Türk sol gruplar Alman istihbaratının takibinde!

Almanya’nın iç istihbarat kurumu Anayasayı Koruma Örgütü, Türk sol hareketleri adına yürütülen faaliyetlerine ilişkin ayrıntılı bir rapor yayınladı. İstihbarat, Almanya’da bu gruplara üye 2550 kişinin üye olduğunu iddia etti.

Özellikle 24 Haziran seçimleri sonrasında Erdoğan rejimiyle ilişkilerini derinleştirmek isteyen Federal Alman devletinin Türk sol hareketleri de yakın takibe aldığı ortaya çıktı. Ülkenin iç istihbaratından sorumlu olan Anayasayı Koruma Örgütü söz konusu bu gruplara dair bir rapor hazırladı.

Türk sol hareketlerinin tarihini, hedefleri ile Almanya’da nasıl bir çalışma içinde oldukları anlatılan rapor 38 sayfadan oluştu. Alman istihbaratı bu gruplara üye 2550 kişinin bulunduğunu öne sürdü. Raporda DHKP-C, TKP/ML ve MLKP’nin yapısı ile faaliyetleri ayrıntılı şekilde anlatıldı.

‘ROJAVA SOL GRUPLARI HAREKETLENDİRDİ’

“Aşırı Türk solcular ve onlara bağlı organizasyonlar” adıyla yayınlanan raporda DHKP-C’nin 1998 yılından bu yana Almanya’da yasaklandığı ve şimdiye kadar 60 üyesinin hapis cezalarına çarpıtıldığı belirtildi.

Yasaklamanın ardından örgütün faaliyetlerini Belçika ve Hollanda’ya kaydırdığını öne sürülen raporda buna rağmen Almanya’nın Avrupa’da DHKP-C için önemli bir saha olduğu iddia edildi. Anayasayı Koruma Örgütü’ne göre DHKP-C’nin Almanya’daki üye sayısı 650 civarında.

Benzer ifadeler TKP/ML için de yer alırken, bu örgütün üyesi sayısının 1300 olduğu iddia edildi. TKPM/ML’nin Halkların Birleşik Devrim Hareketi (HBDH) üyesi olduğuna dikkat çekilen raporda, bu hareketin Türkiye’de yürüttüğü faaliyetler anlatıldı. HBDH’nin ise 12 Mart 2016 günü PKK’nin öncülüğünde ilan edildiği ve AKP rejimine karşı ortak mücadele amacıyla kurulduğu ifade edildi.

Raporun sonunda ela alınan örgüt ise MLKP oldu. Bu örgütün Almanya’da 600’den fazla destekçisi olduğu öne süren istihbarat MLKP’nin değişik sivil kuruluşlar adı altında faaliyetlerini sürdürdüğünü belirtti. Raporda ayrıca DAİŞ ile AKP rejimine karşı verilecek mücadele için yaptığı çağrılara dikkat çekildi.

Raporda öne çıkan bir başka ayrıntı ise Rojava’ya ilişkin ifadeler oldu. Raporda “Rojava” adıyla yeni bir kavramın ortaya çıktığı belirtilirken, Batı Kürdistan’ında verilen savaşın Türk devrimci sol hareketlerini de etkilediği ve bu gruplardan birçok kişinin bu mücadeleye katılmak için Rojava’ya gittiği anlatıldı.

Rapor sonunda ise şu yorum yapıldı: “Söz konusu örgütler her ne kadar Almanya’da şiddetsiz bir mücadele ve Türkiye’deki yoldaşlarını desteklemek için dayanışma amacıyla çalışmalar yürütüyor olsalar da bu örgütler Türkiye’nin güvenliği için hala bir tehdit ifade ediyorlar.”