’12 Eylül darbe rejimi AKP ile sürüyor’

12 Eylül darbesinin 38'inci yıldönümüne 78’liler Girişimi öncülüğünde Taksim Kazancı Yokuşu’nda bir araya gelen siyasi parti ve demokratik örgütleri, AKP Türkiye’sinde demokrasi adı altında darbe rejiminin yönetim biçiminde sürdüğünü vurguladı.

78’liler Girişimi öncülüğünde, 12 Eylül darbesi ''Darbeciliğe Karşı Demokrasi İçin Mücadele'' vurgusuyla protesto edildi.  1977’de kanlı 1 Mayıs‘ta onlarca insanın katledildiği Kazancı Yokuşu’nda gerçekleşen eyleme, HDP Milletvekilleri Ahmet Şık, Züleyha Gülüm, Ali Kenanoğlu yanı sıra çok sayıda demokratik kitle örgütü ve siyasi parti destek verdi. ''Darbeciliğe Karşı Demokrasi İçin Mücadele'' yazılı pankartın açıldığı ve “78’liler 40. yılında darbecilerle hesaplaş toplumsal barış”, “12 Eylül darbecileri unutmuyor unutturmayacağız” ile 12 Eylül’de işkenceye uğrayanlar, katledilenler, fişlenenler, idam edilenlerin fotoğrafının yer aldığı dövizin taşındığı eylem, devrim şehitleri için yapılan 1 dakikalık saygı duruşuyla başladı.

“12 Eylül unutma unutturma”, “Darbeciler yargılansın”, “Savaşa hayır barış hemen şimdi” sloganlarını atan kitle adına ilk konuşma 78’liler Girişimi Türkiye Sözcüsü Celalettin Can tarafından yapıldı. 12 Eylül döneminin bitmediğini vurgulayan Can, AKP iktidarının Türkiye’sinde demokrasi adı altında darbe rejiminin bir yönetim biçimi olarak devam ettiğini kaydetti. 12 Eylül’ün bu ülkede çıkarcı bir tip yarattığını hatırlatan Can, “bu tipleme toplumda içselleşti. 12 Eylül’le hesaplaşılmadığı için 15 Temmuz yaşandı. Türkiye hala demokrasiye dönemedi” dedi.

‘ÖZGÜRLÜKÇÜ DÜŞÜNCEYİ SİLMEYE ÇALIŞTILAR’

Celalettin Can’ın ardından ortak açıklamayı okuyan 78’liler Girişimi İstanbul Sözcüsü Yunus Bircan, AKP iktidarının da kendi sistemini kurduğu gibi, 12 Eylül darbecilerinin de ilk olarak Anayasal Parlamenter Düzeni ortadan kaldırdığına işaret etti. 12 Eylül darbesinin ağır bilançosuna değinen   Bircan, “Sayısız işkence, 50 idam, gözaltından kayıplar, yasaklanan ve yakılan milyonlarca kitap, dergi. 1970’li yılların özgürlükçü, eşitlikçi, hakkını ve hukukunu arayan toplumsal özgürlük ruhunu tasfiye etmeye yönelik ağır insan hakları ihlallerinin mimarı 12 Eylül darbecileri, yaşadığımız coğrafyanın vicdanı olan solu ve özgürlükçü düşünceyi ülkenin gündeminden silmeye çalıştılar” diye hatırlattı.

‘DARBE İLE SİYASAL İSLAM’IN ÖNÜ AÇILDI’

Bugün iktidarda olan siyasal İslam’ın önünün 1980'lerin başında açıldığına dikkat çeken Bircan, “12 Eylül cuntası, Türk-İslam Sentezi ismi verilen ve özünde milliyetçi ve İslamcı bir dokuya sahip ideolojiyi bütün topluma dayattı. Artık rejim, cumhuriyetçi, laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti değildi. Türkçü ve İslamcıydı” dedi.

‘ARTIK YETER’

12 Eylül darbecilerinin temel amacının tekçi rejimini yenilemek ve kurumsallaştırmak olduğuna vurgulayan Bircan, “38 yıldır Darbe rejimi ve devamla tekçi rejim, halklarımızı ağır insan haklarıyla baskı altına almakta, yaşamın tüm alanlarındaki düzenlemelerle, sindirme, yok etme politikası izlemektedir. Artık yeter. İnsanlarımızın yıllar ve yıllardır baskı altında kararan yüzleri aydınlansın. Vicdanları uyansın” dedi.

Ortak açıklama imzacıları: HDP, EHP Demokratik Alevi Dernekleri Genel Merkezi, Karşı Sanat Çalışmaları, Kürecikliler Dayanışma ve Kültür Derneği, İşçilerin Sesi Gazetesi, Sosyalist Meclisler Federasyonu, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi.