Fransız basın ajansı AFP, PKK ile Türk ordusu arasında son 10 yılın en şiddetli çatışmalarının yaşandıðını belirterek, 1990’lı yılların karanlık zamanlarına dönüş yaşandıðını kaydetti. AFP, Erdoðan’ın bir ayda 500 PKK’linin öldürüldüðü açıklamasının da “kuşkulu” olduðunu belirtti.

AFP haberinde, “Pusularda hava saldırılarına, bombalı saldırılardan cenaze törenlerine, Türkiye ile Kürt ayrılıkçıların yürüttüðü savaş, müzakereli bir barış perspektifinden her gün biraz daha uzaklaşarak son on yılın en ölümcül aşamalarından birine girdi” deðerlendirmesinde bulundu.

Haftalardan beridir her gün çatışmaların ve her iki tarafta onlarca ölümün yaşandıðına dikkat çekilen haberde, en son Salı günü Dersim’deki patlama ve geçen haftaki benzer saldırılar hatılatıldı.

ERDOÐAN’IN “500 PKK’LÝ ÖLDÜRÜLDܔ AÇIKLAMASI KUŞKULU

Başbakan Recep Tayyip Erdoðan’ın da bir misilleme olarak ordu güçlerinin sadece bir ayda 500 PKK’liyi öldürdüðü yönünde açıklama yaptıðını belirten AFP, “Doðrulanamaz, hatta kuşkulu” ifadesini kullandı ve şöyle ekledi: “Ama buna eşlik eden bu bilanço ve savaş retoriði, ülkenin 1990’lı yılların karanlık zamanlarına doðru bir ilerlemeye tanıklık ediyor.”

Ankara’nın bu şiddet olaylarının artmasında Başar El Esad’ın sorumlu tuttuðuna işaret eden AFP, Türkiye’ye genellikle PKK’ye karşı destek veren ve “güçlü bir Kürt azınlıðı barındıran” Ýran, Irak ve Suriye ile ilişkilerin bozulduðuna işaret etti. International Crisis Group (Uluslar arası Kriz Grubu)ndan Hugh Pope, “PKK bu yeni çevreyi bir fırsat olarak anladı” diye yorumladı.

KIŞANAK: SURÝYE OLMASAYDI DA BU NOKTADA OLACAKTIK

Ancak bu yorumun meselenin tümünü ifade etmediðini kaydeden AFP, BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak’ın “Suriye olmasaydı da aynı noktada olacaktık” şeklindeki sözlerini aktardı. Kışanak, “PKK, hükümet ile müzakerelerin başarısız olması halinde savaşın yoðunlaşacaðı konusunda uyarmıştı” dedi.

2009 ile 2011 arasında hükümeti PKK ile müzakere yaptıðını belirten ajans, “Ama bu görüşmeler alabora oldu” diye ekledi.

Bir yıldan beridir savaşın yeniden kendi hukukunu ele aldıðını ifade eden Fransız ajans, PKK’nin saldırıları ve alan hakimiyeti stratejisine, ordunun da sert misilleme operasyonları ile karşılık verdiðini yazdı.

SAVAŞ ADLÝ ALANI DA HAKÝMÝYETÝNE ALDI

“Sertlik zamanı” diyen ajans, Başbakan Erdoðan’ın “terörizme karşı mücadelenin tereddütsüz devam edeceði” ve “silahları bırakmadan operasyonların durmayacaðı” yönündeki açıklamalarını hatırlattı.

MHP’nin de daha fazla sertleşme için hükümeti cesaretlendirdiðini ifade eden ajans, CHP lideri Kemal Kılıçdaroðlu’nun olası bir özerklik için PKK ile tüm tartışmaları reddettiðini belirtti.

Savaşın adli alanı da hakimiyetine aldıðına dikkat çeken APF, PKK yakın olduðu gerekçesiyle binlerce kişin hapsedildiðini yazdı. Ayrıca BDP vekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasının da gündemde olduðu belirtildi.

HRW: TOPLU GÖZALTILAR SON BULSUN

Bu politikanın insan hakları savunucularını endişelendirdiðini belirten AFP, Ýnsan Hakları Ýzleme Örgütü (HRW)’den Emma Webb Sinclair’in “Hükümetin anti-terör yasasını suistimal etmeye ve toplu gözaltılara son vermesi gerekiyor” ifadelerine yer verdi. Sinclair, “Aksi halde bu sadece şiddeti beseleyecek” diye uyardı.

CRÝZ GRUBU: HÜKÜMET ASKERÝ SEÇENEÐÝ TERCÝH ETTÝ

Hugh Pope, “Hükümet her zaman başarısızlıkla sonuçlanan askeri seçeneði tercih etti” diye eklerken, “Bu bir tuzaktır, tek şansı Kürtlere adil muamele gördükleri hissini veren reformlar yapmaktır” şeklinde konuştu.

Kışanak, “Biz sadece Kürt haklarına uygulanan ambargonun kaldırılmasını istiyoruz” diyerek, “Eðer hükümet müzakereden yana tercih yaparsa, PKK’nin bunu takip etmekten başka seçeneði olmayacak” diye belirtti.