Adalet Bakanı Sadullah Ergin, bir yılı aşkın bir süredir dış dünya ile baðlantısı tamamen kesilen PKK lideri Abdullah Öcalan’ın "terör" sorununun çözümü için sürece dahil edilebileceðini belirterek, Ýmralı'da ailesiyle görüştüðünü ama avukatları ile görüşmediðini ileri sürdü.

NTV'ye konuşan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, gündeme ilişkin Ankara Temsilcisi Nilgün Balkaç'ın sorularını yanıtladı.

Bakan Ergin, Öcalan ile görüşmemenin kendisinin istememesinden kaynaklandıðını, ailesiyle zaman zaman görüştüðünü ancak avukatları ile görüşmediðini ileri sürerek şunları söyledi: "Abdullah Öcalan’ın da bu sürece girmesi konusunda ayrım yapmıyorum. Bu sorunu çözecek tüm enstrümanlar vardır. Deðişin şartlar ve ortama göre, istihbarat birimi, siyaset kurumu, güvenlik bürokrasimiz oturup karar verirler. Hangi enstrümanı kullanmayı kararlaştırırlarsa onu kullanırlar. Bunu yapmamaları bir eksikliktir. Bu milleti, bu devleti bu illetten kurtarmak için gerekli görülen adımları atmak bir görevdir."

Oslo görüşmeleri konusunda yaşanan tartışmalara da deðinen Bakan Ergin, Oslo tartışmalarının içini kanattıðını söyledi. “Terör sorununun yakıcı, yıkıcı ve tahripkar bir sorun” olduðunu dile getiren Ergin şöyle konuştu: "Bu sorunun tartışılmasında siyasetçilerin, medya mensuplarının, STK temsilcilerinin ‘Benim düşüncem, sözüm var’ diyen herkesin siyaset ve demagoji yapmadan, doðru zeminde konuşmamız gerekiyor. Sadece siyaset olsun diye yapılan bu eleştiriler maalesef bu problemin çözümüne katkı sunmuyor, farkında olmadan sadece kısır bir çekişmenin tarafı oluyoruz. Herkesi saðduyuyla hareket etmeye davet ediyorum. Bir devlet, karşı karşıya olduðu bir sorunu çözmek için elindeki enstrümanların hepsini kullanır. Güvenlik güçlerimiz, alanda vatandaşımızın can ve mal emniyetini saðlamak için ihtiyaç duyulan her türlü tedbiri alır, çalışma ve operasyon yaparlar. Diðer taraftan da sorunu kalıcı olarak çözmek için siyaset kurumu, devletin istihbarat birimleri de gerekli çalışmaları yapar. Bütün bunlar o milletin geleceði ve selameti için çalışmalardır. Bu çalışmaların bu tür polemiklere kurban edilmemesi gerektiðini söylüyorum."

Balyoz davası konusunda ise mahkeme kararlarının eleştirilebileceðini ancak bunun eleştiri sınırları içinde yapılması gerektiðini ifade eden Ergin, "Türkiye’nin ilk kez yaptıðı bir yargılamadır. Bir sivil mahkemede ilk kez darbe girişimi yargılandı. Karar aşamasına kadar çok üst perdeden tartışmalar yaşandı. Yargı süreci devam ederken deðerlendirme yapamam. Karar verildikten sonra artçıları oldu. Babalık ve eşlik haklarının sınırlanması konusu verilen kararın beraberinde getirdikleridir. Mahkeme, eski yasaya göre yargılama yapmıştır. Belki açık yazmayabilirdi, kimseyi rahatsız etmeyebilirdi" dedi.