10 yıl boyunca sadece Bavyera’da örgütlü olan Hristiyan Sosyal Birlik (CSU)’yu yöneten ve geçtiğimiz Ocak ayında bu partinin genel başkanlık görevini bırakmasına rağmen Horst Seehofer hala ülkenin İçişleri Bakanı. 14 Mart 2018’de iş başı yapan ve dördüncü Angela Merkel hükümeti olarak bilinen Hıristiyan demokratlar/ sosyal demokratlar arasında kurulan koalisyon hükümeti için Seehofer, Bavyera’dan Berlin’e gelmişti.

Geçtiğimiz yıl Merkel hükümeti için Münih’ten başkent Berlin’e gelir gelmez “Bütün Almanya’yı Bavyera gibi güvenli yapacağım” diyen Seehofer’in bir yıllık İçişleri Bakanlığı’ndaki karnesi hem Almanya’nın demokratik değerleri, hem de göçmenler açısından hiç de iç açıcı değildi. Seehofer, Merkel’in kabinesindeki 15 bakan içerisinde seçmenlerden de en çok zayıf notu alan bakanlar arasına girdi.

AfD’LİLERİN YÜZDE 43’Ü ONDAN MEMNUN

Pazar günleri yayınlanan “Bild am Sonntag” gazetesinin dördüncü Merkel hükümetinin birinci yılı nedeniyle yaptığı kamuoyu araştırmasına katılanların sadece yüzde 28’i Seehofer’e “iyi not” verdi. Almanların yüzde 58’nin “işini kötü yaptı” dediği Seehofer’den en çok aşırı sağcı parti Almanya İçin Alternatif (AfD) seçmenin memnun kaldığı ortaya çıktı.

AfD’li seçmenlerin yüzde 43 Seehofer için “Ondan memnunuz” dedi. Ayrıca Sosyal Demokratlar Partisi (SPD)’li seçmenlerin de yüzde 19’unun Seehofer’den memnun kalması dikkat çekti. Aynı ankette başbakan Merkel en çok beğeni toplayan yönetici oldu. Seçmenlerin yüzde 54’ünün “Merkel işini iyi yaptı” görüşünü dile getirdi.

GÜVENLİK BİRİMLERİNE 3 BİN YENİ KADRO VERDİ!

Bayern’de kabul edilen “polis devleti” yasalarını federal çapta uygulamak isteyen Seehofer bir yıl boyunca göçmen, mülteci yasalarında köklü değişikliklerin yapılması için Merkel karşıtı bir pozisyon aldı. Ülkedeki Nazi rejimi yanlısı ırkçı gruplar yerine sol ve sosyalist hareketlere karşı mücadeleyi kafasına koyan Seehofer, Almanya’nın yıllık alacağı mülteci sayısının belirlenmesini istedi.

Ülkeye kabul edilen mültecilerin ailelerinin getirilmesi önüne ciddi engel ve sınırlamaların getirilmesini savunan Seehofer, Nazi Almanya’sındaki toplama kamplarını çağrıştıran mülteciler için ‘transit merkezleri’ adı verilen kapalı kampların kurulmasında ısrarcı oldu. Mülteci siyasetinde Merkel yaşadığı kriz yüzünden geçtiğimiz yaz görevinden istifa etmekle tehdit eden Seehofer, güvenlik birimlerine özel bir önem verdi.

Bakanlığına bağlı güvenlik birimlerine 3 bin yeni kadro açan Seehofer, Chemnitz kentinde bir Alman'ın öldürülmesiyle başlayan ırkçı gösterilerde Neonazilere arka çıkan Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı Hans-Georg Maaßen’e de sahip çıkmıştı. Ancak Seehofer’in gücü Maaßen’in koltuğunda kalmasına yetememişti.

KÜRTLERE KARŞI YENİ YASAKLAR ÇIKARDI

Seehofer’in talimatıyla 13 Şubat 2019 günü Kürtlerin ülkedeki iki önemli kurumu olan Mezopotamya Yayınevi ve Mir Müzik yasaklanmıştı. Son olarak Seehofer’e bağlı çalışan ülkenin iç istihbarat kurumu Anayasayı Koruma Teşkilatı tarihinde pek görülmemiş bir şekilde PKK’ye ilişkin 41 sayfadan oluşan özel bir bülten çıkarmıştı.