2014 yılında AKP iktidarının desteğiyle kurulan ve boks kulübü adı altında örgütlenen çetenin yöneticilerinin geçtiğimiz Mart ayından itibaren Stuttgart’taki Eyalet Mahkemesi’nde yargılanmaları sürüyor. Erdoğan rejiminin muhaliflerine yönelik suikast hazırlığı yaptıklarının tespit edilmesine rağmen çetenin liderlerine şantaj, yaralama ve “seks işçiliği”ne zorlama gibi adil suçlardan hapis cezası istendiği ortaya çıktı.

Haber sitesi “Stuttgarter Nachrichten”in haberine göre davaya bakan hakimler, yargılanan 8 çete üyesine ilişkin istenen hapis cezalarına son şeklini vermeye hazırlanıyor. Buna göre Ludwigsburg’da 2016 yılında Kürtlere yönelik gerçekleşen saldırı da dahil çeteye yönelik hiçbir siyasi suçtan hapis cezası talep edilmedi.

En fazla hapis cezası istenen isim, çetenin Stuttgart sorumlusu Levent Uzundal. 7 yıl, 10 ay hapis cezası istenen Uzundal hakkında yöneltilen suçlamalardan birisi kız arkadaşını zorla seks işçiliğine zorlamak oldu. Çetenin yöneticisi Selçuk Şahin için 3 ile 4 arasında değişen hapis cezası talep edildi.

DAVANIN BAŞ İSMİ TÜRKİYE’YE KAÇTI

Kendisini "Osmanen Germania Dünya Lideri” olarak ilan eden ve Erdoğan’ın sarayından ağırlandığı fotoğraflarıyla ortaya çıkan çetenin yöneticilerinden Mehmet Bağcı için istenen hapis cezasının 1 yıl 6 ayı geçmeyeceği belirtiliyor.

Davanın ana ismi Mustafa Kılınç ise Türkiye’ye kaçtığı için hakkında hiçbir karar çıkmayacak. İzmir’de yaşadığı tespit edilen Kılınç’ın Alman konsolosluğu üzerinden ifade verme girişiminin sonuçsuz kaldığı öğrenildi. Zaten Stuttgart’ta yargılanan çete üyeleri savcılığın kendilerine yönelttiği suçlamaları Kılınç’ın üzerine atmışlardı.

Eyalet Mahkemesi yargıçlarının davaya ilişkin kararını 25 Ekim’de açıklamaları bekleniyor.

DİREKTİFLERİ ERDOĞAN’DAN ALIYORLARDI

Geçtiğimiz Aralık ayında basına yansıyan ses kayıtlarına göre Erdoğan'ın yakın isimlerinden olan AKP'li vekil Metin Külünk'ün "Osmanen Germania"nın silah alınması için çetenin lider isimlerine birçok kez para akışında bulundu. Çetenin bu paralarla Kürtlere karşı kullanılmak üzere birçok kez tabanca ve otomatik silah aldığı tespit edilirken, çetenin liderlerinden Mehmet Bağcı ve Selçuk Şahin bu bağlantılar yüzünden geçtiğimiz yıl gözaltına alınmıştı.

Erdoğan rejiminin Almanya’daki suç şebekesi konumunda olan "Osmanen Germania" (Almanyalı Osmanlılar) çetesi 10 Temmuz 2018 günü İçişleri Bakanı Horst Seehofer’in açıklamasıyla yasaklanmıştı. Birçok eyalette örgütlü olmasına rağmen sadece 4 eyalette polisin operasyonlar yaptığı çetenin faaliyetleri ise başka isimlerle birçok kentte devam ediyor.

Erdoğan’ın sarayında ağırladığı ve bizzat görevlendirdiği Bağcı’nın Alman mahkemeleri tarafından 1 yıl 6 ay gibi en düşük hapis cezasına çarpıtılması, cezaevinde yattığı süre hesaplanarak da serbest bırakılması ise şaşırtıcı olmayacak. Çünkü Alman mahkemeleri son iki yılda Erdoğan iktidarıyla bağlantılı açılan bütün soruşturmaları teker teker kapatıyor.

Son olarak geçtiğimiz yılın Aralık ayında Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB)'in Erdoğan rejiminin bir istihbarat kurumu gibi çalıştığı birçok kez belgeleriyle ispatlanmasına rağmen DİTİB’e yönelik açılan soruşturma kapatılmıştı. Bir yıl süren soruşturmada hiç yol kat etmeyen federal savcılık 19 DİTİB görevlisi hakkında MİT için çalıştıkları için soruşturma açmıştı.

Yine Erdoğan rejimiyle aranın bozuk olduğu dönemde MİT ajanları hakkında açılan soruşturmalar da peş peşe kanmıştı. Kürt siyasetçilere suikastlar için görevlendirilen MİT ajanı Mehmet Fatih Sayan'ın serbest bırakılırken, MİT ile çalıştığını ses kayıtlarında itiraf eden Mustafa Karataş'a Hamburg savcılığı soruşturma açma gereği bile duymamıştı.