Çatırdayan sistem İran molla rejimi…

Özel savaş yöntem ve politikalarında uzman olan İran, bazı yöntemlerle ayaklanmayı durdurabilir, bastırabilir ancak rejimin çekirdek kadrolarının karşıt duruma geçmesi bu sistemin ömrünü tamamladığını gösteriyor.

İran ve Rojhilat’ta son 20 yılda halk üçüncü büyük kalkışla sokaklara döküldü. Arada Kürdistan ve bazen de İran kentlerinde baş gösteren küçük çaplı kalkışlar dışında üç gün önce başlayan halk ayaklanmasında 'Diktatörlük Yıkılsın, Özgürlük İstiyoruz' gibi net sloganlar atılıyor. Halk ayaklanmasını diğerlerinden ayıran temel özellik ise bu sefer molla rejiminin ideolojik merkezlerinden başlamış olmasıdır.

DOĞU KÜRDİSTAN VE TAHRAN ÖZGÜRLÜK MEYDANI

Hümeyni tarafından İran’da molla rejimi kurulduktan 19 yıl sonra büyük çaplı ayaklanma da 1999 yılında oldu. 1999 yılında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın Türkiye tarafından kaçırılmasından dolayı Doğu Kürdistan kentlerinde de bunun için kitlesel gösteriler başlamıştı. İran molla rejimi eylemlerin ilk günlerinde göstericilere fazla müdahalede bulunmamıştı. Ancak ilerleyen günlerinde başta Urmiye olmak üzere birçok kentte göstericilere müdahale etti; yer yer çatışmalar yaşandı. Gösterilerden sonra çok sayıda kişi yakalanıp zindanlara atıldı. Kürt Halk Önderi için başlayan gösteriler henüz bitmeden bu kez Tahran Üniversitesi öğrencileri 'Özgürlük istiyoruz' şiarı ile meydanlara indi. Tarhan'ın en büyük meydanı olan Özgürlük Meydanı'nda başlayan gösteriler kısa zaman içinde İran'ın birçok kentine sıçradı. Günlerce süren gösterilere İran rejimi müdahale ederek çok sayıda öğrenciyi tutukladı, bazılarını da daha sonra idam etti.

İran bu dönemde başlayan ayaklanma ve gösterileri 'reformcu' diye tanıtırken, gerçekte ise rejim tarafından öne çıkarılan Hüseyin Hatemi cumhurbaşkanlığına getirildi, sisteme on yıl kadar nefes aldırıldı.

2009 GÖSTERİLERİ SİSTEMİN VİDALARININ GEVŞEMESİYDİ

1999 yılında başlayan gösteriler molla rejiminin kurulmasından sonra yaşanan en büyük gösterilerdi. Çok sayıda öğrencinin tutuklanması, bazılarının da idam edilmesi ve reform adıyla yeni bir cumhurbaşkanının iş başına getirilmesiyle bastırıldı. 1999 yılından tam on yıl sonra ikinci kez İran cumhurbaşkanlığı seçiminden hemen sonra, 2009 yılında büyük bir ayaklanma başladı. Bu sefer başlayan ayaklanmanın içinde cumhurbaşkanlığına aday olan Mir Hüseyin Musevi, Mehdi Kerubi ve eski cumhurbaşkanlarından Haşimi Rafsanci’nin kızı da öncü düzeyde yer aldı. 2009 yılında başlayan ayaklanma da yine Tahran merkezli başlayan bir ayaklanmaydı. Onlarca kişinin katledilmesi, binlerce kişinin tutuklanması ile bu ayaklanma da kısa süre içinde bastırıldı. Rafsancani’nin kızının da içinde olduğu binlerce kişi tutuklandı. Cumhurbaşkanı adayı olan Musevi ile Kerubi de ev hapsine alındı. Ev hapsi cezaları hâlâ devam ediyor.

SON AYAKLANMANIN NEDEN VE FARKLARI...

Üç gün önce İran’ın bazı kentlerinde başlayan ve kısa süre içinde Rojhilat ile İran’ın diğer kentlerine yayılan halk ayaklanmasının diğer ayaklanmalardan çok ciddi ve önemli farkları var.

İran İslam Cumhuriyeti diğer adıyla İran molla rejiminin kurulduğu günden bu yana meydana gelen diğer iki büyük ayaklanmanın merkezi Rojhilat şehir kasabaları ile Tahran’dı. Ayaklanma buradan ülkenin diğer yerlerine yayılıyordu. Bu seferki ayaklanma ise Tahran ve Rojhilat'ta değil de İran’ın ideolojik merkezleri olan Meşed, Şiraz, Esefehan ve Kum kentinden başladı. Kum kenti Ayetullahlar'ın merkezidir. Kum kentinden olmayanlar yada Kum’da Ayetullah olmak için eğitim almayanlar kolay kolay Ayetullah olamazlar.

