'6 hapishanede 44 hasta kadın tutsak var, Çelik'in durumu ağır'

İstanbul ve Ankara'daki eylemlerde, 44 hasta kadın tutsağın yanı sıra hasta tutsak Turan Çelik’in durumuna dikkat çekildi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için her hafta düzenledikleri “F Oturumu” eyleminin 572’nci dernek binalarının önünde gerçekleştirdi. Bu haftaki eylemde, Marmara Bölgesi’nde bulunan cezaevlerindeki hasta kadın tutsakların sağlık durumlarına dikkat çekildi. Eyleme birçok hasta tutsak yakınının yanı sıra insan hakları savunucuları katılırken, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Musa Piroğlu ve Oya Ersoy da destek verdi. Eylemde açıklamayı Oya Ersoy yaptı.

Türkiye ve Kurdistan cezaevlerinde bugün 450'sinin 65 yaş ve üzeri olan toplam bin 273 kadın tutsağın bulunduğunu aktaran Ersoy, bugün tüm cezaevlerinde kadınların fiziksel, biyolojik ve psikolojik farklılıklarının ve ihtiyaçlarının dikkate alınmadığını belirtti. Ersoy, ayrıca son yaşanan Mereş merkezli depremlerin ardından birçok tutsak gibi kadın tutsakların da mağdur edildiğini ifade etti.

Cezaevlerinde baskıların artmasıyla bugün tüm cezaevlerinin sivil denetime kapalı olduğunun altını çizen Ersoy, “Tam bilgiye erişimde yaşanan sorunlar devam etmektedir. Bu nedenle kısıtlı imkanlarla elde ettiğimiz hasta kadın mahpuslara ilişkin veriler üzerinden değerlendirme yapılmaktadır. Bu veriler sorunun çok daha vahim boyutta olduğuna işaret etmektedir. Bugün sağlık durumu iyi görünen pek çok mahpusun giderek daha da kötüleşen hapishane koşulları ve ağırlaşan tecrit politikalarından kaynaklı olarak sağlıkları hızla bozulmakta ve yaşamları risk altına girmektedir” dedi.
Açıklamanın ardından Marmara Bölgesinde bulunan Bakırköy, Marmara (Silivri), Kandıra, Gebze, Bursa ve Düzce cezaevlerinde tutulan, aralarında ağır hastalıkları da olan 44 kadın hasta tutsağın isim ve sağlık durumları bilgisi paylaşıldı. Bulundukları cezaevleri ve isimleri ile sağlık bilgisi paylaşılan tutsakların listesi şu şekilde:

BAKIRKÖY CEZAEVİ

Bakırköy Kadın Cezaevi’nde bulunan tutsaklardan Dilek Öz: Kalp, kronik astım ve yüksek tansiyon hastası, Elif Yaş: Kalp hastası, Fatma Tokmak: Kalp, mide ve yüksek tansiyon hastası, Hazine Alçı: Ağır fiziksel engelli, yürüyemiyor. Jiyan Erdinç: Fiziksel engelli,  koltuk değnekleri ile ayakta durabiliyor, Süreyya Bulut: Wernicke Korsakoff hastası, kafasında bulunan metal parçaları çıkarılamadığı için yaşamı ağır risk altında, Şükran Avşar: Şizofreni hastası, Canşah Çelik: Kalp, astım, bel ve boyun fıtığı hastası, Hiyem Yolcu: Vücudunda iyileşmeyen iltihaplı yaraları var, bağışıklık sistemi çöktüğü için hastalıklara aşırı hassas, Tenzile ACAR: Hepatit-B ve Verem hastası, Burcu Çınar: Karaciğer ve iyileşmeyen cilt hastalıkları var, Serpil Cabadan:  Sürekli kulak çınlaması ve yoğun kas ağrıları var, Şükran Aydın: Bağırsak hastalıkları var. 

GEBZE CEZAEVİ

Kocaeli/Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’nde Ayfer Ayçiçek: Ağır ruhsal sorunlar yaşamakta olup, şizofren tanısı konulmuş, Fadime Coşar: Yumurtalık kanseri, Gülistan Abdo: vücudunun değişik bölgelerinde kistler var ve fiziksel engeli nedeni ile desteksiz ayakta kalamıyor, Güneş Tekin: Akciğer, sırt ve kaburga kemiklerine saplanmış ve çıkarılamayan metal parçaları nedeni ile ağır sağlık sorunları yaşıyor, Havva Ak: Meme Kanseri, Mesude Pehlivan: Yumurtalık ve mide kanseri, Mizgin Aydın: Meme Kanseri, Eylem Baş: Kolunda oluşan kas yırtıkları, göğsünde habis kitle, kanlı ishal ve aşırı kilo kaybı, Remziye Baloğlu: Behçet ve kemik erimesi hastası, Ruhşan Bozan: Behçet, kemik ve kas erimesi, mide hastalıkları var, İpek Cigretaş: Kalp ve Yüksek tansiyon hastası, Zeliha Bulut: Alerjik astım ve kadın hastalıklarına bağlı ağır sorunları var,Bese Özer: Rahim Kanseri, Saime Avşin: Tekerlekli sandalyeye bağlı yaşıyor, Cemray Baş: Astım ve Diyabet hastası, Derya Moray: Ağır diş hastalıkları var ve tedavi edilmiyor, Özlem Yavuz: Ağzından ve burnundan sürekli kan geliyor ancak teşhis ve tedavisi yapılmıyor, Gönül Erdoğan: Kemik erimesi tedavi edilmediği için Bel ve kalça kemiklerimde gizli kırıklar oluşuyor, felç kalmakla yüz yüze yaşıyor, Helin Öncü: Akciğer ve karaciğer yetmezliği hastası,

