3. Yapı Denetimi Sempozyumu sona erdi
3. Yapı Denetimi Sempozyumu sona erdi
3. Yapı Denetimi Sempozyumu sona erdi
İnşaat Mühendisleri Odası'nın Diyarbakır’da düzenlediği 3. Yapı Denetimi Sempozyumu, sona erdi. Bir panel, dört oturum ve bir forumun gerçekleştirildiği sempozyumda, dördü çağrılı olmak üzere 19 bildiri sunumu yapıldı. Sempozyumda, yapı denetimi sisteminde yaşanan sorunların tarafların bir araya gelip doğru kararlar almasıyla çözülebileceği belirtildi.
İnşaat Mühendisleri Odası Diyarbakır ve Ankara şubelerinin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu'nda düzenlediği 3. Yapı Denetimi Sempozyumu, Değerlendirme Formu ile sona erdi. İki gün süren sempozyumda, bir panel, dört oturum ve bir forum gerçekleştirildi. Panel ve forumda, yapı denetimi sisteminde yaşanan sorunlar tartışıldı ve çözüm önerileri ortaya konuldu. Sempozyumun dört oturumunda ise, bilim insanları, akademisyenler ve inşaat mühendisleri, dördü çağrılı olmak üzere toplam 19 bildiri sunumu yaptı. Sempozyumda, “Çelik yapılarda kalite kontrol ve denetim (çağrılı bildiri)”, “Davranış düzensizliğinin Van depremindeki yansımaları ve güçlendirmede yapı davranışının düzeltilmesi”, “Yapı denetim sürecine yönelik sistematik yaklaşım önerileri”, “Bakanlık-belediye-müteahhit üçgeninde yapı denetim sorunsalı”, “Yapı laboratuar uygulamaları (çağrılı bildiri”, “Yapı denetim kanununda meslek etiği ihlalleri”, “Yapı denetim kuruluşlarının işçi sağlığı ve iş güvenliği aşısından sorumlulukları”, “Türkiye’de yapı denetimin denetimi”, “Normal ve lifli beton karışımlarının performansa dayalı tasarımı (çağrılı bildiri)”, “Yapı denetim kuruluşlarının istihdama katkısı”, “Prefabrike betonarme yapılarda denetim ve TSEK 118 yaklaşımının değerlendirilmesi”, “Yapı denetiminde betonun yeri”, “Beton kalitesinin yapı denetimi kapsamında denetlenmesi”, “Kentsel dönüşüm kapsamında binaların bölgesel risk dağılımının belirlenmesi: Pera yöntemi (çağrılı bildiri)”, “Kentsel dönüşüm sürecinde riskli yapı stoğunun yenilenmesi ve yapı denetimin bu süreçteki önemi: Aksaray örneği”, “Ankara’da kentsel dönüşüm uygulamaları”, “Kamuya ait taşınmazlarda; tarihi yapıların restorasyonu ve yeni yapı uygulamalarında yapı denetim sistemi üzerine bir değerlendirme”, “Yapı denetim kuruluşlarının çalışmalarının istatiksel değerlendirilmesi” konularında sunumlar gerçekleştirildi.
Sempozyumundaki forumun modaratörlüğünü İMO Yönetim Kurulu Başkanı Taner Yüzgeç yaparken, İMO Diyarbakır Şube Başkanı Turan Kapan, İMO İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe, İMO Ankara Şube Başkanı Selim Tulumtaş, Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Karaesmen, Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Baki Öztürk ve Dicle Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İdris Bedirhanoğlu ise foruma konuşmacı olarak katıldı.
