DTK Eşbaşkanı Ahmet Türk, 3,5 ay önce Mardinde bir yemek sırasında çekilen fotoðrafı gündeme getirerek açlık grevlerini karalamaya çalışan Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoðana yanıt verdi. Ruh hali bozuk dediði Erdoðanı, kaportası parçalanmış, motoru bozulmuş tek direksiyonu kalmış arabaya benzetti.
Ahmet Türk Meclis Genel Kurulunda yaptıðı konuşmada, bir kaç günden beri Sayın Başbakanın gündeminden düşmeyen bir kuzu kebap olayı var. 17 Temmuz tarihinde gurubumuz Mardinde bir toplantı kararı almıştı. O toplantıdan sonra bir Mardin milletvekili olarak bir akşam arkadaşlarımı köye davet ettim. Yemek yedik. O dönemde açlık grevi yok. Bir şey yok. Doðal olarak misafirlerim var. Şimdi bu kadar basit bir olayı Türkiye gündemine taşımak gerçekten Başbakana yakışmıyor dedi.
Erdoðanın çelişkili açıklamalarına dikkat çeken Ahmet Türk,Sayın başbakan bir tutarsızlık içinde. Bir taraftan ölüm oruçlarının müsebbibi olarak bizleri gösteriyor. Diðer tarafta açlık grevinin olmadıðını söylüyor. Şimdi burada şüpheye düşüyorum. Sayın Başbakanın acaba ruh hali nedir? diye sordu.
III. GEORGE BENZETMESÝ
Ahmet Türk Türkiye Başbakanı Erdoðanın durumunu anekdotlarla anlattı.
Ýngiltere Kralı III. Georgeu örnek göstererek Türkiye Başbakanı Erdoðana göndermede bulunarak şunları söyledi:
III. George, Ýngilterede delirdiði zaman bürokrasiye, bakanlarına talimatlar veriyordu. Hyde Parkta bir aðaca Prusya başkanı olarak sarıldıðı zaman ruh halinin bozuk olduðu anlaşıldı ve görevden alındı.
KAPORTA PARAMPARÇA, MOTOR BOZUK ELÝNDE TEK DÝREKSÝYON KALMIŞ
Adamın biri kaza geçirmiş. Patronu soruyor, durumun nedir? Çok iyi diyor. Yalnız birkaç malzeme diyor. Bir şase gönderin. Bir karbüratör gönderin, bir motor gönderin, bir kaporta gönderin. Sayın Başbakanın şasesi eðrilmiş, kaporta paramparça, motor çalışmıyor, elinde tek o direksiyonun simidi kalmış aslında. TBMM de Sayın Başbakanın bu ruh halini çok iyi görmek gibi bir sorumluluk taşımaktadır. Bence bugün yargılanması gereken, sorunlara yanıt vermesi gereken Sayın Başbakanın kendisidir. Adeta ölümleri teşvik eden ve bugün bu durumun bu noktaya gelmesine neden olan Sayın Başbakanın tavrıdır.