2018 Türkiye ekonomik krizi

Türkiye 2018 yılında 2002 yılından beri en büyük ekonomik krizini yaşadı. AKP hükümeti krize neden olan gelişmeleri spekülatif, fiyatlandırmaları da abartılı olarak nitelendirse de ekonominin yapısal olarak çok zayıf olduğu tüm çıplaklığıyla açığa çıktı.

Türkiye’nin ekonomisi uzun yıllardan bu yana bütçe açıklarıyla karakterize olmuş durumda. AKP hükümetinin 2002 yılında başa geçmesinin ardından bütçe açığı yıllar geçtikçe çok daha fazla büyümeye başladı. 2016 yılında 33.1 milyar dolar olan bu açık 2017’de ise 47.3 milyar dolara yükseldi. Sadece 2018 yılının Ocak ayındaki 7.1 milyar dolarlık açık ile Türkiye 2018 yılına 51.6 milyar dolarlık açıkla başladı. Bu rakam dünyadaki en büyük cari açıklardan biri. Türk ekonomisi bu nedenle özel sektöre dışarıdan gelen sermayeye dayanmak durumunda.

Türkiye 2018 yılına girerken o dönemki koşullar altında her yıl yaklaşık 200 milyar dolar ekonomiye dışarıdan enjeksiyon yapmak durumundaydı. Türkiye’nin döviz rezervinin 85 milyar dolar olduğu düşünülünce bu enjeksiyon için Türkiye sürekli olarak yabancı sektör için cazip koşullar üretti.

2002 yılından bu yana, özellikle 2008’den sonra, AKP yönetimi cari açık sorununu hep mikro önlemlerle aşmaya çalıştı. İnşaat sektörü ve yabancılara sürekli gayrımenkul satışını özendirerek belli bir akış sağlandı. AKP’nin eğitim ve araştırma geliştirme alanına yaptığı yatırımlar da üreten bir sanayi sektörünü doğurmaktan çok uzak kalınca ve siyasal belirsizlikler artmaya başlayınca dış sermayenin akışı da giderek yavaşladı.

Krize giden yolda dış sermaye için Erdoğan hükümetinin barış sürecini bitirip daha saldırgan bir politika izlenmesi belirleyici bir etken oldu. Yine Fetullah Gülen cemaatiyle AKP koalisyonunun çatışmalı bir şekilde bozulması, Almanya, Fransa ve Hollanda gibi önemli ihracat ortaklarıyla ilişkilerin gerilmesi de Türkiye ekonomisini sallamaya başladı. Ocak ve Mayıs 2017 tarihleri arasında Türkiye’nin 17.5 milyarlık cari açığına karşın ülkeye 13.2 milyar dolar sermaye girişi olmuştu. Fakat 2018 yılında aynı dönemde cari açık 27.3 milyar dolara yükseldi buna karşın sermaye girişi ise sadece 763 milyon dolarda kaldı.

2017 yılının sonunda Türkiye’de özerk sektörün döviz borcu 2009’a oranla iki kat artarak 214 milyar dolara ulaşırken, kamu ve özek sektörün toplam borçları ise 453 milyar dolara çıkmıştı. Mart 2018’de bu dış borca 181.8 milyar dolar daha eklenmesi bekleniyordu. Bu durumun yarattığı ekonomik iklimde 2017 yılının Ağustos ayında 92 milyar dolar olan yabancı sermayenin tahvil alımı ve özel sektörü verdiği borçlar, Temmuz 2018’e 53 milyar dolara düştü.

Türkiye gelişmekte olan ülkelere göre yüksek bir enflasyon oranına sahipti. 2017 yılının Ekim ayında enflasyon yüzde 11.9 ile 2008 yılından bu yana en yüksek oranına ulaştı. 20018 yılında Liranın Mayıs ayında 4 dolar seviyesinden Ağustos ortasında 7 Lira seviyesine çıkması da bu trendin bir sonucu olarak ortaya çıktı. Yine Tayyip Erdoğan’ın Merkez Bankasının faizleri yükseltmesini engellemesinin de bu artışa ana bir etken olduğu düşünülüyor.

Tayyip Erdoğan’ın krizin en üst seviyede olduğu dönemde de faiz artırımına karşı çıkması doların 7 Liranın üstüne çıkmasıyla sonuçlanınca Türk Cumhurbaşkanı Merkez Bankasına artırım için vize vermek zorunda kaldı. Dolar ve Euro ancak faizlerin radikal bir şekilde yükseltilmesiyle düşüşe geçti.

Ancak dövizin belli bir dönem olağanüstü yüksek seviyelerde dolaşması dövizle borçlanan, yurtdışından hammadde getirmek zorunda kalan ya da yurtdışından mal alıp yurtiçinde satan sektörler için ağır sonuçları oldu. Sadece Temmuz ayında özel sektör 20 milyar dolarlık borç için yeniden yapılandırma istedi.

