Helsinki'de dilencilikten üretim sürecine geçen Romanlar

Diakoni adlı yardım kuruluşunun Finlandiya'nın başkenti Helsinki'de gerçekleştirdiği proje sayesinde Romanlar, dilenmekten kurtulup üretim süreçlerinde yer alıyor.

10 yıl önce büyük bir çoğunluğu Bulgaristan ve Romanya'dan gelen Romanların Helsinki sokaklarında dilenmeye başlamaları üzerine medya ve kamuoyunda başlayan sorunun çözümüne ilişkin tartışmalar da durulmuşa benziyor.

Doğu Avrupa ülkelerinden gelip Helsinki'de yaşamlarının sürdüren Romanların sayılarının bin civarında olduğu tahmin ediliyor.

Dilenmekten kurtulup kendi geçimini sağlayacak iş ve uğraş edilen Romanların sayısında belirgin bir artış olduğu gözleniyor. Bunun gerçekleşmesinde Diakoni adlı yardım kuruluşunun gerçekleştirdiği projenin önemli katkıları oldu.

ACİL YARDIMDAN UZUN VADELİ ÇÖZÜME

Bu yıl, Diakoni'nin Romanlara destek olmak amacıyla kurduğu Hirundo adlı örgütlenmenin kuruluşunun 10. yıldönümü kutlanıyor.

Finlandiya Haber Ajansı Yle'ye açıklamalarda bulunan Diakoni'nin Gelişim Şefi Anca Enache, 10 yıl önce Romanlara ulaşmak için çaba gösterdiklerini, günümüzde ise çalışmalarının karekter değiştirip acil yardım etmekten uzun vadeli çözümlerin bulunmasına evrildiğini söyledi.

Sığınmacı ve Romanlara verdiği destekle tanınan Sanatçı ve Gazeteci Barbara Salolainen de, Finlandiyalıların pek çoğunun Romanlara karşı ön yargılarının devam ettiğini söylemekle birlikte Finlandiya'nın attığı olumlu adımlardan memnuniyet duyduğunu belirterek şunları kaydetti.

”Kentler sorunun çözümü için Romanlara sağlık hizmetleri verme gibi olumlu adımlar attı. Ama aynı zamanda genel kamuoyundan kaygılıyım. Finlandiya'da Avrupa'nın diğer yerlerindeki sert iklimden etkileniyoruz. Bundan dolayı sorunları konuşmalıyız. Susmak tehlikeli.”

ROMANLAR İÇİN BAKIM MERKEZLERİ

Hirundo, Helsinki'nin değişik semtlerinde bakım merkezleri açtı. Buraya gelen Romanlar verilen dil kurslarına katılıp Fince öğrenebiliyor. Yemek yapma ve temizlik kurslarına katılabiliyor. Kendilerine sağlık konusunda da bilgiler veriliyor.

Hirundo, Romanların dilenmekten kurtulmalarını sağlamak için de kendilerini geçindirebilecekleri alternatif yöntemler geliştirdi.

Romanlardan bazıları Iso Numero adlı dergiyi satarak, bazıları da plastik şişeleri toplayarak geçimlerini sağlıyor. İşçi Bulma Kurumu benzeri bir oluşum da, Romanların iş bulmalarına yardımcı oluyor. İş gücü skıntısının olduğu işyerlerini tespit ediyor ve oraya çalışmak isteyen Romanları gönderiyor.

Salolainen, son bir kaç yıl içinde toplumda Romanlara karşı daha sağ duyulu bir yaklaşım olduğunu ve medyada kullanılan dilin daha olumlu olduğunu gözlemlediğini söyledi.

10 yıl önce 'dilenci fenomeni' ve 'sokakta dilenen Roman çocukları' gibi söylemlerde bulunan medyanın günümüzde daha akılcı bir dil kullandığına dikkat çekti.

ŞİMDİ ROMANLAR DEĞİL, SIĞINMACILAR MEDYANIN ODAĞINDA

Enache ise, 2015 yılında yaşanan sığınmacı akımından sonra Ortadoğu'dan sığınmacıların gelmesiyle birlikte dikkatlerin Romanlar üzerinden sığınmacılara kaydığı değerlendirmesini yaptı. ”Romanlar ya çok göze çarpıyor ya da görmezden geliniyor. Kaygı yaratan fenomenler her zaman medyada yer buluyor. Şimdi de sığınmacı sorunu medyanın odağında” dedi.

Salovainen, sığınmacılar ve Romanlar arasında bir bağlantı olduğuna ”Romanlar da bilindiği gibi kağıtsızlar kategorisinde. Onlarla kağıtsız sığınmacıların sorunları el ele gidiyor” ifadeleriyle dikkat çekti.

ROMANLAR EN FAZLA AYRIMCILIĞA UĞRAYAN HALK GRUBU

Yle'de yayımlanan makalede Finlandiya'da kısmen olumlu gelişmeler yaşanırken Avrupa'nın diğer ülkelerinde durumun hiç de iyi olmadığı ve Avrupa Birliği'nin yaptığı araştırmaların sonuçlarının Romanların en fazla ayrımcılığa uğrayan kesimi oluşturduğu ve onlara yönelik nefret suçlarının büyüyen bir sorun olduğunu belirtildikten sonra Romanların içinde bulundukları koşullar şu ifadelerle anlatılıyor.

”Romanlara yoksulluk ve eşitsizliğin damgasını vurduğu Romanya ve Bulgaristan'da hala kötü davranılıyor. Bu, pek çoğunun daha iyi bir yaşam umuduyla ülkelerini terk edip Avrupa'nın diğer ülkelerine geçmelerine neden oluyor.

Ama pek çok ülkede Doğu Avrupalı Romanlar iyi karşılanmıyor. Avrupa'nın bir çok ülkesinde barınma, sağlık ve temel haklardan yararlanma imkanları yok.”

GELDİKLERİ ÜLKELERDE SORUNLAR ÇÖZÜLMELİ

Diakoni'ye göre Romanların durumlarında gerçek anlamda bir düzelme olabilmesi için işbirliği, uzun vadeli önlemler ve siyasi istek olması gerekiyor. Ancak geldikleri ülkeler yerinde saydıkca ve işbirliği yapmakta isteksiz davrandıkça Romanların durumlarında ciddi bir iyileşme olmayacağına dikkat çekiliyor.

Romanya ve Bulgaristan'da eşitsizlik ve yoksulluk sürdüğü için Romanlar açısından gelişmelerin iyi olmadığını söyleyen  Enache, ”Burada önemli olan yoksulluk görüntüsünün sokaklardan kaybolması değil insanca yaşamaları için kendilerini geçindirebilecekleri uzun vadeli çözümler bulmaktır” dedi.