Cevad Zarif İsveç'te protestolarla karşılandı

Diplomatik temaslarda bulunmak için İskandinavya turuna çıkan İran Dışişleri Bakanı Cevat Zarif, İsveç'te protestolarla karşılandı.

İsveç Dışişleri Bakanlığı binasında bir araya gelen İsveç Dışişleri Bakanı Margot Wallström ve İran Dışişleri Bakanı Cevat Zarif'in gündeminde 2015 yılında İran ile 6 ülke arasında imzalanan nükleer enerji anlaşması ve iki ülke arasındaki ticari ilişkiler vardı.

Salı günü görüşmenin başladığı saatlerde parlamento binası önünde toplanan ve çoğunluğunu İranlıların oluşturduğu yüzlerce kişi, İran'da gerçekleşen insan hakları ihlalleri ve baskıları protesto için bir gösteri gerçekleştirdi.

İran rejimin kınayan slogan atarak dışişleri bakanlığı binasına yürüyen göstericilere polis cop, at ve köpeklerle müdahale edince arbede yaşandı.

Polis, Dışişleri bakanlığı binasına giden cadde ve sokaklara barikatlar kurdu. Araç ve yayaların girişini yasakladı.

Parlamento binası önündeki meydana çekilen göstericiler, İran'daki idamları ve hak ihlallerini kınayan pankartlar taşıdı. Eylemciler, “Kahrolsun Molla rejimi”, “İran'da idamlar durdurulsun”, “Siyasi tutsaklara özgürlük”, “Terör merkezi İran elçiliği kapatılsın” gibi İran rejimini kınayan ve baskıların son bulmasını talep eden sloganlar attı.

İranlı örgüt ve dernekler tarafından örgütlenen gösteriye Sol Parti, Sosyal Demokrat İşçi Partisi üyesi bazı milletvekilleriyle ve bazı sendikaların yöneticileri de destek verdi.

KAKABAVEH İRAN'DAKİ İHLALLER İÇİN ÖNERGE VERDİ

İran rejimini protesto edenler arasında Sol Parti Milletvekili Amineh Kakabaveh de bulunuyordu. ANF'ye açıklamalarda bulunan Kakabaveh, İsveç'in İran rejiminin bir temsilcisini misafir etmesini uygun bulmadığını söyledi.

İdamların sürdüğü, politik tutsaklara işkence yapıldığı ve kadınların özgürlük taleplerinin şiddetle bastırıldığı koşullarda toplantının gündeminde iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin ağırlıkta olmasına tepki gösterdi.

“Dışişleri Bakanı Margot Wallström, tüm bu uygulamaları kınanmalı ve durdurulmasını talep etmeli” diyen Kakabaveh, daha sonra Wallström'ün cevaplaması istemiyle hazırladığı önergeyi parlamentoya teslim etti.

LİVH: ZARİF'İN KABULÜ BİR SKANDAL

Uluslararası Sol Forum Başkanı ve Stockholm Belediyesi eski Başkan Yardımcısı Ann Margareth-Livh, İsveç'in halkını baskı altına alan, kadın ve insan haklarını ihlal eden İran rejiminin bir temsilcisini kabul etmesini skandal olarak niteledi. Livh, İsveç Hükümeti'ni İran'da gerçekleşen hak ihlallerine karşı sessiz kalmakla eleştirdi.

KHOSRAWİ: YARSANLAR AĞIR BASKI ALTINDA

Yarsan Demokratik Örgütü Başkanı Ali Khosrawi, Cevat Zarif'in İran'daki rejim “kriminal geçmişi olan eli kanlı bir temsilcisi olduğunu” söyledikten sonra İsveç'in Zarif'le görüşmesine şu ifadelerle tepki gösterdi:

“İran'da Yarsanlar ağır baskı altında ve ayrımcılığa uğruyor. İdamlar ve cezaevinde işkenceler sürüyor. Biz burada sadece Zarif'i değil onu kabul eden İsveç Hükümeti'ni kınıyoruz. İsveç İran'da yaşayan 80 milyon halkı değil kendi çıkarlarını düşünüyor. İran halkı ve azınlıkların durumu İsveç'in umurunda değil.”

