‘İlerleme yaratabilecek tek seçenek HDP’

24 Haziran seçimlerinde HDP ve Demirtaş için bir araya gelen “Bir Adım Daha” hareketi, bağımsız bir seçim çalışması için startını verdi ve herkesi kampanyaya davet ediyor.

Erken seçimin gündeme gelmesinin ardından “Bir Adım Daha” hareketi, “Tek adam rejimine karşı, çoğulcu ve demokratik bir ülke için, barajları aşalım, HDP ve Demirtaş’a oy verelim” şiarıyla bir araya geldi.

Demirtaş ve HDP’ye omuz vererek etkin ve bağımsız bir seçim çalışması yürütmek isteyen herkesi, mücadeleye çağıran Bir Adım Daha oluşumu aktivistlerinden Hakan Öztürk ile 24 Haziran’da HDP ve Demirtaş’a oy verme sebeplerini konuştuk.

Öncelikle “Bir Adım Daha” hareketini ihtiyaç haline getiren sebepler neler oldu?

Olası bir erken seçimde “ne yapacağız” tartışması yürürken açıklanan baskın seçimle birlikte bu oluşum aciliyet kazandı. Böyle olunca da tavrımızı hem Demirtaş’ın daha yüksek oy alması hem de HDP’nin var olan oyunu koruyup daha da yükseltmesi ve bu adil olmayan seçim barajını aşmasından yana koyduk. Bunun elbette ki asıl sebebi Türkiye’de parlamentonun işleyebilmesi, tek adam yönetiminin olmaması ve demokrasi için bir gereklilik olduğu düşüncesindeyiz. Eğer bu başarılabilirse belli bir düzeyde halkın hâkimiyetini yeniden yaratmak yönünde önemli bir adım atılmış olacak. Halkın söz ve inisiyatif sahibi olma konumunu da koruyabileceğiz. Bunun için de HDP ve Demirtaş’ı desteklemek gerekiyordu. Bu konuda hem fikir olan ve politik bir mücadele yürütmek isteyen herkesi aramıza davet ettik. Zaten böyle düşünen kesimler vardı ve “Bir Adım Daha” zeminimde toplanmış oldu. Bu doğrultuda ortak bir metin çıkardık ve kamuoyuna da kendimiz deklere ettik.

Peki, neden HDP’den bağımsız bir seçim çalışması yürütmeyi tercih ettiniz?

Elbette HDP ve HDK’de farklı birçok kesimin bir araya geldiği bir zemin. Her konuda olduğu gibi siyasal strateji konusunda da farklı farklı bakış açıları vardır. Ama ortaya bir politik hedef konulduğunda demokratik kesimler ortaklaşabilir. Bu seçimde herkesin gördüğü şey ortadadır ki demokrasinin ve parlamentonun işleyişini sağlayabilmek çok önemli. HDP de seçimlere gireceğini açıkladı, Demirtaş da aday oldu. Ve Türkiye’de güçleri toparlayacak ilerleme yaratabilecek tek seçenek HDP’ydi. Biz de bunun üzerine ortaklaştık.

Aslında birçok sol ve demokrat çevreden HDP’ye destek açıklamaları geldi. Siz bu anlamda desteği bir adım daha öteye taşıyıp seçim çalışmalarının eyleme dönüştürmüş oldunuz değil mi?

Önümüzde öncelikle erken seçim var ve hem vakit hem de olanaklar kısıtlı. Öte yandan kitleler seçim dönemlerinde politize olmakta, gerçek manada sorular sormakta ve dahası bunlara göre rejim şekillenmektedir. Zaten belli bir hazırlık düzeyindeydik ister normal tarihinde olsun ister baskın olsun. Seçim güvenliğini birtakım yapılanmalar oluşturmaya çalışıyorduk. Eğer bir ortaklaşma olursa geniş olarak tüm halkın bir arada olabileceği bir oluşum nasıl bir araya gelir diye düşünüyorduk. Bir de sadece destek açıklamalarının ötesinde eyleme geçilmesi gerekliydi. Söyledim ruhumu kurtardım gibi bakılmamalı. Çünkü siyaset sözleri ileriye taşımaktır.

Peki, seçim dönemi boyunca nasıl bir çalışma planınız var?

Şu anda İstanbul’da genel düzeyde bir meclisimiz var ama bunu diğer ilçelerde de yapmaya çalışacağız önümüzdeki kısa da olsa bu süreçte. Bildiri dağıtımları, halk toplantıları ve dahası ile aslında OHAL’in dayattığı yasaları da zorlamaya çalışacağız. Elbette sadece temel görüşlerimizi anlatan dokümanları dağıtmak değil, Türkiye’nin anti- demokratik bir rejime sürüklenmesini engellemek üzere uyarıcı olabilecek bazı eylemlilikleri de hayata geçirmek istiyoruz. Örneğin Demirtaş’ın neden tutuklu olduğuna dikkat çekmek üzerine bir eylem düşüncemiz var. Buna benzer mesaj veren, rutinin dışına çıkan çalışmalar yapmayı planlıyoruz. En önemlisi bu oluşumda meclis işleyişini hayata geçirmeye önem verdik. Meclis buraya yeni dâhil olsa da herkesin söz hakkına sahip olması anlamına geliyor. Bu da daha canlı ve zengin bir işleyiş ortaya çıkarıyor. Yani sadece seçilmiş bir kurulun işleyişe karar verdiği değil, aksine oradaki herkesin karar alma sürecine dâhil oldu bir tablo ortaya çıkarmaktı amacımız. Zaten şöyle bir döneme geldiğimize inanıyorum insanlar sadece bir kişinin dediğini yapmak istemiyor. Konuşup tartışmak istiyor ya da sadece eli bildiri tutan insan olmak istemiyor. Bu yüzden halk meclisleri vurgusunu yapıyoruz.

Baskın seçimin en önemli sebeplerinden biri ekonomik kriz. Buna dair Bir Adım Daha hareketi, seçim çalışması içerisinde halka krizin olası sonuçlarını ve sebeplerini nasıl anlatacak?

Ekonomik krize ve geçim sıkıntısına dair meclis toplantılarımızda, krizin tablosunu net bir şekilde ortaya koyan, sebepleri ve sonuçlarıyla bir bilgilendirmeye dayalı toplantılar yapma önerileri öne çıktı. Ama seçimi tek boyutuyla ele almayı değil, demokrasi sorunu, adaylardan birinin tüm haklarının kısıtlanması, laiklik meselesinin ön plana çıktığı tartışmaları da beraberinde yaptık. Aslında Türkiye’nin tüm sorunlarına dair bizler şunu diyoruz “Artık bu tabloyu yaratanlara oy verme. Halkı, demokrasiyi ve özgürlükleri savunan HDP’yi ve Demirtaş’ı destekle.”