Kriz nedeniyle Mayıs ayında Türkiye’deki satılık konut sayısı 2 milyona yükseldi. Bu rakam da Türkiye’de yıllık yapılan konut satışının yaklaşık üç katına denk geliyor.

GÜN GÜN KRİZ

12 Şubat

Türkiye’nin en büyük şirketlerinden biri olan Yıldız Holding beklenmedik bir şekilde 7 milyon dolarlık borcunun yeniden yapılandırılmasını istedi

21 Şubat

Recep Tayyip Erdoğan’ın ekonomik danışmanı Cemil Ertem tarafından kaleme alınan bir makalede Merkez Bankasının faiz artırım baskısına karşı direnmesi gerektiği söyledi ve tüm gelişmekte olan ülkelere IMF’den gelen bu tür uyarıları takip etmeme çağrısında bulundu.

5 Nisan

Ekonomiden sorumlu Başbakan yardımcısı Mehmet Şimşek istifa etti ancak daha sonra istifasını geri çekti.

7 Nisan

Doğuş Holding borçlarının yeniden yapılandırılması için bankalara başvurdu. Doğuş Holding’in bankalara 23,5 milyar lira borcu vardı ve bu 2017’ye göre borç kaleminde yüzde 11’lik bir artışa işaret ediyordu

14 Mayıs

Ekonomik politika konusunda açıklamalarda bulunan Recep Tayyip Erdoğan, Haziran ayındaki seçimlerden sonra para politikası konusundaki kontrolü ele alacağını söyledi. Bu açıklama Lira’nın hızla değer kaybetmesine yol açtı.

23 Mayıs

İstanbul’daki döviz büroları kurlardaki aşırı dalgalanma nedeniyle alım satım işlemlerini durdurdu.

25 Mayıs

Türkiye İstatistik Enstitüsü Mayıs ayındaki tüketici güvenilirlik endeksini açıkladı. Açıklamada satışlardaki sert düşüşler dikkat çekti.

Aynı gün Türkiye Merkez bankası faizleri 300 taban puan arttırarak yüzde 16.5’e yükseltti.

28 Mayıs

Türk Merkez Bankası yeni bir faiz artırımının işaretlerini verdi.

30 Mayıs

GAMA Holding 1.5 milyar dolarlık borçlarının yeniden yapılandırılması için kreditörlere başvurdu.

4 Haziran

Türkiye’de enflasyon 10.9’dan 12.2’ye yükseldi. Bu son 14 yılın en yüksek oranı olarak tarihe geçti.

6 Haziran

İstanbul borsası 2008’deki küresel krizden bu yana en düşük seviyesine indi.

7 Haziran

Merkez Bankası repo faiz oranlarını 125 baz puan yükselterek yüzde 17.75’e yükseltti.

10 Haziran

Türkiye Otomotiv Üreticileri Derneğinin verilerine göre Mayıs ayı 2014 yılından bu yana otomobil satışlarının en düşük olduğu dönem olarak tarihe geçti.

11 Haziran

Merkez Bankası Türkiye’de Nisan ayı bütçe açığının 1.7 milyar daha artarak 5.4 milyar dolara yükseldiğini duyurdu.

13 Haziran

Erdoğan’ın ekonomik danışmanı Cemil Ertem’in enflasyon karşıtı makalesinin ardından Lira bir kez daha rekor bir şekilde değer kaybetti.

14 Haziran

Tayyip Erdoğan’ın Moody’s’e karşı açıklamalarının ardından Lira 2008 yılından bu yana en kötü gününü yaşadı. Lira dolar karşısında yüzde 5.7 değer kaybetti.

28 Haziran

Türkiye İstatistik Enstitüsü tüketici güvenirlilik endeksinin ilk kez 5 ay üst üste düştüğünü duyurdu.

3 Temmuz

Türkiye İstatistik Enstitüsü yıllık enflasyonu yüzde 15.4 olarak açıkladı. Tüketici fiyatları bazında enflasyon Haziran ayında yüzde 2.6 olarak gerçekleşti. Üretici fiyatları bazında da enflasyon 23.7 oldu.

Aynı gün Haziran ayında bir önceki yıla oranla otomotiv satışlarının yüzde 38 düştüğü açıklandı.

5 Temmuz

Bloomberg, Türk Telekom’un milyarlarca dolarlık borcu olduğu için bankalar tarafından devralınacağını duyurdu.

Bereket Enerji ise 4 milyar dolarlık borcunu karşılamak için iki enerji santralini satışa çıkardı

9 Temmuz

Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ı ekonominin başına getirmesinin ardından Lira bir saat içinde dolar karşısında yüzde 3.8 değer kaybetti.

11 Temmuz

Dolar Lira karşında yüzde 2.5 daha değer kazanırken İstanbul Borsası ise yüzde 5.2 düştü.

19 Temmuz

ÇEL-MER Çelik Endüstrisi borçları nedeniyle iflasının ertelenmesini istedi.

20 Temmuz

Ozensan Taahut iflasının ertelenmesi için başvuruda bulundu.

24 Temmuz

Merkez Bankasının faizleri yükseltmemesi nedeniyle bir kez daha Dolar ve Euro Lira karşısında değer kazandı.

31 Temmuz

Merkez bankası üç sene içinde enflasyonun yüzde 5’e inmesi hedefini revize etti. Merkez Bankası 2018 yılı için enflasyon hedefini yüzde 13.4, 2019 sonunda yüzde 9.3 ve 2020 sonunda yüzde 6.7 olarak açıkladı.

1 Ağustos

Lira’daki değer kaybı nedeniyle BOTAŞ doğalgaz fiyatlarını yüzde 50 arttırdı.

3 Ağustos

Türkiye İstatistik Enstitüsü yıllık enflasyonu yüzde 15.9 olarak açıkladı. Bu 2003 yılından bu yana enflasyonun gördüğü en yüksek rakam oldu.

9 Ağustos

Erdoğan yandaşlarına ellerindeki dolarları bozdurma çağrısında bulundu. Ertesi günü Lira en dramatik düşüşünü yaşayarak yüzde 10 değer kaybetti.

14 Ağustos

Erdoğan ABD üretimi elektronik ürünlere boykot çağrısında bulundu.

16 Ağustos

Türkiye’deki sanayi üretimi yüzde 2 daha düştü.

28 Ağustos

Moody’s 20 Türk finans kurumunun notlarını düşürdü.

29 Ağustos

Türk Telekom’un yönetimi kuruma kredi açan bankaların ortak yönetimine devredildi.

30 Ağustos

Merkez Bankası genel müdür yardımcısı Erkan Kilimci, Türk lirasının yüzde 5 daha değer kaybetmesinin ardından istifa etti.

3 Eylül

Türkiye’de yıllık enflasyon 15 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 18’e yükseldi.

13 Eylül

Tayyip Erdoğan bir kararname yayınlayarak tüm ticari anlaşmaların Türk Lirası üzerinden olacağını açıkladı. Erdoğan’ın faiz düşürülmesi çağrısına rağmen Merkez Bankası faiz oranını yüzde 24’e yükseltti.

ULUSLARARASI BOYUT

Türkiye’nin içine girdiği ekonomik kriz uluslararası alanda da yansımalarını buldu. Dış bankalara 224 milyar dolar borçlu olan Türkiye kriz nedeniyle yatırımcı kuruluşlar ve uluslararası kredilendirme kuruluşları nezrinde de itibar kaybetti.

19 Ocak

Fitch Kredi Derecelendirme Kurumu İstanbul bürosunu Erdoğan’ın açıklamalarının ardından kapattı.

7 Mart

Moody’s Türkiye’nin kredi notunu Efrîn işgalini gerekçe göstererek düşürdü.

1 Mayıs

Standart & Poors Türkiye’nin kredi notunu enflasyon kaygıları nedeniyle düşürdü.

22 Mayıs

Türkiye’nin dolar tahvilleri Senegal’den daha düşük fiyatlanmaya başlandı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti dahi para birimini değiştirerek Lira’yı terk etmeyi tartışmaya başladı.

28 Mayıs

Ürdün Türkiye ile serbest ticaret anlaşmasını askıya aldı.

30 Mayıs

Moody’s Türkiye ekonomisinin büyüme beklentisini 2018 yılı için yüzde 4’ten yüzde 2.5’e, 2019 yılı için yüzde 3.5’ten yüzde 2’ye düşürdü.

6 Haziran

İtalyan inşaat firması Astaldi, Yavuz Sultan Selim Köprüsü inşasındaki hisselerini 467 milyon dolar karşılığında sattı.

7 Haziran

Moody’s 17 Türk bankasının kredi notunu düşürdü. Kurum ayrıca Koç Holding, Doğuş Holding ve Türk Hava Yollarını incelemeye aldı.

18 Haziran

Fitch Kredi Derecelendirme Kurumu Türkiye’nin büyüme beklentilerini yüzde 4.7’den yüzde 3.6’ya çekti.

26 Haziran

Avrupa Birliği Genel İşler Konseyi, Türkiye’nin giderek artan bir oranda AB’den uzaklaştığını duyurdu.

13 Temmuz

Fitch, Türkiye’nin genel kredi notunu düşürdü.

20 Temmuz

Alman hükümeti Türkiye’ye yapılacak ihracatlar için verilen kredi güvencesini kaldırdığını açıkladı.

26 Temmuz

Avrupa kredi derecelendirme kuruluşu Scope Türkiye’nin kredi notunu düşürdü.

27 Temmuz

Dünyanın en büyük büyüyen 5 ekonomisinin oluşturduğu BRIC topluluğu Türkiye’nin üyelik başvurusunu reddetti.

16 Ağustos

Scope Türkiye’nin kredi notunu bir kez daha düşürdü.

17 Ağustos

Standart & Poor’s ve Moody’s Türkiye’nin kredi notunu düşürdü.