KANDIRA CEZAEVİ

Kocaeli/Kandıra 1 No’lu F Tipi Cezaevi’nde; Laleş Çeliker: Kalpte sıvı toplanması, bel fıtığı, safra kesesi hastası, Deniz Tepeli: Yumurtalıklarda kitle, Pınar Birkoç: Memede fibrokistler  ve kitle, Yeliz Türkmen: Böbrek hastası,

MARMARA CEZAEVİ

İstanbul/Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu 9 No’lu F Cezaevi’nde Aysu Baykal: Kronik böbrek hastası, Barkın Timtik: Yumurtalık kisti, Seval Yaprak: kalp hastası, Yasemin Karadağ: Böbrek nakli oldu, tansiyon ve kemik erimesi hastası, Özlem Taşdemir: Şizofren tanısı var,  kalp damar sistemi hastalıkları nedeniyle ayak parmakları kesilmiş olup, düzenli tedavi ve bakım ihtiyacı bulunuyor,

BURSA/YENİŞEHİR KADIN CEZAEVİ

Zeynep Genlioğlu: Yüzde 54 engelli,

DÜZCE T TİPİ CEZAEVİ

Aysun Şahin: Kalp ve MS (Multiple Skleroz) hastası, Nazlı Çatpınar: Kronik astım hastası.”

ANKARA

Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi üyeleri, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla eylemlerinin 442'nci haftasında İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi önünde bir araya geldi. İHD Ankara Şube Eşbaşkanı Sevil Turgut, Türkoğlu 2 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi’nden Samsun/Kavas S Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edilen Turan Çelik’in durumuna dikkat çekti.
Deprem bölgesindeki cezaevlerindeki tutsakların farklı cezaevlerine sevk edildiklerini ve sevkten sonra tutsakların ailelerine ulaşmakta sorunlar yaşadıklarını aktaran Turgut, “Sevkler esnasında verilmeyen eşyalarının hala gönderilmediği öğrenilmiştir. Yeni açılan hapishanelerde revir sorunu bulunmakta ve bu hapishanelerde tutulan hasta mahpusların durumları, tedaviye erişimde yaşanacak sorunlardan kaynaklı olarak daha da riskli hale gelmiştir. Ayrıca depremden etkilenen illerde bulunan ailelerin depremzede olması, evlerinin yıkılması yoksulluğu daha da derinleştirmiş ve mahpusların ihtiyaçlarını karşılama olanağından da yoksun hale gelmişlerdir. Bu mahpusların tüm ihtiyaçları mutlak surette idare tarafından karşılanmalıdır” diye konuştu.

Çelik’in Türkoğlu 2 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi’nden, Samsun/Kavak S Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edildiğini hatırlatan Turgut, “24 Şubat’ta yapılan avukat görüşünde durumunu beyan etmiştir. Turan Çelik 2007’den beridir tansiyon hastasıdır. Ayrıca hemoroid, bel-boyun fıtığı, böbrek yetmezliği gibi hastalıkları da bulunmaktadır bunların yanı sıra 2011 de kalp krizi geçirmiştir. Maraş/Türkoğlu L 2 Hapishanesindeyken; Pandemi süresince hastaneye gidememiş ve pandemi sürecinin bitmesine yakın bir dönemde vücudunun sol kısmının uyuştuğunu, hastaneye sevk edildiğini doktorun kendisine anjiyo olması gerektiğini söylediğini ve anjiyo için sevkinin yapıldığını ancak anjiyo yapılmadığını aktarmıştır. Sonraki dönemlerde diş hastalıklarından ve dişlerinde sürekli kanama olmasından kaynaklı diş hekimine sevk edilmiş, diş hekiminin kendisine ‘böbrek yetmezliği ve kalp hastalıkları olduğunu, diş hastalıklarının bu hastalıklardan kaynaklanmış olabileceğini’ söyleyerek tahlillerin yapılması için hastaneye sevk etmiş ancak yapılan tahliller ve röntgen sonuçları kendisine verilmemiştir” dedi.

Yapılan işlemlerin ardından Çelik’in 3 ay sonra yeniden hastaneye gittiğini söyleyen Turgut, “Doktorlar tarafından ‘3 ay önceki tahlillerine göre, 4 damarının kapalı olduğunu ve acil olarak anjiyo olması için sevk edilmesi gerektiği’ söylenmiştir. 4 gün sonra anjiyo olmuş ve burada ‘bypass ameliyatı olması gerektiğini ve acil olarak ailesine haber vermesini’ söylemişler ve 12 Ocak 2023’te anjiyo olmuş ve ardından 16 Ocak 2023 tarihinde de bypass ameliyatı olmuştur” bilgisini verdi.

Çelik’in hastaneye gidiş-gelişi ve bypass ameliyatında ellerinin kelepçeli halde tutulduğunu belirten Turgut, “Çelik, ameliyatın ardından vücuduna birçok tüp ve kablo bağlandığını, boğazında bir tüp ile solunum cihazına bağlandığını, göğüs tüpleri ve kalp monitörü, idrar çıkısı için de bir sonda takılı olduğunu, İntravenöz (damar içi) bağlantıların takılı olduğunu, bu tüp ve bağlantılara rağmen kelepçeli halde tutulduğunu kollarındaki tüplerin yana ve kenara çekilmesi sırasında bile kelepçelerin açılmadığını ve bu halde kelepçeli işkencenin 12 gün boyunca devam ettiğini aktarmıştır” diye konuştu.

Çelik’in hastane sevkleri önündeki engellerin kaldırılmasını talep eden Turgut, “Yaşam hakkı korunmalıdır. Hapishanede kalamayacak kadar ağır olan hastalıkları nedeniyle de ailesinin yanında tedavi olabilmesi için tahliyesi sağlanmalıdır” dedi.