İHD: Elazığ'daki tutsaklar işkenceye uğruyor  

İHD Amed Şubesi, Elazığ Cezaevi’ne ilişkin rapor hazırladı. Raporda, tutsakların işkence ve kötü muameleye uğradıklarının tespit edildiği açıklandı.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi, Elazığ 1 ve 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan tutsakların ailelerinin başvurusu üzerine incelemede bulundu. Şube, hazırladığı 'Elazığ Cezaevleri İnceleme ve Tespit Raporu'nu dernek binasında düzenlenen basın toplantısı ile duyurdu.

Toplantıda konuşan İHD Şube Başkanı Abdullah Zeytun, politik gerekçelerle tutuklananlara özel bir yönelimin olduğunu ifade ederek, "Sadece toplumdan izole edilmiyorlar. Aynı zamanda cezaevlerinde sistematik bir işkenceye de maruz kalıyorlar” dedi. 

Hasta tutsakların sağlık hakkından yararlanamadıklarının altını çizen Zeytun, kelepçeli tedavi uygulamasının dayatılmasından dolayı birçok ağır hastanın sağlık hizmetinden yoksun kaldığını ifade etti. 

'POLİTİK TUTSAKLARA İŞKENCE VAR'

Raporu İHD Amed Şubesi Cezaevi Komisyonu Üyesi Av. Gurbet Yavuz açıkladı. Yavuz, şunları kaydetti: "Heyetimiz, hapishanelerdeki bulunan mahpusların, işkence ve kötü muamele, tehdit, tecrit ve izolâsyon, sağlığa erişim hakkının engellenmesi, ayakta sayım dayatması, sosyal-kültürel-sportif haklardan mahrum bırakma, iletişim ve haberleşme haklarının engellenmesi, keyfi disiplin soruşturmaları şeklinde ihlallere maruz kaldığı kanaatine ulaşmıştır. Heyetimiz, ihlallere maruz kalan mahpusların, politik görüşleri dikkate alınarak cezaevi personelinin önyargılı ve ayrımcı muamelesine maruz kaldığını, ihlallerin bu durumdan kaynaklı gerçekleştiği tespitine ulaşmıştır. Mahkemelerce yasaklama ve toplatılma kararı bulunmayan kitap ve yayınların cezaevi idaresinin keyfi tasarrufuyla yasaklandığını, mahpusların basın ve haber alma özgürlüklerinin ağır şekilde ihlal edildiğini tespit etmiştir."

Yavuz, cezaevi idaresinin, tutsaklara yönelik keyfi bir şekilde disiplin soruşturmaları açtığını, ceza verdiğini tespit ettiklerini söylerken, "İhlalleri gerçekleştiren fail konumundaki cezaevi personelinin herhangi bir soruşturmaya tabi tutulmamasını bir ‘cezasızlık politikası’ olarak değerlendiren heyetimiz, fail konumundaki görevlilerin ihlallerin sürdürülmesi hususunda bir politikadan cesaret aldıkları kanaatine ulaşmıştır" dedi.

RAPORDAN

Raporda şu ifadelere de yer verildi: 

“*Öncelikle, Türkiye’deki infaz rejimi mevzuatının ve politikasının uluslararası insan hakları hukukuna ve özel olarak da mahpus haklarına uygun hale getirilmesi gerekmektedir.

*Mahpuslara yaşatılan işkence ortamından derhal vazgeçilmeli, mahpuslara uluslararası hukukun emrettiği şekilde insana yaraşır bir şekilde bir muamele gösterilmelidir.

* Mahpuslar üzerindeki tecrit ve izolâsyonun derhal kaldırılması ve insani yaşam şartlarının oluşturulması gerekmektedir.

* Mahpusların sağlığa erişim haklarının sağlanması, koruyucu sağlık hizmetlerine önem verilmesi, hastalığı olanların tedavi olanaklarından yararlanmaları için gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir.

* Heyetimiz1 No’lu Yüksel Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu ve Elazığ 2 No’lu Ceza İnfaz Kurumu’nda mahpuslara yönelik yaşanan insan hakları ihlallerinin etkin bir şekilde soruşturularak sorumluluğu bulunan personellerin cezalandırılması için yargı mensuplarını göreve davet etmektedir.

* Heyetimiz; cezaevi rejimi, fiziki koşullar ve uygulanan muameleler hakkında etkili bir idari ve yargısal denetim sağlanması gerektiğini tespit etmiştir. İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı ya da Onur Kırıcı Muamele ya da Cezanın Önlenmesi Sözleşmesi Seçmeli Protokolü’ne uygun şekilde ‘bağımsız’ ulusal denetim mekanizmalarının oluşturulması için hükümeti derhal gerekli çalışmaları başlatmaya davet etmektedir. Ayrıca, 1 No’lu Yüksel Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu ve Elazığ 2 No’lu Ceza İnfaz Kurumu’nda yaşananlara sessiz kalan Adalet Bakanı’nı ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonunu göreve davet ediyoruz.”

Raporun tamamı: