Son Dakika: KCK: Demokratik güçler tarihsel sorumlulukla karşı karşıyadır

ÖHP Eşsözcüsü Dede: Barış ve çözümün anahtarı İmralı’dadır

ÖHP Eşsözcüsü Dede Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecride değinerek   “Hukuk açısından bakarsak, İmralı’daki uygulamaların tecritten işkenceye dönüştüğünü söyleyebiliriz” dedi.

ÖHP Eş Genel Sözcüsü Ümit Dede, Öcalan’ın 15 Şubat 1999’dan bu yana tek başına İmralı Cezaevinde bir hücrede tutulduğuna dikkat çekerek, Öcalan’ın Türkiye’ye getirildiği günden bu yana hukukun  yok sayıldığına dikkat çekti.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın  27 Temmuz 2011 tarihinden bu yana avukatlarıyla görüşmesin izin verilmiyor.  Nisan 2015 tarihinden bu yana, yakınlarıyla da görüştürülmeyen Kürt Halk Önderi  Abdullah Öcalan, 2016 yılı Eylül ayında başlatılan açlık grevi sonrasında,  son olarak 11 Eylül 2016’da kardeşi Mehmet Öcalan ile görüşmüştü. 

Özgür Hukukçular Platformu Eş Genel Sözcüsü Ümit Dede Öcalan üzerindeki tecrit hakkında ANF’ye konuştu.

TECRİT 18 YILDIR SİSTEMATİK 

Dede Sayın Öcalan’ın 15 Şubat 1999’dan bu yana ağır bir tecrit altında olduğunu kaydederek, “Sayın Öcalan 15 Şubat 1999’dan bu yana tek başına İmralı Cezaevinde bir hücrede tutulmakta. Sayın Öcalan gözaltına alınıp yargılanana kadar bütün ölçüler yok sayıldı. Öcalan’nın avukatları defalarca bu durum hakkında kamoyunu bilgilendirdi. İmralı’daki hukukun yok sayılmasına dair, avukatlar birçok defa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine de başvurdu. 2014 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Öcalan’ın tutulduğu şartların tecrit ve işkence şartları olduğunu belirterek, bunun bir insanlık suçu olduğunu söylediler. Hükümet çoğu zaman kendi çıkarları için,  Öcalan üzerindeki tecridi dönem dönem de olsa kaldırdı.  Fakat son  3  yıldır tecrit daha da ağırlaştırılmış durumda. Öcalan 27 Temmuz 2011’den bu yana avukatlarıyla görüştürülmemektedir. Öcalan son olarak 5 Nisan 2015’te İmralı Heyeti ve 11 Eylül 2016’da kardeşi Mehmet Öcalan ile görüştürülmüştü. O günden bu yana kamuoyu sayın Öcalan’dan haber alamamaktadır ” dedi.

“ÇÖZÜM İMRALI’DA”

Dede,  27 Temmuz 2011’den bu yana ‘koster bozuk’ gerekçesiyle avukat görüşmelerinin engellediğini belirterek şunları söyledi:

“Öcalan üzerindeki tecrit kabul edilemez. Dört tarafı deniz olan bir yer düşünün ve oraya gitmek için kullanılan koster bozuk olsun. Bu Türkiye için çok komik bir gerekçe olup, kabul edilemez. Yine son darbe girişimi ve OHAL’den sonra Öcalan ve İmralı’daki 3 tutsağın bütün görüş ve hakları engellenmiş bulunmaktadır. Öcalan’ın içinde bulunduğu şartlar hukuk ile açıklanamaz. Türkiye Öcalan’ı tutsak aldığı günden şimdiye kadar onu siyasi muhatap olarak görmekte ve onunla görüşmektedir. Aynı zamanda milyonlarca kişi Öcalan’ı iradesi olarak görmektedir. Kürt sorunun başlıca muhatabı Sayın Öcalan’dır ve çözüm de onun elindedir. Tecrid kaldırılıp, diyalog yolları oluştuğunda, Öcalan Ortadoğu üzerinde de etki yapmaktadır. Çözüm, diyalog ve barışın mimarı Sayın Öcalan’dır.”

‘ÖCALAN BARIŞ FİKRİNİ GELİŞTİRMEKTEDİR’

Dede İmralı’daki diyalog yollarının kapanmasından sonra, Türkiye’nin derin bir savaşa sürüklendiğini belirterek, “Diyalog yolları kapandıktan sonra, Türkiye olağanüstü bir duruma doğru sürüklendi. Öcalan son görüşmesinde ‘Eğer çözüm süreci biterse, Türkiye’de  darbe mekaniği  devreye sokularak, Türkiye savaşa sürüklenecek’ demişti. Öcalan durumu iyice analiz edip, kamoyunu bilgilendirmişti. Çözüm sürecinde Türkiye’de huzur ortamı oluşmaya başlamıştı.”dedi.

‘TÜRKİYE CPT RAPORLARININ AÇIKLANMASINI ENGELLİYOR’

Avukat Dede Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesine (CPT) tepki gösterip, “1999 yılından bu yana sadece 7 defa İmralı’ya gidip, gözlem yapmışlar. En son olarak 28-29 Nisan 2016’da CPT heyetinden 3 kişi İmralı’ya gitmiş. Ama ziyaret hakkında kamoyunu bilgilendirmediler. CPT rapor hazırlamışsa da, hükümet raporun açıklanmasını engelliyor. CPT’nin şöyle bir anlaşması da var, eğer bir ülke kendi raporunun açıklamasını istemezse, CPT o ülkeden izin almadığı sürece raporu açıklayamaz. 19 Temmuz ve 26 Temmuz 2016’da Öcalan’ın avukatları CPT’ye başvurarak, raporun açıklanmasını istedi. Buna rağmen CPT  heyeti, 29 Ağustos ve 6 Eylül’ 2016’da Türkiye’ye gelip, İmralı’ya gitmeden geri döndüler. CPT heyeti en son 20-27 Mayıs 2017’de Türkiye’ye gelip, İmralı’ya gitmedi. Mesele Öcalan olunca bütün dünya sessiz kalmaktadır” dedi.

‘SİYASET YOLLARI TIKALI’

ÖHP Eş Genel Sözcüsü Ümit Dede Türkiye’de siyasetin tıkandığını belirterek, “Öcalan 18 senedir, ağır bir tecrit altında. Tecrit az da olsa hafiflediğinde, Türkiye’nin huzura doğru gittiğini görmekteyiz. Ama şu an Türkiye’ye baktığımızda siyaset yolunun tıkandığını, parti başkanları, 12 milletvekili ve binlerce siyasetçinin cezaevinde olduğunu görmekteyiz. Aynı zamanda 100 tane belediyeye kayyum atanmış. Önceki dönemlerden de bildiğimiz gibi, Türkiye’nin huzur ve barışı sayın Öcalan’dır. Bu yüzden Öcalan üzerindeki tecrit bir an önce kaldırılmalı ve sayın Öcalan devreye girmelidir” dedi.