10 bin tutsak açlık grevine giriyor

10 bin tutsak açlık grevine giriyor

Türk cezaevlerinde yüzlerce siyasi tutsaðın açlık grevi 54. gününde devam ederken, PKK ve PAJK’lı tutsaklar adına yapılan açıklamada 5 Kasım’dan itibaren 10 bin tutsaðın greve katılacaðı bildirildi.

Cezaevlerindeki tüm PKK ve PAJK’lı tutsaklar adına açıklama yapan Deniz Kaya, 12 Eylül’de başlayan süresiz-dönüşümsüz açlık grevinin amacının “kimseye diz çöktürmek” olmadıðını belirterek, “Kimseye şantaj yapmıyor, bizlere karşı uygulanan hiçbir şantajı da kabul etmiyoruz” dedi. Tutsaklar, taleplerinin “ana sütü kadar helal olan en temel insani, sosyal ve siyasal haklar” olduðunu kaydetti. Açıklamada açlık grevi eyleminin 5 Kasım’dan itibaren bir üst aşamaya çıkarılacaðı, hasta, yaşlı ve çocuklar dışında tüm tutsakların greve katılacaðı bildirildi.

ANF’ye ulaşan tutsakların açıklaması şöyle: “Halkımızın ve Türkiyeli devrimci demokrat çevrelerin, halkımızın dostlarının, Kürdistan ve Türkiye metropollerinde gerçekleştirdiði serhıldanları büyük bir coşkuyla selamlıyoruz.

Halkımız bu görkemli direnişler ile önderliðine, özgürlüðüne, evlatlarına, ülkesine ve deðerlerine sahip çıktıðını, çıkacaðını dost düşman herkese göstermiş ve büyük bir kararlılıkla ilan etmiştir.

Ulusal birlik ruhu ile ayaða kalkan halkımız ve, halklarımızın özgürce bir arada yaşaması, özgür geleceðin inşası şiarıyla serhıldan da yer alan halkımızın dostları-devrimci demokratik çevreler, AKP devletine hiç unutmayacaðı tarihi bir ders vermiş ve özgürlük perspektifinden geri adım atmayacaklarını göstermişlerdir.

Tüm Kürdistan halkına ve devrimci demokratik kamuoyuna çaðrımızdır:

Serhıldana kalkan halklarımızın karşısında hiçbir güç dayanamaz. Halkımızdan ve dostlarımızdan isteðimiz, beklentimiz, bu serhıldanın bir-birkaç günle sınırlı tutulmaması, özgürlüklerimizi kazanana kadar yürütülmesidir. Herkes bilmelidir ki, özgürlüðün şafak vaktindeyiz ve özgürlüðümüzü elde edinceye kadar bu zalim rejime karşı mücadelemizi kesintisiz serhıldanlarla sürdürmeliyiz. Bu nedenle sonuç alıncaya kadar, durmadan-dinlenmeden her yeri serhıldan alanına çevirmek boynumuzun borcudur.

Duyarlı kamuoyuna; tüm demokratik ve insan hakları çevrelerine:

Amacımız kimseye diz çöktürmek deðildir. Kimseye şantaj yapmıyor, bizlere karşı uygulanan hiçbir şantajı da kabul etmiyoruz.

Bizler; özgürlük tutsakları olarak, bu eylemimizle, ana sütü kadar helal olan en temel insani, sosyal ve siyasal haklarımızı kamuoyuna ve tüm dünyaya duyurmak istiyoruz.

Zulümle abad olunmaz, diyoruz; halkımıza uygulanan zulme son verilsin, diyoruz; zulümle abad olanın sonu berbat olur, diyoruz.

Erdoðan ve tayfaları bilmelidir ki, bu zulüm düzeni, bu bezirgan saltanatı, bu zalim rejim ve onu yürütenlerde abad olamayacak, sonları berbat olacaktır.

