Önder Apo: Süreci sonuna kadar götürmekte kararlıyım

DEM Parti Milletvekili Ömer Öcalan, İmralı’da mart sonunda gerçekleşen bayram görüşmesinde Önder Apo’nun “Bu süreci yürütmekte ve bu süreci sonuca götürmekte kararlıyım. Umudum da vardır ve bunun için çalışıyorum” dediğini aktardı.

ÖNDER APO İLE GÖRÜŞME

DEM Parti Riha Milletvekili Ömer Öcalan, bayram vesilesiyle amcası Abdullah Öcalan’la yaptığı görüşmeye dair Mezopotamya Ajansı’na bir mülakat verdi. Görüşme 31 Mart günü Ramazan Bayramı vesilesiyle gerçekleşmişti. 

Önder Apo’nun son çekilen fotoğraftaki halinden çok daha dinç olduğuna vurgu yapan Ömer Öcalan, “Fotoğraf iyi çekilmemiş. Fotoğraftaki kendisidir ama canlı halinin o fotoğraftan daha dinç, daha iyi olduğunu tüm kamuoyu ile paylaşmak isteriz” dedi. 

DÖRT YILDIR YARIM GÖZÜKEN BİR EKRAN

İmralı’daki diğer tutsakların durumuna ve cezaevi koşullarına dikkat çeken Ömer Öcalan, “İmralı’da televizyon değiştirme durumu sınırlıdır. Başkan ile birlikte tutulan bir arkadaşın televizyonun ekranı 4 yıldır bozuk. Bu arkadaş yaptığı aile görüşmesinde bunu akrabasına aktarıyor. 4 yıldır gündemi yarım gözüken bir televizyon ile takip ettiğini söylüyor. 10 yıllık bir televizyon ve değişmesi gerekiyor. Bu bize tecridin ne kadar derin olduğunu gösteriyor.” ifadelerini kullandı. 

“Başkan bir siyasi lider, Kürdistan siyasetine etki ediyor. Kürtler açısından da, tüm kesimler tarafından da muhataplığı kabul görüyor” diyen Ömer Öcalan, Önder Apo’nun görüşmede köyünü, akrabalarını, arkadaşlarını ve halkı sorduğunu belirterek, tüm bunlardan bahsederken de örgütlenmeye dikkat çektiğini söyledi.

SOSYALİSTLİK TOPLUMCULUKTUR

Ömer Öcalan, Önder Apo’nun, “Ben namaz kılarken benim bir namaz grubum vardı. Okula giderken benim arkadaş grubum vardı. Gittiğim her yerde örgütleniyordum, örgütlüyordum. Hala da böyleyim” dediğini ifade etti.

Ömer Öcalan şunları ekledi: “Bu konuda parti, siyaset ile ilgili kimi eleştirileri vardı. ‘Sosyalistlik nedir? Toplumsallık, toplumculuk demektir. Halkın içinde halk ile birlikte çalışmak, yürümek demektir. Her yerde örgütlenmeniz lazım. Her yerde çalışma yapmanız gerek, halkın içinde yer almalısınız’ dedi.”  

Görüşmede en çok neleri üzerinde durulduğuna dair Ömer Öcalan şunları söyledi: “Görüşmenin ilk 40 dakikasında Suriye, Rojava, Federe Kürdistan Bölgesi, İran, Rojhilat ile ilgili yoğun değerlendirmeleri oldu. DEM Parti ile ilgili değerlendirmeleri oldu. İstanbul ile ilgili değerlendirmeleri oldu.” 

ROJHILAT’TAKİ PROVOKASYON: ‘AZERİLER BİZİM DOSTUMUZDUR’

Ömer Öcalan, 27 Şubat çağrısı konusunda ise şunları aktardı:

“27 Şubat çağrısı ile ilgili bize aktarımlarda bulundu. Bende çağrının yapıldığı salondaydım. Ulusal ve uluslararası basının yoğun ilgisini aktardım. “Ne kadar ilgi vardı?” diye sordu. Ben 300 civarında ulusal ve uluslararası basının çağrıyı takip ettiğini, yoğun bir ilginin olduğunu aktardım. 27 Şubat ve sonrasında halkta duygusal bir durum oluştuğunu, partimizin Kürdistan’ın hemen hemen bütün il ve ilçelerinde ve Türkiye’nin metropollerinde 101 merkezde toplantılar yaptığını anlattım. Bu çağrının Newroz ile güçlü bir şekilde sahiplenildiğini aktardık. Rojava ve Rojhilat’taki Newrozları sordu. Rojava’da Newrozların iyi geçtiğini anlattık. Rojhilat’ta ise Urmiye’de rekor katılım olmasının yanı sıra Azeriler üzerinden provokasyon çıkarılmaya çalışıldığını söyledik. Başkan araya girdi ve “Azeriler bizim dostlarımızdır. İlişkilerimiz o dönemlerden beri vardı. Azeriler düşünce ve fikriyatımıza yakın insanlardır” dedi. Zaten çok gerilim alanına yer bırakılmadığını söyledik. 29 Mart’taki Frankfurt Newrozunun final olduğunu ve çok görkemli geçtiğini söyledik. Başkan "Evet bizim çağrımız halkımız tarafından sahiplenildi. Bu konuda da Newroz’a katılan ve sahiplenen herkese selamlarımı iletiyorum. Newroz ve Ramazan bayramlarını kutluyorum" dedi. Biz BM, Almanya, Amerika, Rusya ve Çin’in Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’na olumlu anlamda yanıt verdiğini, olumlu karşıladıklarını aktardık. Kendisi bu konuda da değerlendirmelerde bulundu.” 

