İran’da saflar sıkılaşıyor: Galibaf adaylıktan çekildi!

Tahran’ın muhafazakar belediye başkanı Muhammed Bager Galibaf, 19 Mayıs’taki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden adaylığını çekti. Galibaf, din adamı İbrahim Reisi’ye oy vermeye çağırdı.

Galibaf yaptığı açıklamada “Bu aşamada önemli olan, halkın, ülkenin ve devrimin çıkarlarını korumaktır” dedi.  Reisi lehine adaylığını çeken Galibaf, kendi taraftarlarını Reisi için oy vermeye çağırdı.

KARUBİ RUHANİ LEHİNE OY KULLANMAYA ÇAĞIRDI

Reformist olarak sınıflandırılan muhalefetteki Mehdi Karubi ise, mevcut Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani lehine oy kullanma çağrısında bulundu. Karbu, 2011’den beri ev hapsinde tutuluyor. Mehdi Karubi, Mirhüseyin Musavi ile birlikte Haziran 2009’daki tartışmalı seçimlerde adaylığını koymuştu. Her ikisi seçim sonuçlarını şaibeli bulmuştu.

Yeni cumhurbaşkanlığı seçimleri 19 Mayıs’ta yapılacak.  Eğer hiçbir aday yüzde 50’nin üzerinde oy alamazsa, ikinci tur bir hafta sonra yapılacak. Ruhani’nin karşısına çoğu muhafazakar olarak kabul edilen beş aday bulunuyor.  Bunların tümü Anayasayı Koruma Muhafızları’nın seçim eleğinden geçirildikten sonra yarışmaya dahil olabildiler. 

TOPLUMSAL SORUNLARA ÇÖZÜM YOK

Hasan Ruhani, 2013’teki seçimlerde yüzde 51 oyla seçilmişti. Cumhurbaşkanı olduğunda İran’ın uluslararası tecritten çıkaracağı vaadinde bulunmuştu.  2015’te küresel güçlerle nükleer program konusunda bir anlaşma sağladı. Nükleer program konusundaki tavizler karşılığında, uluslararası yaptırımlar kademeli olarak kaldırılmaya başlandı.  Toplumsal alanda Ruhani herhangi bir iyileşme sağlamadı.  Ekonomik kriz ve sosyal adaletsizlik derinleşiyor. Özgürlükler baskı altında, demokratik muhalefete hiçbir şekilde yer yok.  İşsizlik giderek yayılıyor, fabrikalar tek tek kapanıyor.  İşçiler aylarca ücretlerini alamıyor.

Reformcu ve muhafazakar olarak sınıflandırılan adaylardan hiçbiri toplumsal ve ekonomik sorunlara kalıcı bir çözüm vaadinde bulunmuyor. Mevcut Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani döneminde, dört yıl içerisinde muhaliflere göre 3 bine yakın kişi idam edildi. Bunların arasında 77 kadın ve çok sayıda çocuk da bulunuyor. Ruhani’nin temel rakiplerinden İbrahim Reisi, 1988’de 30 bin siyasi infazdan sorumlu tutuluyor. Reisi, 1988 yazında cezaevlerinde trajik bir katliama dönüşen bu infazlar gerçekleşirken, idam cezalarına ilişkin komisyonda ye alıyordu.

KÜRT ÖRGÜTLER BOYKOT KARARI ALDI

Mevcut seçimler “kötü ve daha kötü” adaylar arasında sıkıştırılmış durumda. İranlı seçmenlere başka seçenek bırakılmazken, Kürt örgütler boykotu tercih etti. KODAR, PJAK, KJAR ve KCR 12 Mayıs’ta yaptıkları ortak açıklamada İran Cumhurbaşkanlığı seçimlerini boykot kararı aldıklarını duyurdu. Sorunların üstünün örtülmeye çalışıldığı tepkisinde bulunan Kürt örgütler şu tespitlerde bulundular: “Sorunların üstünün örtülmesi, görmezden gelinmesi İran'da iktidarcı sistemin yeni sorunların ortaya çıkmasının zemini olmuştur. Popülizm, siyasi kalabalık yaratma ve birbirini suçlamakla toplumun algıları farklı yönlere kaydırılmaya ve kendi sorunlarını tartışamama noktasına getirilmeye çalışılıyor. En büyük sorun, merkeziyetçiliği esas alan bütün yetkileri bir kişide toplayan, toplumun kendisinin yönetmesine izin vermeyen İran anayasasının kendisidir.”

Açıklamada boykot gerekçesi şöyle özetlendi: “İran sisteminin en üst kısmında yer alan siyasiler ve kurumların siyasi sorumluluğu kabul etmeyerek, adeta cinlik yaparak, muhalefet rolüne bürünerek, toplumun tarih ve siyaset hafızasıyla dalga geçiliyor. Muhafazakarlar ile reformistlerin toplum üzerine yaptığı kirli pazarlıklar mutlaka mahkum edilmelidir. Mevcut durumda bizler, KODAR; PJAK, KJAR ve KCR tarihi bir görev olarak İran Cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılmayı mahkum ve boykot ediyoruz."