'AİHM'den tedbir kararı gelirse Türkiye uygulamakla yükümlü'

AKP hükümetinin, Kürt halkının özyönetim direnişine karşı uyguladığı sokağa çıkma yasakları karşısında Anayasa Mahkemesi'nin tutumu, hükümetten farklı olmadı.

Türk devleti, Kürt kentlerinde uyguladığı sıkıyönetime ilişkin savunmasını AİHM'e gönderdi. AİHM, "tedbir" başvurusu için karar aşamasında. ÖHD genel merkez yöneticisi Özgür Erol, AİHM'in tedbir kararı vermesi durumunda, Türk devletinin bu kararı uygulayarak, sokağa çıkma yasaklarını kaldırması gerektiğini belirtti.

AKP hükümetinin, Kürt halkının özyönetim direnişine karşı uyguladığı sokağa çıkma yasakları karşısında Anayasa Mahkemesi'nin tutumu, hükümetten farklı olmadı. Mahkeme, sokağa çıkma yasağının mağdurlarının bizzat yaptığı başvurularda, ret kararları verdi.

İlk başvuru Cizre'de yaşayan iki vatandaş adına, 28 Kasım'da katledilen Amed Barosu Başkanı Tahir Elçi tarafından yapıldı. Anayasa Mahkemesi, "henüz bir zararın oluşmadığını" belirterek başvuruyu reddetti.

İkinci başvuru HDP Genel Başkan Yardımcısı ve Adana milletvekili Meral Danış Beştaş tarafından gerçekleştirildi. Beştaş, vekil olarak sokağa çıkma yasağının olduğu bölgelere giremediğini, polis tarafından engellendiğini belirtti. AYM'nin bu kez ret gerekçesi, "Milletvekilisiniz. Ankara'da oturuyorsunuz. Yasaktan etkilenmiyorsunuz" oldu.

Cizre'deki sıkıyönetim saldırılarında kolunu kaybeden belediye işçisi İrfan Uysal'ın başvurusu da benzer gerekçeyle ile reddedildi. Günlerce cenazesi yerde kalan 11 çocuk annesi Taybet İnan için yapılan başvuru da sonuçsuz kaldı.

Bunun üzerine avukatlar, sokağa çıkma yasaklarını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşımaya başladı.

AİHM'E 4 BAŞVURU YAPILDI

AİHM başvurularına ilişkin ANF'ye bilgi veren Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) genel merkez yöneticisi avukat Özgür Erol, dernek üyesi avukatların Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı 4 başvurunun reddedildiğini, bunun üzerine AİHM'e başvurduklarını belirtti.

4 başvuru olduğunu ancak başvurucu sayısının fazla olduğunu hatırlatan Erol, "AİHM başvurularında önce tedbir talep edildi. Eğer vücut bütünlüğünü bozan ve yaşam hakkını tehdit eden bir durum varsa, AİHM, tedbir kararı alıyor. Bu karar, nihai karar anlamına gelmiyor, bir ara karar" dedi.

TÜRKİYE SON GÜN SAVUNMA YAPTI

Türkiye'nin bir başvuru için AİHM'in istediği savunmayı son gün gönderdiğini hatırlatan Erol, "Hükümetin yanıtları AİHM'e ulaştı. AİHM'den her an bir karar gelebilir" diye konuştu.

Avukat Özgür Erol, "Tedbir kararı, sokağa çıkma yasaklarının yasal olmadığı gerekçesiyle yasadışı kararların durdurulmasına yönelik bir karardır. Tedbir kararı, bir ihlalin olup olmadığını göstermiyor. İşlemin durdurulması anlamına geliyor. Tedbir kararı verse ya da vermese de nihai karar anlamına gelmiyor. AİHM, yaşam hakkının ihlali, işkence ve kötü muamele ile kişi güvenliğinin ihlali bakımından son kararını verecek" dedi.

EMRAL VAR TÜRKİYE KARARI UYGULAMALI

AİHM'den gelecek "tedbir" kararına hükümetin uymak zorunda olduğunun altını çizen ÖHD genel merkez yöneticisi Özgür Erol, şöyle konuştu: "Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin imzacısıdır. AİHM'den gelecek 'tedbir' kararını Türkiye uygulamakla yükümlüdür. Tehammülen böyledir. Çünkü Bakanlar Komitesi'ne karşı Türkiye'nin bir sorumluluğu var. Ayrıca Abdullah Öcalan'ın idam edilmemesi yönünde AİHM'den çıkan tedbir kararı Türkiye tarafından uygulanmış ve idam gerçekleşmemiştir."

Avukat Erol, Türk devletinin kararı uygulamaması durumunda Bakanlar Komitesi Genel Sekreterliği'ne başvurularda bulunacaklarını belirtti.