PKK'li ve PAJK'lı tutsakların başlattıðı süresiz dönüşümsüz açlık grevi 22. Gününe girerken, 5 Ekimden itibaren 17 cezaevinde daha tutsakların açlık grevine başlayacaðı bildirildi. Tutsaklar aileleri ve duyarlı kesimleri cezaevleri önünde nöbet tutmaya çaðırdı.
12 Eylülde başlatılan ve halen 17 cezaevinde 180 kişi ile devam eden açlık grevlerine yenileri ekleniyor. Türkiye cezaevlerinde bulunan PKK'li ve PAJK'lı tutsaklar adına açıklama yapan Deniz Kaya, açlık grevlerine 5 Ekim tarihinde 17 cezaevinin daha katılacaðını belirtti. "Önderliðimiz üzerinde yürütülen tecridin sona erdirilmesi, önderliðimizin saðlık, güvenlik ve özgürce hareket etmesinin koşulsuz bir biçimde saðlanması ve ana dilimiz üzerindeki ırkçı ve inkârcı, asimilasyoncu politikalara son verilerek başta mahkemeler olmak üzere eðitim ve öðreniminin önündeki tüm engellerin kaldırılması" talepleri ile açlık grevine girdiklerini kaydeden Kaya, taleplerinin karşılanmaması durumunda açlık grevi eylemini tırmandıracaklarını aktardı. Taleplerine cevap verilmediðini de dile getiren Kaya, şunları belirtti: "Türk devleti ve Erdoðan çetesi, yeminli Kürt düşmanlıðındaki ısrarını gerçekleştirdiði kongre ile bir kez daha gösterdi. Kürtler adına söz söyleyen, söylemek isteyen ne kadar kesim varsa hepsini dilsiz ve statüsüz kılmak için elinden ne geliyorsa yapmaktan geri durmayacaðını bir kez daha kanıtladı."
CEZAEVLERÝ ÖNÜNDE NÖBET ÇAÐRISI
17 cezaevinde 180 kişi ile açlık grevi eylemini sürdürdüklerini aktaran Kaya, "Süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemine 5 Ekim itibariyle Bingöl, Elbistan, Gebze, Bafra, Kırıklar, Kırıklar 1 Nolu, Kırıklar 2 Nolu, Tekirdað 1 Nolu, Tekirdað 2 Nolu, Şakran, Muş, Bayburt, Adana Kürkçüler, Kırıkkale, Sincan, Adıyaman ve Batman olmak üzere toplam 17 cezaevi daha katılacaktır" diye kaydetti. 7 Ekim tarihinden itibaren açık ve kapalı olmak üzere hiçbir görüşe çıkmayacakları bilgisini veren Kaya, şu çaðrıda bulundu: "7 Ekim tarihinden sonra ailelerimiz bizlerle görüşmek için cezaevlerine gelmesin. Bizlerin saðlıðı ve güvenliði, önderliðimizin saðlıðı ve güvenliði ile birliktedir. Bizleri merak eden tüm ailelerimiz ve dostlarımızı cezaevleri önünde nöbetler tutmaya, özgürlük platformları kurmaya çaðırıyoruz. Meclis'te gurubu bulunan siyasi parti ve demokrat vekillere sesleniyoruz. Bu çıðlıklarımızı duyun. Bu çıðlıklarımıza ses olun, nefes verin, aracı olun. Gözleri kör, kulakları saðır, yürekleri taşlaşmış olan kamuoyunun gündemine taşıyın."