WAGNER: SESSİZ DİPLOMASİ KABUL EDİLEMEZ

İran rejimini ve İsveç Hükümeti'ni kınamak için gösteriye katıldığını söyleyen İsveçli Harald Wagner, “İran'da siyasi tutsaklara işkence yapılıyor. Ama bizim hükümet bunu gündeme getirmiyor. Bu, tüm İsveç için de utanç verici” dedi.

İsveç Dışişleri Bakanı Margot Wallström'ün Zarif'le görüşme yapmasına karşı olmadığını belirten Wagner, ”Ülkeler arasında ilişkiler sürmeli. Ancak Wallström Zarif'ten tüm siyasi tutsakların serbest bırakılmasını talep etmeli. İsveç'in uyguladığı sessiz diplomasi kabul edilemez ve bir işe yaramıyor” şeklinde konuştu.

RAHMANİ: İSVEÇ İÇİN TEKELLERİN ÇIKARLARI ÖNEMLİ

İran PEN Kulübü ve İran Yazarlar Birliği eski Başkanı Yazar Bahram Rahmani, İsveç'in uzun yıllardan beri İran rejimiyle yakın ilişkileri olduğunu ve ilişkilerin büyük tekellerinin çıkarları gözetilerek sürdürüldüğünü belirterek şunları kaydetti:

“Olof Palme, 1980'li yıllardaki Irak ve İran arasındaki savaş sırasında arabuluculuk yapmak için bu ülkeleri ziyaret etti. Ama her iki ülkeye de silah sattı. İsveç bu politikası günümüzde de sürdürüyor. İran zengin bir ülke. Petrol ve doğal kaynakları var. Hiç bir Avrupa ülkesinin İsveç kadar İran'da yatırımı yok. Bundan dolayı İran hükümetinin kendi halkına terör uygulaması, işkence ve idamları sürdürmesi İsveç'i ilgilendirmiyor.”

İsveç Hükümeti'nde kabine içinde yer alan Ardalan Shekarabi'nin siyasi bir ilticacının çocuğu olduğunu hatırlatan Rahmani, “Onlara burada kalmaları ve oturum almaları için biz devrimciler yardım ettik. Ama şimdi Zarif'le el sıkışıyor ve işbirliği yapıyor. Geçmişte olanları unuttu” dedi.

Shekarabi, gösteri yapma izni almalarına rağmen İsveç polisinin göstericilere cop, at ve köpeklerle saldırmasına tepki gösterdi.

ALİSHAHİ: ZARİF KATİL BİR REJİMİN TEMSİLCİSİ

İran İşçi Komünist Partisi Temsilcisi Andisheh Alishahi, 40 yıldan beri İran halklarının İslam rejiminin baskı ve saldırıları altında yaşamaya çalıştığına dikkat çekti. Alishahi, “İşkence, tecavüz ve idamlar devam ediyor. LGBTİ bireylere, işçi, öğrenci, kadın, gazeteci ve yazarlara baskılar sürüyor. Aylarca maaş alamayan işçiler haklarını istediklerinde saldırıya uğruyor. İsveç bunları görmek ve gündeme getirmek istemiyor” diyerek İsveç'in hak ihlallerine suskun kalmasına tepki gösterdi.

Temayüllerin tersine iki ülke dışişleri bakanları ortak basın toplantısı yapmadı. Gazetelere açıklamalarda bulunan İsveç Dışişleri Bakanı Margot Wallström, Zarif ile yaptığı görüşmede sendika liderleri, gazeteciler, kadın hakları savunucuları ve eşcinsellere yapılan baskıları, casuslukla suçlanarak ölüm cezasına çarptırılan İsveç vatandaşı Araştırmacı Ahmed Reza Calali'nin durumunu gündeme getirdiğini söyledi.

Zarif, İsveç'teki temaslarını tamamladıktan sonra Perşembe günü Norveç'in başkenti Oslo'ya gidecek.