Yıllarca sürdürdüğü mücadelenin ardından babasının kemiklerine ulaşan Elif Turan hala ağabeyinin kemiklerini arıyor. Amed'de beş nüfuslu Turan ailesinin küçük kızı olan Elif Turan (32), devletin şiddeti ile henüz 7 yaşlarındayken tanıştı. Amedli olan Turan, ailesi ekonomik nedenlerle uzun yıllar süren göçün ardından Mersin'e yerleşir.

Mersin'de 1992 yılında aile bireylerinden Murat Turan'ın (Baran) PKK saflarına katılmasının ardından devlet oklarını Turan ailesine çevirir ve Turan ailesi için zor günler başlar. Böylelikle Elif'in de zulüm ve baskılardan dolayı sisteme karşı mücadelesi küçük yaşlarda başlamış olur. Ağabey Murat'ın PKK saflarına katılmasının ardından evlerinde adeta karakol kurulan Turan ailesi, yıllarca devletin baskısına ve zulmüne maruz kalır.

DEVLET ZULMÜ BİR AİLEYİ PARAMPARÇA ETTİ

Adeta işkenceye dönen ev baskınları ve psikolojik baskılar nedeni ile baba Recep Turan da (Mahir Baran) 1994 yılında PKK saflarına katılır. Annesi ve ağabeyi ile yalnız kalan Elif Turan, 1999'da babasının Lice'nin Dargeçit (Conbareş) köyünde girdiği bir çatışmada şehit düştüğünü öğrenir. Babasının cenazesine ulaşamayan Elif Turan, yıllarca babasının cenazesini aradı.

Baba ve ağabeyin PKK saflarına katılmasının ardından polisler sürekli anne Turan'ı da gözaltına alarak defalarca işkenceye maruz bırakır. Yaşanan tüm baskılardan dolayı anne Turan'da 2006'da Fransa'ya iltica ederek yurt dışına çıkmak zorunda kalır. Ağabeyi ile tek başına kalan Elif, 2010 yılında ise evli ve bir çocuk sahibi olan ağabeyi Fırat'ı bir kazada kaybeder ve Elif hayat mücadelesini tek başına sürdürmek zorunda kalır.

YILLARCA SÜREN MÜCADELENİN ARDINDAN BABASININ CENAZESİNİ BULDU

Aileden geriye tek başına kalan Elif Turan, henüz 20'li yaşlardayken yaşadığı tüm acıları bir kenara bırakıp babasının mezarını aramaya başlar. Elif, 2002 yılında babasının mezarını tespit etmek için Dargeçit köyüne gider. Mezardan DNA örneği alındıktan sonra, yapılan testin ardından kemikler Elif'in babasına ait çıkıyor. Bulduğu mezarın babasına ait olmasından kaynaklı cenazeyi almak için Dargeçit köyüne giden Elif Turan, babasının DNA testi için çıkarılan kemiklerin tekrar yerine konulmadığını öğrenir.

Ardından tekrar babasının kemiklerini arayan Turan, yıllarca verdiği mücadelenin sonra 2014 yılında Lice Cumhuriyet Savcılığı'na yaptığı başvuru sonucu babasının kemiklerinin bir torbaya koyularak kimsesizler mezarlığına defnedildiğini öğrenir. Yaptığı başvuruların ardından Elif, 26 Kasım'da babasının Lice'deki kimsesizler mezarlığında bulanan naaşını çıkartarak Amed Yeniköy Mezarlığı'na defneder.

KİMSE BENİM YAŞADIKLARIMI YAŞAMASIN DİYE...

"Ben her şeyini yitirmiş biri olarak barış diyorum. Benden gidenler geri gelmeyecek bunu biliyorum ama kimse benim yaşadığımı yaşamasın" diye Elif Turan, bunun için bütün Türkiye haklarının HDP etrafında toplanması gerektiğini vurguladı. Türkiye'de katliamların, ölümlerin yaşanmaması için herkesi HDP’ye oy vermeye çağıran Turan şunları belirtti: "Tarihten beri bu devlet böyle artık yeter. 16 yıldır Türkiye maalesef yaşanılamayacak bir ülke halini almıştır. Yılardır Kürt sorunu var. Benim babam ve abim durduk yere dağa çıkmadılar. Başta Kürt sorunu olmak üzere Türkiye’nin hiçbir sorunu demokratik yöntemlerle çözülmemiş ve Kürtler ötekileştirilmişlerdir."

HDP BİZLERE UMUT OLDU

AKP iktidarında çocuk ölümlerinin ve kadın cinayetlerinin had safhaya ulaştığına dikkat çeken Turan, "Türkiye’nin dört bir yanında bulunan kurum ve kuruluşlara AKP iktidarı tarafından kayyumlar yerleştirilmiş. İnsanların iradeleri ile seçmiş oldukları belediye eş başkanları, milletvekilleri zindanlara atılmış ve binlerce insan işsiz kalmıştır. Mevcut iktidar Türkiye hakları üzerinde baskı, OHAL ve KHK ile halkları bezdirmiştir. Bu haliyle var olan iktidarın miladı dolmuştur.

Ben bir kadın ve anne olarak mevcut iktidarla 1 gün dahil geçirmeyi istemiyorum. Bu durumda HDP bizlere umut olmuştur. 24 Haziran da bahsettiğimiz bütün olumsuzluklara olumlu yönde değiştirecek olan siyasi partinin HDP olduğuna inanıyorum. 25 Haziran'da demokratik, eşitlikçi ve özgür bir Türkiye ile uyanmayı umut ediyorum. Son olarak annelerin ağlamadığı, çocukların babasız ve annesiz kalmadığı bir ülke için bütün halkları HDP’ye oy vermeye çağırıyorum" dedi.