‘İdlib'i bir gün mutlaka özgürleştireceğiz’

Ceyş El Siwar’ın Genel Komutan Yardımcısı Halaf Muhammed, İdlib’i 3 parçaya bölen Astana Anlaşması'nı tanımıyoruz. Astana bir oyundur. İdlib'i bir gün mutlaka özgürleştireceğiz” dedi.

Rejim, DAİŞ, Nusra ve Türk devlet çetelerine karşı savaşan ve iki defa Nusra'nın zindanında da tutulan Ceyş El Siwar komutanlarından Halaf Muhammed, Cephet El Nusra’nın İdlib’i Türkiye’ye teslim edeceğini düşündüğünü, Astana'nın da bir oyun olduğunu söyledi.

Halaf Muhammed (Dijwar), İdlibli bir savaşçı ve komutan. 6 yılda yaşadıkları Suriye Devrimi ve İdlib’e dayatılmaya çalışılan kaderin küçük bir prototipi gibi. İdlib’e dayatılamaya çalışılan bu durumu asla kabullenmemiş, bugün de kabullenmiyor. QSD bünyesinde yer alan Ceyş El Siwar’ın Genel Komutan Yardımcısı olan Halaf Muhammed, İdlib’in QSD tarafından özgürleştirileceği umudunu koruyor.

ZULME KARŞI SAVAŞ

Suriye Devrimi başlamadan önce Lübnan’da olan ve devrimin başlamasıyla birlikte Suriye’ye gelen Halaf Muhammed, zulme karşı savaşmaya karar verir. Halaf Muhammed, “Devrimin başlangıcında imkanlarımız çok sınırlıydı. İdlib’de sayımız çok azdı ve küçük gruplar halinde örgütleniyorduk. İdlib’in Sarakip ve Muarit Musrin ilçelerinde rejim güçlerine saldırdık. O süreçlerde benim köyümde rejim güçleri yoktu ama rejim köylerimize girince oralardan çekilmek zorunda kaldık” dedi.

Küçük gruplarla ve dağınık bir biçimde rejimi zulümden vazgeçirmenin mümkün olmadığını gördüklerini dile getiren Halaf Muhammed, o süreçte şu anda Ceyş El Siwar’ın genel komutanı olan Ebu Ali Barat’ın komutanlık ettiği Liwa 455 Özel Görevler Kurumu'na katılır. Halaf Muhammed, o sürece ilişkin şunları söyledi: “2012 başlarındaydı. Bizim İdlib’de düzenli şekilde savaşmamızın başlangıcıydı. Rejim güçleriyle İdlib’de Han Toman, Cebel Alzawiya’de ve askeri havaalanı olan Matar Ebu Duhur’da savaştık ayrıca Asriya ve Hanasır yolu boyunca rejime saldırdık." 

DAİŞ VE NUSRA SALDIRISI

Rejime karşı savaşırken 2014'te önce DAİŞ, sonra El Nusra’nın “kafirsiniz” deyi saldırısına uğrarlar. Hem DAİŞ hem de rejimle savaşırken Nusra'nın saldırması üzerine Ebu Ali Barat komutasındaki Liwa 455, İdlib’den çekilmek zorunda kalır. Halaf Muhammed ise İdlib’ten çıkmaz ve gizli bir biçimde yeni bir askeri güç kurma çalışmalarına başlar. Bu çalışmaları yürüttüğü sırada Ağustos 2015’te Cephet El Nusra’ya esir düşer ve Kasım 2015’e kadar zindan da kalır.

YENİDEN ESİR DÜŞER

Halaf Muhammed, Şehba alanına geçip Cephet El Ekrad ve diğer guruplarla birlikte Ceyş El Siwar’ı kurmuş olan Ebu Ali Barat ile bağlantıya geçer. Fakat bir kez daha Temmuz 2016’da yeniden Nusra’ya esir düşer ve 2 ay daha zindanda işkence görür.

TİL RİFAT'A GEÇER

Zindandan çıkar çıkmaz İdlib’den çıkar ve birkaç aydır özgürleşmiş olan Til Rifat alanına geçer. Burada Ebu Ali Barat komutasındaki Ceyş El Siwar’a katılır. O süreçte Ceyş El Siwar DAİŞ’e karşı Umhoş’tan başlayıp Bab köylerini kapsayan bir hamle başlatmıştır. Halaf Muhammed, bu savaşta da yerini alır ve yeniden DAİŞ’e karşı savaşır. O sırada Türk ordusu ve bünyesindeki çeteler de Ceyş El Siwar’a saldırır.

Halaf Muhammed, burdaki hamlenin ardından Ceyş El Siwar’ın da içinde yer aldığı QSD’nin eğitim çalışmalarına katılır.

ASTANA'YI TANIMIYORLAR

Şimdi Ceyş El Siwar Genel Komutan Yardımcılığı görevini üstlenen Halaf Muhammed’in de tüm Ceyş El Siwar güçleri gibi gözü kulağı İdlib’de. Halaf Muhammed, İdlib’in üç parçaya bölünmesini esas alan Astana Anlaşması'na öfkeli. Muhammed, şunları söyledi: "Bizim Ceyş El Siwar olarak temel bir hedefimiz de İdlib’i özgürleştirmek. Bunun için hazırlık yapıyoruz. Astana toplantıları yaptılar. İdlib’i üçe bölüyorlar. Bir bölümü Türkiye’ye bir bölümü rejime bırakacaklar. İdlib halkı Türkiye’nin bir zamanlar İdlib’i özgürleştireceğini söylediğini unutmadı. Ama tam tersine rejim karşısında savaşan güçleri sattı. Bu Astana kararları bizi hiç ilgilendirmiyor. Biz Ceyş El Siwar olarak bu kararlara hiç uymayacağız, çünkü bunun bir oyun olduğunu net olarak görüyoruz. İdlib’i ele geçiren Cephet El Nusra’nın İdlib’i Türkiye’ye savaşsız vereceğini düşünüyoruz.”