.

AKP hükûmeti, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve tutuklu HDP milletvekilleri hakkında savunma gönderdi.

Demirtaş’la birlikte tutuklu olan ve tutuklanıp bırakılan toplam 12 HDP’li vekilin AİHM’ye yaptıkları başvuruyla ilgili savunmada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da referans gösterildi.

'ÜÇ PARTİ ORTAK HAREKET ETTİK'

Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanan savunmada, şöyle denildi:

"Dokunulmazlıkları kaldırılanlar arasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de bulunmaktadır ve haklarında fezleke hazırlanmış olup her iki Genel Başkan da yetkili soruşturmacılara yazılı veya sözlü ifadelerini vermişlerdir. Terör örgütlerinin siyasetçiler tarafından desteklenmesi ve siyasetçilerin dokunulmazlıklarına istinaden terör örgütlerine destek vermesi nedeniyle Hükümet ve muhalefet partileri (CHP ve MHP) ortak hareket edip milletvekillerinin, dokunulmazlıklarına yaslanarak terörü desteklemesini önlemek için dokunulmazlıkları kaldırma kararı almışlardır."

Hükûmet, Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 'Çözüm Süreci'ni bitiren açıklamasını gizleyerek, şaibeli kalan Ceylanpınar olayını işaret etti ve "Süreç fiilen 22 Temmuz’da bitti" iddiasında bulundu.

Savunma metninde, Demirtaş'ın ifade vermediği vurgulanırken, Demokratik Toplum Kongresi'nin (DTK) toplantılarına katılmasının hatırlatılmadı dikkat çekti.

AYM’nin henüz tutuklu vekillerin başvurularıyla ilgili karar vermemesiyle ilgili olarak ise "AYM’nin şimdiye kadar başvurucuların şikâyetlerini esastan görüşüp karara bağlayamaması makul görülmelidir" ifadesi yer aldı.

BARIŞ VE DEMOKRATİK TOPLUM İÇİNMİŞ!

Hükûmet, daha da ileriye giderek, HDP'lilerin tutuklanmasını barış ve demokrasi için olduğunu ileri sürdü: “HDP’nin Eşbakanı ve milletvekilleri olan başvurucuların toplumun kendi görüşlerini destekleyen belirli bir kısmı üzerinde bir etkiye sahip oldukları kabul edilmelidir. Söz konusu zamanda, başvurucular tutuklanmaya konu ve iddianamede işaret edilen eylemlerini sürdürmüşlerdir. Bu nedenle demokratik bir toplumda başvurucular hakkında soruşturma başlatılması ve tutuklanmaları gerekli ve demokratik toplumun korunması, barış içinde yaşanması, şiddetin önlenmesi ve terör örgütlerine karşı mücadelede başarılı olunması için uygun olmuştur."