Forumda konuşan İMO Ankara Şube Başkanı Selim Tulumtaş, yapı denetimlerinin bir yönetim şekli ve işlevinin olduğunu belirterek, yapı denetiminin tek bir boyutlu olarak düşünülemeyeceğini ifade etti. Tulumtaş, yapı denetiminin hukuksal, toplumsal, hem sosyal hem de teknik bir şekilde yürütülmesi gerektiğini kaydederek, sempozyumun yapı denetim sisteminin tüm boyutlarının tartışabileceği bir platform haline dönüştüğünü vurguladı. Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İdris Bedirhanoğlu ise, Diyarbakır’da kötü bir yapılaşma olduğunu belirterek, “Malzeme kalitesi denetimi çok yetersiz. Bildiğiniz gibi yapı denetimi yasası ne için çıktı, 1999 depreminden sonra binlerce insan yaşamını yitirdi ve bundan sonra yapı denetimi ortaya çıktı. Bizim yoğunluğumuzu binanın sağlamlığına ayırmamız gerekiyor” dedi.
İMO İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe, İstanbul’da yaşadığı bir olayı anlatarak konuşmasına başladı. Bu ülkede mühendisliğin olmadığına dikkat çeken Gökçe, “Sayın Mustafa Temel (Diyarbakır Çevre ve Şehircilik İl Müdürü), o kadar çok şey söyledi, artık yapı denetimini yapmaya gerek yok. Proje yönetiminden denetime kadar hiçbir şeyin olmadığını söyledi. Denetim konusu bir ülkeyi planlamanın, şehri planlamasıdır. Siz kent planlamalarını doğru yapmazsanız, yapı denetiminizi de yapamazsınız. Eğer bir ülkenin yöneticiler helikoptere binerek hangi yapının nereye yapılacağına karar veriyorsa, o ülkede sağlıklı bir mühendislikte sağlıklı bir denetimden bahsedemezsiniz. Çünkü dünyada gelişmiş ülkelerde idareciler, kent yöneticileri, meslek insanların arkasından giderler, mühendislerin arkasından giderler. Mühendisler kent yöneticilerinin arkasından gitmezler. Çünkü onlar bilgedir ve bilirler” diye konuştu. Bu ülkede yapılarla ilgili her şeyin müteahhitlerin elinde olduğunu ifade eden Gökçe, Diyarbakır’da ya da diğer ülkelerde estetiklikten yada ekonomiden bahsedilmenin olanaksız olduğunu belirtti. Gökçe, yaşanılan bir çevrede yapıların güvenlikli olsa da çocuklara oynayacak parklar kalmıyorsa o ülkedeki bütün yapı denetimlerinin kaldırılması gerektiğini vurguladı.
Hacettepe Üniversitesi Öğrenim Görevlisi Baki Öztürk de, sempozyumda tartışılan konular ile çözüm noktasında daha dikkatli olabileceklerini belirtti.
İMO Diyarbakır Şube Başkanı Turan Kapan, yapı denetim sisteminin artısı ve eksiğiyle Diyarbakır’da tartışmak için sempozyum düzenlediklerini belirterek, sempozyumda tarafların bir araya gelerek, sorunlarını tartışarak, herkesin kendi payına düşen sorumlulukları almasını hedeflediklerini söyledi. 1999 yılından bu yana İMO Diyarbakır Şubesi’nde bir üye, bir aktivist ve bir yönetici olarak yer aldığını hatırlatan Kapan, Diyarbakır şube olarak yaptıkları çalışmaları, yetkili kurumlarla paylaştıklarını ve ardından 2000’den sonra elle betonun yasaklandığını kaydetti. Kentte belediyelerin meslek odalarını önemsediğini ifade eden Kapan, 2011’de yapı denetim sisteminin başlamasıyla birlikte geçmişteki sistemi arar bir noktaya geldiklerini söyledi. Yapı denetim sisteminin işlemediğinin bu iki günde yapılan tartışmalarda da ortaya konulduğunu belirten Kapan, inşaat mühendisleri olarak artık depremlerle anılmak istediklerini kaydetti. Kapan, tarafların bir araya gelmesi ve doğru kararlar almasıyla yapı denetim sistemindeki sorunların da çözüleceğini düşündüğünü söyledi.