NUSAYRİ ALEVİLERİN HAKKI KORUNMALI

Ömer Öcalan, Önder Apo’nun Suriye ve Rojava’ya ilişkin görüşleri konusunda ise şunları ifade etti:

“Bazı aktarımlarda bulunduk. Kendisi Rojava’ya hakim. Nusayri Alevilerin katledilmesine büyük bir öfke duyduğunu söyledi. "Bunu kabul etmiyoruz, böyle bir şey olamaz, Alevilere dönük katliamı doğru bulmuyoruz. Kaç kişi katledildi?" diye sordu. 2 binden fazla insanın katledildiğini söyledim. “Çoluk, çocuk, kadın… Önüne gelene kıyım yapıyorlar. Bu IŞİD’vari bir yöntemdir. Bunu kabul etmiyoruz. Nusayri Alevilerin hakkı, hukuku korunmalıdır. Dürzilerin hakkı ve hukuku korunmalıdır. Kürtlerin oluşturduğu sistemlere benzer sistemler oluşturabilirler. Birbirleri ile bağlantı kurabilirler ve bu IŞİD’vari yöntemleri kabul etmemeleri gerekiyor” yönünde değerlendirmeleri oldu. Şuan Suriye’deki merkezi yönetimi eleştirdiğini de belirtebilirim.  

‘UMUDUMU KORUYORUM, SÜRECİ SONUNA KADAR GÖTÜRECEĞİM’

Ömer Öcalan, iktidarın sürece konusunda adım atmayan tutumuna ilişkin yapılan değerlendirmeleri şöyle aktardı:

“Bazı durumların konuşulduğunu buradan belirtebilirim. Görüşmemizin odak noktası bu oldu. PKK’nin durumunu, PKK’nin gerçekleştireceği kongreyi, yol yönteme dönük bazı konular değerlendirildi. Güvenlik konusu ile ilgili şunu belirtebilirim; güvenlik konusunda herkesin kendi güvenliğini alması gerektiğini belirtti. Lakin birçok eleştirisi olmasına rağmen, koşulların çok ileriye gitmemesine rağmen, Sayın Öcalan en sonunda “Ben umudumu koruyorum, bu süreci de sonuna kadar götüreceğim” diyerek kararlılığını belirtti. Bazı ihtiyaç ve taleplerin karşılanmadığını biz görebildik. Sayın Öcalan bu süreci yönetmekte kararlı olduğunu, umutlu olduğunu, sonuca götürmek için elinden geleni yapacağını belirti. Sayın Öcalan’a “Halkın size inancı tam, sizin ortaya koyduğunuz çağrının arkasındadır, sizin düşüncelerinize, size inanıyorlar. Ama 2015 çözüm süreci sonunda, 2019 ve 1993 yıllarında yaşananlardan kaynaklı kuşku ve şüpheleri var" diye aktardık. Başkan “Halk haklıdır, doğru noktadadır, doğru düşünüyor. Ama ben bu süreci yürütmekte ve bu süreci sonuca götürmekte kararlıyım. Umudum da vardır ve bunun için çalışıyorum” dedi.” 

KONUŞMAKTAN ÇOK ÇALIŞMAK LAZIM

Önder Apo’nun DEM Parti ile ilgili öneri ve eleştirilerinin olduğunu söyleyen Ömer Öcalan, şöyle devam etti: “İlk yaptığım görüşmede de Türkiye siyasal sisteminin üç blok üzerinde oluştuğunu söylemişti. Birinin kendini siyasal İslam referansı ile örgütlediğini, bir diğerinin ise kendisini batı ve sosyal demokratlık ile ifade ettiğini, diğerinin ise bizim temsil ettiğimiz DEM Parti öncülüğündeki siyaset olduğunu dile getirmişti. Bu üç yapının birbirine denk olduğuna vurgu yaptı. DEM Parti’nin oy oranını sordu, bende yüzde 13’te görülmekte olduğunu söyledim. “Nasıl yüzde 13, bu oranın yüzde 20’ye çıkması lazım. Potansiyel yüzde 20’nin üstüdür. Çalışmak lazım. Çalışmıyorsunuz. Konuşmaktan ziyade çalışmak lazım. Halk içinde örgütlenmek lazımdır. Bu partinin potansiyeli var. Konuşmaktan ziyade ev ev, sokak sokak örgütlenmek lazım. Ben çocukluktan beri örgütleniyorum.”