İran’ın ideolojik merkezlerinde başlayan ayaklanma daha sonra İran’ın diğer kentleri ile Rojhilat’a yayıldı. Molla rejiminin kurulduğu günden bu yana sisteme karşı herhangi bir gösteri ve ayaklanmada yer almayan Loristan’da da ayaklanmanın başlaması bu ayaklanmanın diğerlerinden farklarını ortaya koyuyor.

KERUBİ, MUSEVİ'NİN AÇLIK GREVLERİ, AHMEDİNEJAD'IN MEYDAN OKUMASI...

Üç gün önce İran’ın ideolojik merkezlerinde başlayan ve giderek tüm İran ve Rojhilat’a yayılan ayaklanmayı bir nevi 2009 yılında molla rejimi tarafından sert bir şekilde bastırılan ayaklanmanın devamı ancak daha kapsamlısı olarak değerlendirmek de yanlış olmaz. Çünkü 2009 yılındaki ayaklanmadan sonra ev hapsine alınan dönemin cumhurbaşkanı adayları Mir Hüseyin Musevi ile Mehdi Kerubi geçtiğimiz Ağustos ayında sisteme karşı açlık grevine başladılar. Bir süre sonra bıraktılar. Kerubi ile Musevi açlık grevini başlattıkları sırada, kendisine karşı ayaklandıkları rakipleri, iki dönem İran cumhurbaşkanlığını yapan Mahmut Ahmedinejad, Hanamey ve Ruhani'ye yönelik sert eleştiriler yapmaya başlamıştı. Ahmedinejad, son dönemlerde eleştirilerinin dozunu daha da yükselterek meydan okumaya dönüştürdü. Üçüncü gününü geride bırakan ve giderek daha da yayılan ve yer yer çatışmaların da yaşanmaya başladığı ayaklanmada 2009 yılında birbirine rakip olan Kerubi, Musevi ile Ahmedinejad buluşmuş oldu.

Mir Hüseyin Musevi İran İslam Cumhuriyeti’nin en eski kadrolarından biridir. İslam Cumhuriyeti’nin kurulduğu ilk yıllarda Hüseyin Benisadr cumhurbaşkanı yapılırken Musevi de başbakan olarak Humeyni tarafından atandı. Benisdar görevi bırakıp Fransa’ya sığındı. Musevi İslam Cumhuriyeti'nin kadrosu olduğu için görevini sürdürdü.

Mehdi Kerubi Halkın Mücahitleri'nden gelen biri. Hüseyin Hatemi’nin cumhurbaşkanlığı döneminde iki dönem yani 1997 yılından 2005 yılına kadar meclis başkanlığını yaptı.

Ahmedinejad Halkın Mücahitleri'nin çekirdekten yetişme kadrosudur. İran-Irak savaşı döneminde kurulan ve İran yasalarının hiçbir yerinde resmi bir şekilde olmayan Urmiye, Neğede çervesinde kurulan özel harp savaşı merkezi Ramazan Karargahı’nın kurucu üyesi ve komutanıdır. Humeyni tarafından Şeriatın Kılıcı unvanı verilen ve binlerce kişiyi şeriata karşı diye öldüren Sadiqi Xelxeli’nin öğrencisi ve yetiştirmesidir. Sadiqi Xelxali ile birlikte Huymeyni tarafından 1983 yılında Komala ve KDP’yi tasfiye etmek için Sine, Meriwan alanlarına görevlendirildi. Üç yıl gibi bir süre içinde binlerce peşmerge ile sivil Kürdü katleden biridir. 1988 yılında savaş bitince Tahran'daki siyasi tutsakları tasfiye etmek için Evin Zindanına görevlendirilmesi yapıldı. İki yıl gibi kısa bir süre içinde binlerce tutsağı tasfiye etti. İ-KDP Başkanı Dr. Abdurrahman Qasımlo suikastının planlayıcısıdır.

REJİM TEMELDEN SARSILIYOR

Gerek son ayaklanmanın Meşed, Kum, Esfehan gibi ideolojik merkezlerden başlaması ve molla rejiminin çekirdek kadrolarının Hamaney ve Ruhani'ye karşı aldıkları tutum, yaptıkları sert eleştiriler, rejimin temelden sarsılmaya ve çatırdamaya başladığını gösteriyor.

Ayaklanmanın ne kadar süreceği, devam edip etmeyeceği ayrı bir tartışma konusu. Özel savaş yöntem ve politikalarında uzman olan İran, bazı yöntemlerle ayaklanmayı durdurabilir, bastırabilir ancak rejimin çekirdek kadrolarının karşıt duruma geçmesi bu sistemin ömrünü tamamladığını gösteriyor. 2009 yılında çatırdamaya başlayan molla rejimi sisteminin, ayaklanma bastırılsa yada durdurulsa bile, kendini sürdürebilmesi imkânsız gibi görünüyor.