154 STK: Öcalan'ın çözüme etkili katılımı sağlanmalı
154 STK: Öcalan'ın çözüme etkili katılımı sağlanmalı
154 STK: Öcalan'ın çözüme etkili katılımı sağlanmalı
Amed'de 154 sivil toplum kuruluşu (STK), Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın, çözüme direkt ve etkili katılımının sağlanması için fiziki koşullarının iyileştirilmesini istedi.
KESK Diyarbakır Şubeleri Platformu Dönem sözcüsü Medeni Alpkaya tarafından yapılan açıklama 154 STK'nin imzasını taşıyor.
"Demokratik Kurtuluş Deklarasyonu" başlıklı metnin imzacıları arasında, Barış Anneleri İnisiyatifi, 78'liler Derneği; Barış Meclisi, Fırat Dicle Diyalog Grubu, Dev Sağlık İş, DİSK Bölge Temsilciliği, Kürt Yazarlar Derneği, MEYA DER, Pir Sultan Abdal Derneği, Tabipler Odası, Eğitim Sen, Gökkuşağı Kadın Derneği, Haber Sen, İHD, Kadın Akademisi, KESK Şubeler Platformu bulunuyor.
KCK'nin geri çekilme açıklaması ardından toplanan STK'lar, "Ortadoğu’da halkların lehine olmayan istenen düzenlemeler öngörülen zaman dilimlerinde gerçekleşmediği görüldü. Hegemonik güçlerin halkların lehine olmayan müdahalesi büyük oranda ilerleyemediğinden halkların özgür demokratik talebi olan demokratik kurtuluş projesi kabul görmüştür. Kuşku yok ki, bu döneme öncülük eden Sayın Öcalan oldu. Ortadoğu’da Newroz 2013 ile birlikte bütün dengelerin yeniden kurulmasına ve hayırlara vesile olduğu söylenebilir" dedi.
Açıklamada devamla şu ifadeler yer aldı: "Türkiye de yeni kurulan bu dengelerde yerini almak ve siyasetini değiştirmek zorunda kalmıştır. Türkiye’nin de en önemli toplumsal problemi olan Kürt sorunun çözümü temelinde, Sayın Öcalan ve Kandil ile direkt görüşmelerin başlaması kamuoyunun vicdanı olan sivil toplum kuruluşlarında olumlu büyük ilgi uyandırmıştır.
Meselenin çözümünde her zaman önerilerimiz arasında yer alan akil insanlar kurumu, hakikatleri gerçekleri araştırma ve yüzleşme ve çözüm komisyonların kurulması taleplerimiz arasında yer alması ve bu taleplerin pratikleşmesine dair adımların atılması görüşme ve müzakerelere olan güvenimizi artırmıştır.
Daha önce tıkanan, bir süre için kendini tekrar eden ve şiddetlenen savaş kendini demokratik siyasetin gelişmesine bıraktı. Gelişen olumlu adımlar karşısında savaştan nemalanan çevreler tarafından değişik biçimlerde provakatif saldırıların gelişmesine önayak olduğu bilinmektedir. Önlem alınmazsa bu sürecin de heba edilmesine neden olacaktır.
Çözüme direkt ve etkili katılımı sağlamak amacıyla Sayın Öcalan’ın sosyal ve siyasal yaşama katılımını sağlayacak fiziki koşulların sağlanmasının tam zamanı olduğuna inanmaktayız. Devlet ve hükümete düşen önemli görevlerden biri de provakatif çevrelerin etkisizleştirilmesini sağlamaktır. Yasama yürütme ve yargının yanında tartışmasız önemli bir yeri ve gücü olan basınında ezberini çözümden yana bozarak yeni bir dil geliştirmesi bu sürece katkı sunacağına inanmaktayız.
Türkiye Büyük Millet Meclisi çözüm süreçlerinin her halkasının meclis kararı ile yürütülmesini esas alması özümün kalıcılaşmasına, kökleşmesine hizmet edecektir. Aksi takdirde suya yazılmış notlardan öteye bir şey ifade etmeyecektir. Bu da bilinen çevreleri çözümsüzlükte cesaretlerini artıracağı bilinmelidir.
Devletin demokrasiye duyarlı hale gelmesinin temel göstergelerinden biri de toplumsal sözleşme olan anayasa olmaktadır. Devletin dönüşümü kuşkusuz sadece Anayasa olgusu üzerinden görülemez. Yasalar, yargı mekanizması ve uygulamalar demokratik çerçevede değişmelidir. En önemli değişimlerden biri de kurgulanan güvenlik eksenli zihniyetlerdir. Bu noktada köklü bir değişim şarttır ve bunun için demokratik mücadele her zaman gündemdedir. Yeni Anayasanın demokrasinin temel ilkelerini ölçütlerini taşıması ve Kürt sorunun çözümü esaslarını barındırması çok önemlidir. Anayasanın toplumun tüm farklılıklarını güvence altına alması demokrasinin evrensel ilkelerini ölçütlerini barındırması beklentilerimiz ve taleplerimiz arasındadır."