Almanya’nın Wuppertal kentinde Alevi Kültür Merkezinde Muharrem ayının 10. gününde yüzlerce kişi iftar yemeğinde bir araya geldi. Yemeğe, AABF Genel Başkanı Hüseyin Mat, AABF NRW Bölge Başkanı Funda Öztürk, HDP Wupertal Seçim Komisyonu ve Wuppertal Demokratik Güçbirliği bileşenleri katıldı.

İftar yemeğinin ardından konuşan Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) Genel Başkanı Hüseyin Mat, "Bugün barışın ve kardeşliğin karşısındaki en önemli engellerden birisi Erdoğan ve AKP’dir. Yezid gitmediği sürece ülkemizde barıştan ve kardeşlikten bahsedilemez" dedi.

'DAHA KARARLI OLACAĞIZ'

Muharrem ayında sadece yas tutmadıklarına dikkat çeken Mat, şunları söyledi:

"Biz muharrem ayında  sadece yas tutmuyoruz, sadece ağlamıyoruz, bu uğurda ölenler, bizim arkamızdan sadece ağlayın demediler, bizim bıraktığımız yerden bu mücadeleyi devam ettirin dediler, bu mücadeleyi devam ettirebilmek için bir olacağız, başımızı öne eğmeyeceğiz, acı da yaşasak, çok büyük bedeller de  ödesek büyük katliam ve baskılarlada karşı karşıya kalsak da asla içimizdeki umut çocuğunu öldürmeyeceğiz. Daha kararlı olacağız, daha kararlı mücadele etmek için dimdik duracağız aynen Kerbala’da Hüseyin gibi. İşte ozaman bu acının bir anlamı olur. Sadece ağlamak ve vicdan yapmakla meselelerimizi çözemeyiz. Öyle bir dönemden geçiyoruz ki bize her gün Kerbela oldu. Bugün dünyanın her yeri Kerbela oldu, hele geldiğimiz Mezopotamya’da, Orta Doğu’da, Anadolu’da, Türkiye’de her yer Kerbela’ya döndü. Dikkat ederseniz biz her Muharrem'de Kerbela’yı analım derken yanında mutlaka bir başka katliamı da anarız. Geçen yıl Soma’da işçiler katledildi, ondan önceki yıl Gezi’de katliamlar oldu, hele bir de bu son beş ayda yaşadıklarımız tamamen tanımlanması bile mümkün olmayan bir süreçtir. Hani büyüklerimiz bize anlatırdı ya, Kerbela’da Hüseyin’in kafasını kesip top oynadılar. Biz düşünürdük bir insan nasıl birinin kafasını kesip onunla top oynar, biz bunun resmini bile kafamızda çizemiyorduk ama artık günümüzde televizyonlarda izliyoruz. IŞİD gibi barbarlar yani Kerbela’daki Yezid’in bugünkü versiyonu insanların kafalarını kesip top oynuyolarlar, kameralara çekiyorlar ve bunu televizyonlarda gösteriyorlar. Yezid, Yezid’likten de çıktı. Yani buna başka bir tanımlama da bulamıyoruz. Bu kadar büyük vahşetler yaşanıyor Bir acıyı yaşamak, acıyla ortaklaşmak, acıyı anlamak, bu acıyı çözme konusunda neler yabalirizi daha düşünemeden bir bakıyoruz başka bir katliamla karşı karşıya kalıyoruz. Şengal’de Êzidîlere, Rojava’da Kürtlere IŞİD barbarlarının neler yapmak istediklerini görmedik mi? IŞİD barbarlarını bugün besleyen, o barbarları mazlum halkların üzerine salan, vatandaşı olduğumuz ülkenin Başbakanı ve Cumhurbaşkanı değil mi? Onlara silahlar göndermediler mi? '90’larda Jitem ve Hizbullah'ı kuran bu zihniyet değil mi? Aynı şey devam ediyor. Hiçbir şey değişmemiş."

'SÖMÜRÜYÜ DİN VE ALLAH ADINA YAPTILAR'

Mat, "kapitalizmi incelediğinizde, emperyalizmi iyi süzdüğünüzde özünde zaten gericilik vardır. Misyonerlik vardır. Bir yere gidersin, orayı sömürürsün ve onun ganimetlerini paylaşırsın; bu var. Bunu din adına yaptılar, Allah adına yaptılar. AKP 13 yıl önce göreve geldiğinde biz bir şey söyledik. Avrupa Alevi Hareketi olarak, 'bu adamlar kendi emellerine ulaşabilmek için her şeyi mubah görecekler' dedik. 'Bu adamlar Alevilerin de, Kürtlerin de yani kendinden olmayan herkesin düşmanıdır' dedik" şeklinde konuştu.

'OY KULLANALIM, BUNLARDAN KURTULALIM'

Kuzey Kürdistan'da Erdoğan başkan yapılmadığı için sivil katliamlarına başvurulduğunu söyleyen Mat, "Savaş kurallarına bile uymuyorlar; insanlıktan çıkmışlar" dedi..”

Barışın ve kardeşliğin karşısındaki en önemli engellerden birisinin Erdoğan ve AKP olduğunu ifade eden AABF Genel Başkanı Hüseyin Mat, şu çağrıyı yaptı: "Yezid gitmediği sürece ülkemizde barıştan ve kardeşlikten bahsedilemez. Elimizde bir fırsat var, ülkeye gidip sokağa çıkamayacağınıza göre, eylemlere katılamayacağınıza göre, sizin bir demokratik hakkınız var; lütfen bu hakkınızı kullanın. Son 2 gününüz var ve sandıklara gidin,  gidemeyenleri sandıklara götürün, oy kullanın ve ülkeyi bunlardan kurtaralım.

Erdoğan’ın tek başına iktidar olamamasının altında tek bir tane formül var. O formül de nedir; mazlumların, ezilenlerin bir araya gelmesidir. Eğer bugün Erdoğan 7 Haziran’da istediği sonucu alamamışsa bizim bir araya gelip birlikte hareket etmemizden kaynaklanmıştır."