AB’den Türkiye raporu: Her şey geriye gidiyor

Avrupa Komisyonu Türkiye ilerleme raporunu açıkladı. Genişlemeden Sorumlu Komiser Johannes Hahn, Türkiye ile hiçbir faslın açılmasını öngörmediklerini belirtti.

Genişlemeden Sorumlu Komiser Johannes Hahn, Türkiye dahil yedi ülkeyi kapsayan genişleme raporunu sundu.

Rapor, Avrupa Parlamentosu Dış İşleri Komitesi’nde sunuldu. Türkiye’de insan hakları ve demokrasi alanında önceki yıllara göre ciddi gerilemelerin yaşandığına vurgu yapılan raporda, ilk kez ekonomi ve serbest piyasa konusunda da endişeler öne çıktı.

Hahn, insan hakları ihlallerinin derinleştiği tespitini yaparken, ekonomi dahil bir çok alanda “geriye gidildiğini” belirtti.

Raporda Türk hükümetinin attığı adımların piyasaların işleyişinde olumsuz etki yarattığı ifade edilerek, Türk ekonomisinin ciddi şekilde hatalı yolda ilerlemeye devam ettiği tespit edildi.

Devlet yardımının şeffaflığı konusunda bir ilerleme olmadığına da işaret edilen raporda, ülkedeki kilit önemde olan ekonomik kuruluşların bağımsızlığıyla ilgili endişelerin arttığına vurgu yapıldı.

Genişlemeden Sorumlu Komiser Hahn, “Türkiye AB'den uzaklaşmaya devam ediyor" vurgusunda bulundu.

Raporda ayrıca Türkiye’de ifade özgürlüğü, gösteri, diğer haklar konusunda da ciddi bir kötüleşme olduğunun altı çizildi. Raporda, hakimlere, savcılara siyasi baskının yargı bağımsızlığına olumsuz etkisi olduğu belirtildi.

Hahn, Ankara ile yapılan mülteci anlaşması konusundaki memnuniyetini de ifade ederken, ortak çıkarlar doğrultusunda işbirliğini devam ettiğini belirtti.

Raporda 31 mart yerel seçimlerine de değinildi. Kürt kentlerinde dört belediyede, HDP’nin kazanmasına rağmen başkanlıklarının onaylanmadığına dikkat çekilen raporda, İstanbul büyükşehir belediye seçimlerinin de yenilendiği hatırlatıldı. Raporda, bu iki olayın da Türkiye’deki seçim sürecinin siyasi baskılardan bağımsız olmadığı yönündeki kaygıları arttırdığı ifade edildi.

Yapılan bu sunumun ardından aralarında AP Türkiye Raportörü Kata Piri ve Portekizli vekil Ana Gomes’in de bulunduğu toplam 3 Parlamenter, cezaevlerindeki duruma dikkat çekti. Parlamenterler, cezaevlerinde hücrede tutulan kadın hekimler ve Ankara’da kötü muameleye maruz kalan diplomatlar konusunda susmamak gerektiğini kaydetti.

Kati Piri, Twitter üzerinde yaptığı açıklamada cezaevlerindeki işkence iddiaları, barış sürecinin yeniden başlatılmasının gerekliliği, Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş gibi siyasi tutsaklar ve Türkiye toplumu ile dayanışma örneği gösterilmesi konularına da dikkat çektiğini belirtti.