Cevap istiyoruz:

Tüm dünyaya sormak istiyoruz: Kim ana dilimizde eðitim ve savunma hakkımıza yok diyebilir, yok sayabilir? Kim bir halkın önderine uygulanan tecrit ve işkenceyi normal görebilir, görmezden gelebilir? Kim barışın ve halklarımızın bir arada yaşamasının tek anahtarı ve güvencesi olan önderliðimizle müzakerelere karşı çıkabilir? Kendine insanım diyen herkesten bu sorularımızın cevabını istiyoruz.!

Bizi halk olarak yok sayan, görmezden gelen, özgürlüðümüzü tanımayan bu sisteme artık yeter, êdi bese! diyoruz.

Kürt sorunun barış içinde ve demokratik yöntemlerle çözümü için, halklarımızın bir arada kardeşçe yaşaması için, özgürlüðümüz ve onurumuz için, bedenlerimizi ölüme yatırıyoruz.

Bilinmelidir ki, bu eylemimiz, aynı zamanda vicdanlara bir çaðrı, zulüm altında inleyen bir halkın çıðlıðı ve halkımıza, halkımız şahsında tüm insanlıða yapılan hakarete bir dur demektir.

Ýleri sürdüðümüz taleplerin muhatabı AKP hükümetidir. Sonuç alıncaya kadar eylemimiz devam edecek ve her gün yeni katılımlar olacaktır.

Tüm halkımıza ve kamuoyuna ilan ediyoruz:

12 Eylülde başlattıðımız süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemimiz bu gün 54. güne girmiş bulunmaktadır.

Bu gün itibarıyla eylemimizi bir üst aşamaya çıkarıyoruz. 5 Kasım tarihinden itibaren,

Eylemimize 10 bin kişiyle devam edeceðiz.

5 Kasım 2012 pazartesi gününden itibaren, Kürdistan ve Türkiye deki tüm cezaevlerinde; hasta, yaşlı ve çocuklar dışında kalan tüm tutsak arkadaşlarımız, süresiz dönüşümsüz açlık grevine dahil olacaklardır.

AKP hükümeti, başbakan Erdoðan ve tüm kesimleri uyarıyoruz:

Eylemimize ciddi yaklaşmayan, karalamak ve etkisini kırmak için her yola başvuran, gerçekleri ters-yüz ederek saptırmaya çalışan sorumlu tüm çevreleri ciddi olmaya davet ediyoruz.

Taleplerimizin karşılanmaması durumunda, yaşanacak olumsuzlukların sorumluluðu ve vebali AKP hükümeti ve başbakan Erdoðan da olacaktır.

Bizler, halklarımızın birlikte yaşama iradesini ve toplumsal barışımızı tehlikeye sokacak bir sonucun önüne hep birlikte geçelim diyoruz. Bilinmelidir ki, bununda yolu, taleplerimizi yok saymak, eylemimizi karalamak, tüm dünyanın gözleri önünde, televizyon ekranları ve Avrupa’larda yalan konuşmak deðil, aksine taleplerimize olumlu karşılık vermekten geçiyor.

Deðerli Kürdistan halkı ve ailelerimiz:

Halkımızın serhıldanı ile buluşan açlık grevi eylemimiz, ulusal birliðe ve iradeye dönüşerek, tarihi bir rol oynayacak ve tarihsel sonuçlar yaratacaktır. Bizlerin buna inancı tamdır ve tüm halkımızın-dostlarımızın da buna inanmasını istiyor, bekliyoruz.

Kardeş Türk halkına, Türkiye de yaşayan tüm halklara, duyarlı tüm çevrelere eylemimize güç katmaya, ve ayaða kalkan halkımıza el vermeye, destek olmaya çaðırıyoruz.

Kazanan halklarımız olacak, kazanan özgürlük olacak, kazanan barış olacak, kazanan halklarımızın geleceði ve demokrasisi olacak; kaybeden komplocular ve özgürlük düşmanları olacaktır.”