Şırnak'ın (Şırnex) Güçlükonak (Basan) ilçesine bağlı Ormaniçi (Bana) köyünde 19 yıl önce düzenlenen operasyonda askerlerce gözaltına alındıktan sonra kaybedilen ve cesetleri 19 yıl sonra yapılan kazılarda bulunan Mehmet Özkan (60), Mehmet Kaya (56), Şerif Ekin (20) ve Abdulselam Demir (26)'in aileleri ilk kez mezarlarını ziyaret ettiler.

Ormaniçi köyünde 4 Haziran 1994 tarihine yapılan operasyonda gözaltına alındıktan sonra kendilerinden haber alınamayan 4 kişinin ailelerinin yapmış olduğu başvuru üzerine Amed'deki Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcısı talimatıyla Cizre (Cizîr) Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Ormaniçi köyünün mezarlığına yakın bir noktada kazı çalışması başlatıldı.

Kazı çalışmasını izlemek üzere aralarında infaz edilen köylülerin aileleri, İHD Şırnak Şubesi  yöneticileri, Çağdaş Hukukçular Derneği Şırnak Şube Başkanı ve aynı zamanda ailelerin avukatı Avukat Veysel Vesek, MEYA-DER yöneticileri ve BDP Güçlükonak İlçe yöneticilerinin de olduğu kalabalık bir grup Ormaniçi köyüne gitti.

Jandarmanın yoğun güvenlik önlemi aldığı köyde kazı çalışmalarının yapıldığı bölgeye aileler ve avukatlar dışında kimse yaklaştırılmazken, kazma kürekle gerçekleştirilen kazı çalışmasında battaniyelere sarılmış halde Mehmet Özkan (60), Mehmet Kaya (56), Şerif Ekin (20) ve Abdulselam Demir (26) isimli vatandaşların cesetleri bulundu.  İnfaz edilenlerin kemikleri İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.

Şırnak'ın Güçlükonak ilçesine 19 yıl aradan sonra giden aileler, kazının yapıldığı mezarlığını ellerinde kayıpların fotoğraflarıyla ziyaret etti. Babasının mezarını ziyaret eden Resul Kaya, babasının gözaltın alındığı günü çok iyi hatırladığını belirterek,  şöyle dedi: "Tarlada çalışıyorduk. Güçlükonak'tan gelen askerlerdi. Ne yaptığımızı sordular, biz de kendi bahçemizde çalışıyoruz cevabını verdik. Ondan sonra askerler köyün etrafına dağıldılar. Akşam 16:30 sıralarında bir asker yanımıza gelerek işimizi bırakıp evimize gitmemizi, çatışma çıkacağını ve bizim öldürüleceğimizi söyledi. Biz de diğer köylüler gibi tarladaki işimizi bırakıp eve döndük.

Döndükten sonra silah sesleri gelmeye başladı. Hepimiz evimizdeydik. Pencereden baktığımda askerler Abdülselam Demir ve Şerif Ekin'i götürüyorlardı. Sabaha karşı dışarı çıktık. Askerler halen etraftaydı. Çay götürdük onlara. Silah sesleri dün neydi diye sorduğumuzda, bahçede 7 terörist öldürdüklerini söylediler.

Bahçeye gidip baktık. Terörist dedikleri kişilerden biri benim babamdı, biri Mehmez Özkan'dı, birisi Abdülselam Demir'di. Askerler 24 saat içinde köyü boşaltmamamız halinde hepimizi öldüreceklerini söylediler. Köyü terk etmek zorunda kaldık. 2008 yılında da köye dönüş yaptık."

O tarihte yaşananlara tanık olan Ayşe Cengiz de, bahçede öldürülen 7 kişinin cenazesinin kendilerine gösterilmediğini ve bunların gözaltına alındıktan sonra öldürüldüğünü söyledi.  Cengiz, 19 yıl aradan sonra, cesetlerin gömülü olduğu yeri bilen bir tanığın anlatımları sonucu cenazelere ulaştıklarını belirtti.